Evet arkadaşlar yeni bir bölümle karşınızdayım. Bölümlerin geç gelmesinin sizin kitabı okuma isteğinizi etkilediğine dair bir yorum aldım. Çok haklısınız. Bölümler konusunda daha dikkatli davranacağım. Bunun için affınıza sığnıyorum. Ayrıca düşüncelerinizi benimle paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum.
Bölümü beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız
♥️keyifli okumalar ♥️Bir süre güzel bir el yazısı ile yazılmış olan elimdeki kağıda baktım. Tahmin ettiğim gibi macera burada başlayacaktı. Bu kişi her kimse önceden bizim gideceğimiz yerleri, yaşayacağımız olayları milim milim hesaplamıştı.
Dört çift şaşkın göze dönerek:
" Maceraya hazır mısınız?" diye sordum. Özden ise " Peki ama biz onu nereden bulacağız ki? Daha önce de söylediğim gibi sesinden başka bildiğimiz hiçbir şey yok. Tabii o da kendi sesiyse."Tam cevap verecektim ki benden önce davranan Özgür oldu. "Biz onu bulmayacağız canım kardeşim. O bizi bulacak."
Haklıydı. Karşımızdaki her kimse biz nereye gidersek gidelim bizi rahatlıkla bulabilirdi. Geriye dönüp baktığımda önce ormanda benimle konuşması daha sonra ailemle birlikte oynadığımız oyundan sonra gelmesi. Hatta ormandaki konuşmalarımızı aileme söylemediğimi bile biliyordu.
Peki kimdi bu? İki teorim vardı. Birincisi olağanüstü güçleri olan fantastik bir varlık _ ki bu çok yüksek bir ihtimal_ ya da yaşamlarını ormanda devam ettiren bir grup kişi ,ormana gelen her insana bu tür şakalar yapıp insanların evlerine dönmelerine sebep oluyorlar.
"Şimdi ne yapacağız?"diye sordu Burçin. "Hiçbir şey"dedim. "Özgür 'ün de söylediği gibi o bizi bulacak ve bizi bulana kadar da oturup beklemekten başka çaremiz olduğunu sanmıyorum."
Beni başlarıyla onayladılar.
Ayda karavana gitmek istediğini söyledi. Fakat onu yalnız bırakmak istemiyordum. Aslında hiç kimsenin yalnız başına bir yere gitmesini istemiyordum. Çünkü her an ne olacağı belli değildi. Bizim birlikte olmamız ve birbirimizden ayrılmamamız gerekiyordu.Burçin " Hadi çocuklar Ayda ' yı
yalnız bırakmayın, diyerek onların da karavana gitmeleri gerektiğini söyledi. Çocuklar da annelerini onayladılar.Çocuklar karavana gitmek için dışarı çıktılar. Biz ise bir ipucu bulma ümidiyle burada kaldık. Bu kulübeyi biraz inceleyecektik.
Oturma odasındaki rafın yanındaki duvar ilgimi çekti. Çünkü duvar hafif çıkıntılıydı. Muhtemelen orada gizli bir bölme vardı. Hemen rafa doğru ilerledim. Gerçekten de bu çok iyi dekore edilmiş, duvar ile aynı şekle sahip bir dolaptı.
Biraz daha dikkatli bakınca bunun aslında büyük bir kapı olduğunu gördüm. Bunu çocuklarla paylaşmam gerekiyordu. Fakat önce orada neler olduğunu ben öğrenmeliydim.
Ne kadar uzun zaman oldu bilmiyordum fakat uzun süredir duvarın yanında kalmış olacağım ki Burçin " Bir sorun mu var diye sordu." Ben de ona bu kapıdan söz ettim. Burçin ise beni asla yalnız bırakmayacağını söylüyordu. Ve oldukça kararlıydı. " Hadi Çocuklar gelmeden bakalım kapıya içeride neler varmış?" Başımla onayladım.
Kapıyı ağır ağır açtım. Kapının gıcırtılı sesi kulağıma ilişti.
