he was perfect ➳ jeongcheol [tr]

one

jeonghan ile ilk tanıştığım günü hatırlıyorum. tarih, 20 ağustos 2010'du.  lanet okulumda ilk günümdü ve kimseyi tanımıyordum.

okula doğru yürürken gördüğüm ilk şey kısa parlak saçlarının ve güzel gülümsemesinin parlaklığıydı. 

kalbim deli gibi atıyordu. bu yabancıdaki bir şeyler midemi ağrıtıyordu.

kısaca söylemem gerekirse o çarpıcı derecede mükemmeldi. ve onun gibi mükemmel birinin neden sınıfa kadar bana refakat ettiğini sadece tanrı biliyordur.  kendini bana jeonghan olarak tanıtırkenki sesi tıpkı sonbaharın başlangıcı gibi  yumuşak ve canlıydı. ona adımı söylediğimde birkaç kez kendi kendine tekrar etti.

adımı en sevdiği kelimeymiş gibi söylemesi hoşuma gitmişti.

benimle kendi hakkında konuştuğunda onunla aramda ay farkı olduğunu farkettim. bunu ona söylediğimde dudağını büzdü. tanrım, o çok tatlı.

tüm gün boyunca onun peşinde dolaştım ama bunu takmıyor gibi görünüyordu. en azından öyle umuyorum. arkadaşım olmak istediği konusunda  ısrar edince bundan mutlu olacağımı söyledim. 

ve böylelikle dünya üzerindeki en mükemmel varlık hayatımın bir parçası olmuştu.