"Emily ile düğünümüz geçen hafta oldu. Sen... bana cevap göndermedin. Bende dayanamadım. Bana hala kızgın mısın? Merak ediyorum acaba mektuplarım ulaşıyor mu?
Bunun biraz önemi kalmadı gibi. Artık tek isteğim canlı yaşadığını görmek...
Düğüne Aaron da katıldı. En az 15 yıldır görmüyordum onu. Aslına bakarsan ben ve Aaron (son zamanlar hariç) çok yakındık. Ona yer altı mafyası derdik. Düşman, okuldaki zorbalar ise zenci mafyası derdi. O seni gizliden gizliye hep korurdu. Ona senin bir sorun yaşadığını söylediğim anda ardına bile bakmadan o heriflerin ağzını yüzünü yamulturdu. Bir kez bizi yumruk yumruğa kavga ederken görmüştün. Ordan biliyorsundur. İp ucu veriyim şu çatık kaşlı olan.
Sana yardım etmesinin nedeni seninde asyalı olmandan dolayı zorbalık görmendendi.
Düğünde bana seni sordu. Biraz nostalji yaptık. Sana mektup yazdığımı ama cevap alamadığımı söyledim. Birbirimizin iletişim bilgilerini aldık. Benim değişip değişmediğimi kontrol etmeye gelmiş. Biliyorsun taşınmadan önceki olayları. Ama Emily'i gördüğü anda o koca adam gülümsemesini yüzüne yapıştırdı.
Neyse kendisi evlenmiş. Yaptığı işleri birakmış. Eskiden birde hep derdi tek aşkım iş diye. Artık iki aşkı var. Küçük bir tatlı bir kızları ve saygılı güzel bir eş. Maaşıda varmış. Onu çok iyi gördüm.
Beni düğün arasında dışarıya sigara molasına çağırdı. Tekrar seni sordu. Hala ikimizin arasının kötü olup olmadığını. Ben bir cevap veremedim. Sen bana bir cevap verir misin, bizim aramız nasıl? Daha sonra benim seni ne kadar çok sevdiğimi hatırlatmaya çalıştı. Noeli, okulu ve sevgililer gününü. Ben ona unutmadığımı söyledim. Çünkü hepsi dün gibi aklımda değil, kalbimde...
Sana aramızı bozan bir kötü anı daha hatırlatıcam. Sevgililer gününü. Benim gözümden.
Sevgililer gününün önceki günü Olivia bize çikolata yapmayı öğrettiği andan itibaren. Ben yemek yapmayı beceremem Robin. Yaptığım çikolata da bir şeye benzememişti. Bu yüzden vazgeçip tezgahın yanından geçip açık olan mutfaktan oturma odasına geçtim. Öte yandan sen ve Olivia çok eğleniyormuşsunuz gibi görünüyordu. İkinizinde muhteşem yemek yapma becerileri vardı. Hem senin muhteşem bir eş olacağını düşünüyordum hemde Olivia ile düğününüzü kurguluyordum kafamda. Kıskançlık krizleri geçirip gülümsüyordum. Olivia ise bu dengesizliğime katlanamayıp beni kovmuştu.
Sabah, dün sana çikolata yapamadığım için pastaneye uğramıştım. Şu pahalı olan, tabelasında Evan'ss yazan, hep vitrenine baka kaldığımız. Mahalleden çıkıp sabah koşa koşa gitmiştim. O gün o yüzden geç kaldım. Senin dolabına attım çikolatayı.
Tenefüste Olivia ile birlikte yaptığınız çikolataları vermeye geldiniz. Ama yanıma tek olarak hiç gelmedin.
Beden dersi sonrası dolabını karıştırıyordun. Bende tepkini görmek için peşinden gelmiştim. Sen çikolatayı eline aldığında kalbim gıdıklanmaya başlamıştı. Sanki sürekli birisi midemi bıçaklıyormuş gibi kramplar giriyordu. Yüzümü hiç saymıyorum bile. Sen ise eline aldıktan sonra şuana dek hayatımdaki en tatlı suratlarından birini yapmıştın. Liselilerin dolabının arkasında adeta kriz geçiriyordum. Ellerim ağzımda yaptıklarını izliyordum. Kısa bir süre sonra gözlerinin yaşardığını gördüm. Ama ağzın tam tersini söylüyordu. Yere çöküp çikolata kutusunu kucakladın. Benim kar küresine yaptığım gibi. Göz yaşarman daha çok sevinç ağlamasına döndü.
Benim olduğum koridordan gülme ve ayak sesleri yükseldi. Diğer koridora geçtim. Sen bunu farketmemiştin. O aptal piçler seni tekrar rahatsız etmeye geldi. İçlerinden birisi dalga geçerek elinden çikolata kutusunu alıp yere atmıştı. Sende o anki zayıflığınla karşı koyamamıştın. Çikolata kutusuna uzanınca seni dolabınla kendi arasına sıkıştırmıştı. Ondan sonrasını tam hatırlamıyorum. Uyandığımda okul revirindeydim. Tek hatırladığım, ilk defa o serefsizlere elimi kaldırıp, seni sıkıştıranı ölesiye dövmüş olmam.
Hatırlıyorum çünkü ambulans sirenleri kulağımı tırmaladı ve üniformam kanla boyanmıştı.
Eden"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eden's Letter [BİTTİ]
Lãng mạn"Ben hata ettim. Yaptığım her haltı hatırlıyorum. Sarı-buğday tenini okşadığımı da, o güzel tenini kırmızılaşana kadar dövdüğümü de. Biliyorsun Robin ben aptalım. Sana aşık olmamış, sevmemiş gibi davranıp her gece arkandan ağlayanım. Beni affet. Hat...