İçerisi görünmüyordu. Sanki bir boşluk gibiydi. Açıkçası girmek ve girmemek arasında kararsızdım. Çünkü bir kumar gibiydi sonunu bilmediğiniz bir yolda ilerlemek.Ve ben kendi hayatım ve ailemin hayatıyla ilgili kumar oynamak istemiyordum. Burçin'e dönüp kafamı iki yana salladım yapamayacağım dercesine. Bana güven vermek ister gibi gülümsedi ve omzumu sıvazladı. " Her ne olursa olsun kendini suçlu hissetme ben daima senin yanındayım. Ve şunu unutma ki seni seviyorum."
Burçin'in bu sözleri beni yüreklendirmişti. "Tamam dedim girelim." Ve içeriye doğru bir adım attım.
Özden'den
Ayda karavana gitmek isteyince annem bizim de gitmemizi istedi. Anlaşılan hiç birimizi yalnız bırakmak istemiyordu. Hoş, zaten
annem söylemeseydi de ben Ayda ile gidecektim. Kardeşimi yalnız bırakamazdım. Özellikle son birkaç gündür yaşadıklarımız macera filmlerini aratmayacak türdendi.Aslında Özgür macerayı çok severdi. Gizem,gerilim onun için vazgeçilmezdi. Bu yüzden bu macerayı en çok onun seveceğini düşünüyordum. Başta öyleydi de zaten. Fakat konu ailemizden bir kişinin tehlikeye girmesi olduğunda maceracı Özgür' den eser kalmıyordu.
Kulübeden çıktığımızda Ayda biraz yürümek istediğini söyledi. Biz de onu onayladık. Son birkaç günümüz bizim yaşımızda ki her çocuğun yaşayacağı bir olay değildi. Hatta daha da fazlasını yaşayacaktık biliyordum. Bu yüzden biraz kafamızı toparlamaya ihtiyacımız vardı.
" Şimdi ne olacak?" diye hiç beklemediğim o soruyu sordu Özgür. "Bilmiyorum" diye dürüst bir yanıt verdim. " Hem sen hep bir maceraya atılmak istemiyor muydun? İşte senin için harika bir fırsat öyle değil mi?" Özgür başını önüne eğdi. Düşünceli görünüyordu. Yanıtlamak için bir süre kendine zaman ayırdı. Bu süre boyunca hepimiz sessizdik.
Cümlelerini kafasında toparlamış olacak ki cevap verdi." Evet, bir maceraya atılmak istiyordum. Hatta bu benim en büyük hayalimdi. Fakat bir maceraya atılırken ailemin de tehlikede olabileceğini hiç tahmin etmemiştim."
Bu cümlelerden sonra aramızda uzun ve rahatsız edici bir sessizlik oluştu. Bu sessizliği bozan ise Ayda oldu. " Hadi gidelim artık akşam olacak." O an aklıma gelen düşünceyle " Sen karavana gitmeyecek miydin?" diye sordum. "Hayır abla gitmeyecektim. Canım sıkıldı ve bu güzel ormanda biraz dolaşmak istedim. Annemlerin izin vermeyeceğini de biliyordum."
İşte buna hiç şaşırmamıştım. Ayda tam bir doğa aşığıydı." Peki" dedi Özgür. " Artık eve dönelim annem ve babam merak etmesin."
" Anne ve babanın merak edeceğini sanmıyorum ufaklık. Hatta eminim şu anda kulübeye dönüp dönmediğinizden bile haberdar değildir. Çünkü onlar GEÇİDİ BULDULAR...."
" ÇÜNKÜ ONLAR GEÇİDİ BULDULAR...."
Bölüm sonu... Bölümü nasıl buldunuz? Ve ilerleyen bölümlerde neler olacak? Yorumlarınızı bekliyorum 😊😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERYÜZÜNDEKİ SON RENK
Aventura"Bir gün yeryüzündeki renklerin tek tek solup gideceğine kim inanırdı ki?" " Renkler yavaş yavaş solarken her şeye rağmen mücadele eden bir aile..." Nefes kesici bir maceraya atılmak istiyorsanız işte şimdi tam zamanı. ...