"Robin,bu mektubu sana erken gönderiyorum tahminimce önceki mektup hala sana ulaşmadı. Acil bir durum var. Emily ile düğünümüzü gelecek ay yapmaya karar verdik. Eylülde. Ama annemler ısrar ediyor bu ay sonu evlenmem için. Ben hala şans istiyorum. Sanki ailem benim düğünüm için kendi karar veriyor. Bu beni deli ediyor. Ama Emily'e bir şey çaktırmak istemiyorum. Ciddi olursam ben Emily'i seviyorum. Ama... Şuan yazmak için kendimde güç bulamıyorum. Lütfen mektubun sonuna kadar bekle..
Geçen Olivia ile seni konuştum. Bu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama eskiden Olivia ile senin için kavga ederdik. O seni seviyordu. O sana noelde hediye verdiğinde yüzün kızarmıştı. O yüzünü görmeyeyim diye bende tüm gün, ertesi gün hasta olacağımı bilmeme rağmen dışarda beklemiştim. Sana özenle seçtiğim; içinde donmuş şelale benzeri şey (adını unuttum ama sen kesin hatırlarsın) olan, kardan adamlarla süslenmiş, salladığında kar gibi yağan ışıltıların donattığı, kocaman bir kar küresi aldım. Ben onu sana o zaman vermediğim için pişmanım.
Hediyeyi alıp dışarı koşmuştum. Sende peşimden gelmiştin. Sana o zaman çok sinirlendim. Olivia'yı öylece partide bırakıp koştun. Ayaklarını sürüye süreye peşimden gelmene öyle sinirlendim ki sana sert bir yumruk geçirmiştim. Ayaklarını sürümen ise sadece bahaneydi. Yüzün, rengine bayıldığım o pespembe kanınla boyandı. Sende bana yumruk atmaya çalışmıştın ama gücün yetmemişti. Gözlerin dolu dolu önümde bayıldın. Ben.. kılımı bile kıpırdatmamıştım. Ahh aptallığım ve çocuksu tavırlarım... partiden birileri gelmiş ve o saatte ambulansı aramışlardı. Tüm mahallenin azarını yedim.
Sen geri sayıma yetişememiştin, ben ise dışarda oturmuş saatin 12'yi geçmesini beklemiştim. Elimdeki sahipsiz, buruşmuş hediyeyle.
Hediye paketini elime aldım ve yere fırlatmaya hazırlandım. İçimden bağırmak, haykırmak geldi. Gözlerime yaşlarım sığmadı, taştı, sinüzitim azdı ve nefes alamadım. Burnum ağlamanın acısıyla sızlıyordu. Ben paketi yere atamadım. Onun yerine ona sımsıkı sarıldım ve bırakmadım. O gece kucağımda hediye paketi ile sabaha kadar (en azından birisi farkedene kadar) bankta uyuya kaldım.
Sabah olduğunda ise annem beni oracıkta dövmüştü ardından evde hastalanmıştım. Sen ise hastaneden taburcu oldun...
Sana o zaman aldığım kar küresini postalıyorum. Büyük olduğu için baya ağır, taşırken dikkat et.
Sana kolayca duygularımı açmak çok güzel her gün biraz daha rahatlamış hissediyorum. Belki cevap vermesende okuyorsundur değil mi? Sana kar küresi ile beraber düğün davetiyesini de gönderiyorum.
Umarım attığım bu mektuplar abinin eline geçmiyordur. Abin aslında biliyordu, ikimizi. Bize karşı hep dikkatli oluyordu. Seni baştan çıkardığımı, senden uzaklaşmam filan gerektiğini söylüyordu. Okuldaki zorbalar seni dövdüğü her sefer karnıma bir tekme yiyordum. Tüm gün boyunca yediklerimi onun sayesinde hazmedebiliyordum. Sanırım abin biraz fazla düşünüyordu beni?
Abin, benim taşındığımı duyunca ağzı kulaklarına vardı. Çünkü özellikle o zamanlar ergenlik tavırlarına girdiğim için seni rahatsız eden zorbalardan biri olmuş çıkmıştım. Abin bile beni zapt edemiyordu. Çok üzgünüm sana mektup yazmama sebeplerimden biriside buydu. Cesaret edemiyordum. Beni kabul etmeyeceğinden korkuyordum, hala korkuyorum. Çünkü seni seviyorum..
Bunu söylemem iğrenç ama asıl konuya geliyorum. Mektubun başında dediğim gibi ben EVLENİYORUM. Ve sana Emily'i sevdiğimi söyledim. Bu yalan değildi. O çok tatlı biri ama, ama bunca zamandır tek aklımda olan sendin. Kaç yıldır sana ulaşmaya çalışıyordum. Sen kalbimde olan bir kağıt kesiğisin. Belki atlatabilirim, kesik küçük ama acısı çok büyük aklımdan çıkmıyor. Ve yara daha derinleşiyor. Lütfen düğünden önce bana ulaşmaya çalış. Avalon'a gel, sars beni... Bunu yap ki seninle gidebiliyim uzaklara. Bu kafa karışıklığı, günlük rutinler son bulsun.
Eden"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eden's Letter [BİTTİ]
Romance"Ben hata ettim. Yaptığım her haltı hatırlıyorum. Sarı-buğday tenini okşadığımı da, o güzel tenini kırmızılaşana kadar dövdüğümü de. Biliyorsun Robin ben aptalım. Sana aşık olmamış, sevmemiş gibi davranıp her gece arkandan ağlayanım. Beni affet. Hat...