Şarkıyı açmayı ve oy vermeyi unutmayın. Çok güzel bir bölüm sizi bekliyor...Hocanın arkasına dönmesiyle Selin ile biz de döndük. Bu Bartuydu. Selin bana sadece ölen kız kardeşiyle badminton oynadığı için bıraktığını söylemişti. Ne olmuştu da takıma girmek istemişti. "Mirayla oynayın bakayım o zaman sana da " diyen hoca bir şoktan ötekine sokuyordu. Hemen kendime gelip karşısına geçtim. Ilk atışı yaparak oyunu başlattım. Çok iyi oynuyordu. Önceden oynadığı çok belliydi . Gözünü gözlerimden ayırmamasına rağmen savunmayı da çok iyi yapıyordu. Selin de bize bakıyordu. Gözünün kenarıyla ona baktığımda gözlerinin için gülüyordu. Biz devam ettirirken hoca" tamam, gençler üçünüzdepazar antremanlara geliyorsunuz." Hepimiz kafa sallayınca yanımızdan ayrıldı. Bartu'ya raketi almak için yaklaştığımda gülümsüyordu. Ne ben elimi uzatıyordum ne de o raketi uzatıyordu. Selin'in " hadi Bartu" demesiyle irkildim. Hemen raketi alıp voleybol sahasına adımladım. Selin de çirkin gülüşünü atıp yanıma geldi. Voleybolu badminton kadar iyi oynayamasam da kafamı dağıtmak için oynuyordum. Çıkış zilinin çalmasıyla Fuat abiyle eve gittik. Çok az konu işlediğimiz için pek ders çalışmamıştım. Ama normalde ders çalışmayı çok severim. Maşa lambamın loş ışığında Selinle facetime yapıp bugün ki olanları konuştuk. Dilindeki " Demir Bartu'dan daha iyidir " sözü eksilmiyordu. Hiç kimseyle aramda bir şey olamayacağını dile getirmeme rağmen hiç dikkate almıyordu. Bir anda " aybuke sana iyi bakmıyordu " demesiyle sessizlik oluştu. Hemen " Ne yapabilir ki ?"diye yanıt verdim. Kendim cevap verdim " ne yanı kıskandı mı diyorsun?dememe karşılık "hıhı" diye cevap verdi. "Aman boşver hiçbir şey olmaz bize öpüyorum senide görüşürüz " dedikten sonra konuşmamızı bitirdik. Aşağı inip yemeğimi yedim. Babamlarla ilk gün sohbeti yapıp çaylarımızı alıp film izlemeye geçtik. Ben o arada okulda olanları düşünüyordum. Yine dalacağımı anladığımda annemlere " badminton takımına girdim . Artık pazar günleri de okula gitmem gerek. Acaba Fuat abiyle değilde Selinle yürüyerek mı gitsek? "
"Selin'in bundan haberi var mı güzelim?"anneme karşılık hemen "mesaj atıyım " dedim. Selin'in onaylayacagini biliyorum. Zaten hep yürümek ya da bisiklet sürmek ister. Dediğim gibi onayladı selin'de . Babama bildirip kitap okumaya çıktım. 1-2 saat okuduktan sonra uyumuşum.(Ertesi gün)
Sabah alarmla uyandığımda içimde kötü bir his vardı. Gözlerimi devirip yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittiğimde aynada çok yorgun bir surat görmüştüm. Bu suratı en son gördüğümde büyükannem vefat etmişti. Hemen silkinip kendime geldim ve odama geçtim. Üstümü değiştirip siyah kot pantolon ve sweet giydim. Saçımı açıp duzlestirdim. Saçıma çok uzunda diyemeyiz ama çok kısa da değil. Hemen çantamı hazırlayıp telefonumu şarjdan çıkarıp cebime attım. Merdivenleri ikişer atlayıp aşağı indim. Kahvaltıya indiğimde Annem halimi anlayıp sordu; "miracım Neyin var Yüzün Solgun görünüyor?"
"Halsizim" babam araya girdi, "Doktor çağırayım mı?"
"Hiç gerek yok" diye karşıladım. Kahvaltıyı yaptık .Fuat Abi arabada beni bekliyordu. Arabaya bindim gerçekten hiç halim yoktu normalde çok çabuk hasta olan biri değilim zaten. Bu hastalıktan çok içime oturmuş bir dertti. Her an uyuyup kalabilirdim de. Okula indiğimde Selin'le yoktu. Bende sınıfa geçtim. Yürürken gerçekten başım dönüyordu . Sınıfa yıkık bir şekilde girdiğimde Bartu ve Arkadaşları diğer sırada da Aybüke ve arkadaşları vardı. Hayret, bugün Bartu gülüyordu ama aybüke'nin suratı yerleri süpürüyordu. Hemen yerime geçtim zaten ayaklarım titriyordu. Sırama geçtim Aslında utanıp tuvalete de gidebilirdim. Ama ona da halim yoktu. Sırama geçip kitap okumaya başladım. Aybüke'nin bana bakıp pis gülüşlerin üzerinde hissettim. Ama bakmadım. O sırada kafamda bir sürü senaryolarla savaşıyordum. Acaba vurulacak mıydım? Hangi yakınım ölecekti? Ne? Selin!! O an biraz dramatik olmamın sebebi kendimi kötü hissetmedi. Kitabı Sertçe kapatarak koşmaya başladım. Kapıdalardı. Bahçenin kapısı...Oraya koşama kadar dayanamayacaktım. Gözümü açtığımda revirde başımda Utku Selin Emre'yi buldum. Ne olduğunu sorduğumda Emre" bizim yanımıza koşarak geliyordun. Bir anda bayıldın. Herkes başına toplandı ama biz gelene kadar Bartu seni revire getirmişti." Ne?" Diye bağırmamla kalkmaya çalışırken baş dönmesiyle geri yattım. Bartu beni kucağına alıp bugün okulun önünde beni revire mı getirmişti? Aman allahım! "Aaa ben Derya teyzeyi arayacaktım"
"Hayır, ne gerek var " derken bizim sınıftan birisi gelip " sadece Selin kalacakmış hoca söyledi. Bu arada geçmiş olsun mira " diyen kıza gülümseyerek karşılık verdim. Emre ve utku gitti. Selin çok endişeliydi. Yalvarır gibi telefonu kaldırıp " Derya teyze?" Demesine karşılık hemen kaslarımı kaldırdım. O arada doktor geldi. " Mira birkaç gündür uykusuzmusun?"
"Hayır, uyku düzenim çok güzel"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Kıvrak Dans ÖLÜM
Teen FictionOnca güzelliğin aksine içimdekiyle savaşmam beni uçurumdan aşağı savurdu . Benim içimdeki senin içindeki duygular gibi değil. Aşk ,nefret ,kin ,hırs bunların hepsi birleşse bile onun yanında sönük kalır. Çünkü senin içindeki duygularla savaşmaya...