2. Bölüm: Yine mi!

308 38 16
                                    

2.Bölüm: Yine mi!

Kızlar beni gördü Nuray camın önüne geçmiş bana el sallıyordu. Görüntüsü çok komikti, gülmemeye çalışarak ben de ona el salladım.

Kafeden içeri girdiğim an, kızların surat ifadesi değişti. Ne yani, o kadar kötü mü görünüyordum?

"Kanka savaştan mı çıktın?" Nuray'ın sorusuyla kızlar gülmeye başladı. Ben de sinir bozukluğuyla güldüm.

"Cidden bu halin ne Zeynep?" Evet, Serra konuşmuştu.

"Ciddi olmasan olmaz zaten. Ama bende merak ettim Zeyno, neden bu haldesin?"

"Tamam, anlatacağım. Ama önce bana içecek bişeyler söyleyin, dilim damağım kurudu."

Ela bana öldürücü bakışlar atıyordu. Heralde telefonda ben de seni öldüreceğim derken ciddiydi.

Kaşlarımı çattım."Ela, bana niye öyle bakıyorsun?"

"Sen şu içeceğini söyle. Ben sana anlatacağım merak etme."

"Peki"

Garsondan soğuk su istedim.

"Evet, şimdi konuya girelim..."Ela konuşmaya girerken gözlerim kocaman açıldı. Evet, otobüste sırtına düştüğüm çocuktu bu!

Ela birşeyler anlattı ama ben hala kaşlarım çatık bir şekilde çocuğa bakıyordum. Elimde olsa gidip boğazını sıkardım. Otobüste beni sırtından itip atmıştı ve o yüzden bu haldeydim!

"Zeynep, beni dinliyor musun?(!)" Ela bağırarak konuşunca korkarak yerimden sıçradım.

Bir dakika, bir dakika. Çocuk bana bakıyordu. Ciddiyim bana bakıyordu! Hemen gözlerimi ondan ayırdım kızlara döndüm.

"Efendim?"

"Ohoo Zeynep'in kafası başka yerlerde."

"Kızlar ben bir tuvalete gideyim olur mu?"

"Zeynep, iyi misin?"

"İyiyim, iyiyim. Sadece biraz başım ağrıyor."

"Gelince herşeyi anlatıyorsun. Tamam mı?(!)"

"Tamam tamam anlatacağım." Yapmacık bir gülümsemeyle tuvalete doğru ilerlemeye başladım.

Garson olduğunu düşündüğüm çocuk dengesini kaybediyordu, düştü düşecekti.

Yardım etmek için bir adım attığım an tepsidekilerin hepsi üstüme döküldü ve yetmezmiş gibi garson da üzerime düştü. Ama kolları iki yanımdaydı.

Kaşlarım çattım, gözlerimi yerinden çıkacak kadar kocaman açmıştım.

Yine aynı durumdayım! Ama bu sefer başka bir çocuk ve o benim üstümde, ben onun değil! Çok utanıyordum bir günde iki kez düşebilir miydi bir insan!

Bütün restoran bize bakıyor, bizim kızlar da dahil. Ama kızlar gülüyor. Sırf sinirimi bozmak için yapıyorlar bunu!

Şuan garson üzerimde bana bakıyor, benim dilim tutuldu galiba, birşey diyemiyorum. Allah'ım yardım et bana.

"Gökhan, oğlum insene kızın üstünden!"

Bu onun sesiydi. Evet o çocuğun sesiydi. Demek ki arkadaşıydı. Garson sandığım çocuk üstümden kalktı. "Affedersin." dedi

"T-tamam önemli değil."

Sıkıntılı bir nefes verdim.

Hızlı adımlarla tuvalete doğru gidiyordum. Koşuyorum da denilebilirdi. Ben az önce ne yaşamıştım!

~367 kelime~

İkinci bölümle karşınızdaydım. Umarım beğenmişsinizdir. Devamı için oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. Sizleri seviyorum.

BEŞ'E DÖRT!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin