Medya Cordelia Sakamaki.
Beni durduran bir şey yok? Sadece sana aşık değilim ve sen bir vampirsin. Başka bir neden lazım değil.
Onun sorusundan sonra o kadar çok ona bakmıştım ki en sonunda cevabı alamayacağını anlayınca ayağa kalktı ve fincanları kaldırmak için mutfağa doğru ilerlerdi. Onun arkasından bakarken daha fazla boş duramazdım. Düşünmem gereken şeyler vardı. Mesela nasıl mallık yapıp yüzüne bön bön baktığım gibi.. Yanımda ki çantamın içine bakarak hazır Reiji' de yokken telefonumu kontrol etmeye karar vermiştim. Her hangi bir arama yada bildirim olmaması oldukça tuhaftı. Oysa internetim açıktı?
- Garip?
Eşyalarımı hazırlayıp çıkmak için acele etmeye karar verdim. Ayağa kalkıp Reiji' ye en azından bir görüşürüz demek fena olmazdı. Tabii gene her zaman ki gibi konuşmalara kulak misafir olmasaydım. Bu ses oldukça tanıdıktı. Hatıralarımda yer edinmiş bu kişiyi Reiji ile olan konuşmasını dinlerken konuşma tarzıyla hemen tanıdım. Bu kişi anılarımda hatırladığım o vampirdi. Ayato!
- Hmm.
- Onun burada olması yanlış. Yui nasıl burada değilse onun da burada olmaması gerekiyor.
- Duygularına yenik düşüyorsun. Saçmalama her şeyden önce o bizim bir yerde üvey kardeşimiz.
- Bana bunu söyleyen kişi daha bir dakika önce cici kız kardeşime yavşayan herif mi?
Aralarında geçen bu konuşma her saniye kabalaşırken daha fazla dinlemek ve katlanmak istemedim. Onların bu sohbetini bölmek şu an benim içinde Reiji içinde en iyisi. Mutfak kapısının yanındaki duvara sert bir şekilde vurarak çıkan gürültü ile gözleri kendime çekmiştim. *Tık-* *Tık-* Madem ki herkes hafızamın silindiğini ve geri gelmediğini biliyor. Ayato' yu hiç tanımıyormuş gibi yapmak en mantıklısı. Aslında kabul etmek gerekirse o kaba herifin bana kendini nasıl tanıtacağını merak ediyorum.
- Ben ayrılıyorum. Gitmeden önce sana haber vermek istedim.
Bana bakan Reiji bir kaşını havaya kaldırarak Ayato ile bakışmıştı. Bana kendini nasıl tanıtması gerektiğini bildiğine emin miyiz? Ah, tatlım. Kendini zorlama istersen.. Yui' ye yaptığın o kadar şeyden sonra sana yemin ederim ki, bu hayatı sana zindan edeceğim! Bana dönen kırmızı kafa yeşil gözlerini bana dikti. Hmm, ne yapsak? Ağzını açtığı an da onun yerine konuşmak oldukça zevkliydi.
- Sizinle tanışmama gerek yok.
- Haa, gerek yok mu?!
İşte sen busun her şeye gereksiz yere tepki veren gereksiz bir varlık. Anneni seviyorum. Ama seninle bu kadar iyi anlaşabileceğim söylenemez.
- Sizi tanımıyorum. Ayrıca buraya sadece Reiji' ye görüşürüz demek için geldim. Anlıyorsunuz, değil mi?
Odada ki sessizliğe bakılırsa Reiji ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu. Ayato ise sinir krizi geçirmekle meşguldü. Ellerine bakarak bunu rahat bir şekilde söyleyebilirdim. Saçları ile aynı renk olan kırmızıya dönmüş bir surat ve damarları çıkana kadar sıkmış olduğu elleri.
- İyi akşamlar, Reiji. Daha sonra umarım tekrardan görüşürüz.
- İyi akşamlar.
Kapıdan uzaklaşıp yavaşça malikanenin çıkışına gelmiştim. Nihayet bu yerden kurtulmanın verdiği mutluluk ile gülümsedim. Son günlerde pek bir araştırma yapamamıştım. Ama kaza yaptığım yer tam olarak bu ormana giden yol düzlüğünde. Demek istediğim, biraz etrafta gezmekten zarar gelmez. Kapıdan çıkıp sokakta yürümeye başlarken gene aynı şey oldu. Bu bitmek bilmeyen hatıralar.
Akira'nın Anısı:
Gene yanımda O kız vardı, Yui. Ben ve Yui ise her zaman ki gibi o malikanedeydik. Gariptir ki kendimi tekrardan lise hayatı yaşıyormuş gibi hissetmiştim. Zaten doktor olan birinden liseyi nasıl tekrardan okuyorsun soruları beynimde döndü. Ama yanımda olan kişilere bakınca aslında denetleme amaçlı bir şeyler yaptığımı anladım.
Üzerimde ki siyah forma benim gibi bir kaç kişide daha vardı. Yui' nın dibine girmiş olan Ayato ve ilk defa anılarımda olduğunu öğrendiğim Ayato' ya aşırı benzeyen bir adam daha..Bir de ben giyiyordum.
- A-Ayato-kun ben, benim sınıfa çıkmam lazım!
- Akira-chan, Sürtük-chan'a eşlik etmeyecek misin?
Kafam diğer uzun saçlı olan adama dönmüş ve konuşmuştu.
- Eğer çok istiyorsan kendin eşlik edebilirsin. Ra-i-to!
Teker teker adını hedeflerken aklıma kazımıştım. Ama ufak bir terslik vardı ki Raito adına aşırı benzeyen bir adı daha önce Reiji' den kardeşlerini tanıtırken duymuştum. 'Aslında Laito?' Sözlerimle memnuniyetsiz bir şekilde dönen Laito, bana son bir kez daha bakmıştı. Olduğumuz yer okul olduğundan üst kata çıktığını gördüğümde sınıfa gideceğini düşünmüştüm. Hemen yanımda ki Ayato konuşmaya başlamıştı.
- Bu isime gıcık oluyor biliyorsun? Neden daha çok üstüne gidiyorsun?
- Dün yaşananlardan sonra hak etti.
- Madem öyle sana hak veriyorum. İstediğini yap.
Arkasına dönüp giderken peşinden Yui' yi de sürüklemişti. Benimse asıl dikkatimi çeken en son ki hatıramda daha canlı ve hayat dolu görünen bu kızın nasıl bu hale geldiğiydi?
Akira Şimdiki Zamana Geri Döndüğünde:
Zaman akıp geçmiş ve iyice akşam olmuştu. Bende hala yürümeye devam ediyordum. Artık bazı şeylerin farkına vardım. Ne kadar çok olayı anlamaya çalışsam da o kadar derine batıyorum. Öğrendiğim her yeni şeyle birlikte biraz daha umutsuzlaşıyorum. Ama en büyük korkum tabii ki bu değil. Ya, bu sırlarla birlikte ölürsem?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Please, Remember Me [Diabolik Lovers]
FanfictionHayatınız boyunca hiç boşluğa düştüğünüz oldu mu? Ben bir çok kez bu duyguyu yaşadım. İlki annemi kaybettiğim de, ikincisi çocukluk arkadaşımın ortadan kaybolmasıyla, üçüncüsü hafızamı kaybetmem yetmezmiş gibi felçte geçirmemle ve sonuncusu ve en ac...