Tony

19 2 1
                                    

"Tuğçe sen unutmuşsun bu işleri kızım. Usta bir stalker kendi hesabından mı halleder işlerini."

Tuğçe bana bıkkın bıkkın bakarak,
"Kızım ne gerek var fake hesaba, ben uğraşamam fake hesap falan böyle daha güzel."

Pelin ile birbirimize 'bu kızdan bi bok olmaz' bakışı attık ve ardından kafamızı iki yana sallamaya başladık. Bu sırada Tuğçe gözlerini kısmış bizi izliyordu.

"Atıyorum isteği." Tuğçe soru sorarcasına ikimize baktı.

Pelin,
"Kankacım at tabiki ama fake hesaptan."

"Attım bile. Sen tabiki diyince direk bastım." dedi ve ardından Tuğçe telefonu yatağıma fırlatıp,

"Eğer kabul etmezse hesabımı siler yeni hesap açarım artık. Böyle bir utançla yaşayamam ne de olsa." derken de yatağıma sırtüstü uzandı.

Yanına gittim ve bu haline gülerek,
"Fake hesaplar da biz böyle günler yaşamayalım diye var." derken yanına oturup telefonunu elime aldım.

"Bu muymuş Arzu' nun kuzeni?"

Pelin de hemen yanıma geldi.

Pelin,
"Oha! Bu çocuk çok tatlı!"

"Ciyaklama başımda. Ayrıca tatlı falan da değil."

Tuğçe bana yan bir bakış attı.
"Yalancı. Tamam senin mega ultra yakışıklı Araf aşkın olabilir ama bu çocuk da fena sayılmaz bence."

"Evet meloş. Tuğçe bacım haklı."

"Pelin bana meloş diyince kısaltma yapmış olmuyorsun. Adım da aynı sayıda harf içeriyor hani?" diyerek iki kaşımı da yukarı kaldırıp Pelin' e baktım.

"Olsun. Ben sana meloş demek istiyorum banane." dedi ve Tuğçe gibi sırtüstü kendini yatağa bıraktı.

Pelin ve Tuğçe' ye tuhaf bakışlar yollamayı unutmayarak, çocuğun profil fotoğrafını biraz daha incelemeye koyuldum.
Birden çocuğun profili açıldı ve gelen bildirim sesiyle ikisi de yataktan adeta fırlayarak kalktı.

"Kabul etmiş ve bana da istek atmış!"

Pelin benim üzerime atlayıp telefonun ekranını net bir şekilde görebilmek için kafasını ileri uzattı.

İkisinin bu saçma tepkilerine göz devirerek kendimi geriye doğru bıraktım. Ben yatakta uzanırken ikisi çocuğun doğumuna kadar olan her şeyi öğrenmek amacıyla Twitter' dan da çocuğu stalkladılar. Yaklaşık yarım saatin sonunda beni fark edebildiklerinde Pelin telefonu bana fırlattı.

"Biz yemek yiyip gelene kadar stalk işini hallet de dedikodu yaparız biz gelince."

Yemekten kasıtları yulaflı gevrek falandı.

"At olmadan gelin de dedikodu işini sonra da halledebiliriz."

Tuğçe beni baştan aşağı süzüp,
"Herkes senin kadar şanslı olamıyor kankacım. Biz yemek kokusunda bile kilo alabilen insanlarız kusura bakma."

Pelin devam etti,
"Zaten kış gelsin bırakırız biz de diyeti."

Arkalarından bakıp gülümsedim.
Telefonu elime aldığımda kesinlikle beklemediğim bir manzarayla karşılaştım. Ya da hiç tanımadığım bu çocuğu gerçekten kıskandım. İnsanın arkadaşlarıyla bu denli güzel fotoğrafları olmaz ki ama... Bak bize her fotoğrafımızda saçma sapan şeyler var. Ya benim kafamın arkasında iki parmak ya da benim Buğra' ya bakıp kusma işareti yapmam... Pelin' in Merih' in sırtına atlaması falan biz normal değildik ve bu güzeldi ama sakin bir arkadaşlık ilişkisi de fena olmazdı sanki. Aslında onlar da pek normal sayılmazdı ama çok hoştu fotoğrafları yani benim hoşuma gitmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ArmelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin