12.Bölüm: Plan...
Zeynep'ten devam
Dediğim gibi bir intikam söz konusuydu. Ama hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Hatta grubun tamamı hakkında birşey bilmiyordum. Çünkü buluştuğumuzda onların isimlerini dinlemekten başka bir şey dinlememiştim. Umurumda olmayacağını sanıyordum. Hala da öyle. Ama eğer bir şeyler yapacaksam onların hakkında bilgi almam lazımdı.
Ela'yı aradım. Aramızda en iyi o tanırdı muhtemelen onları.
Telefon üçüncü çalışta açıldı.
"Alo, Ela?"
"Efendim Zeyno'm?"
"Müsait misin?"
"Evet, ne oldu ki?"
"Senden birşey isteyeceğim."
"Tabii iste."
"Bana Gökhanlar'ın grubunu anlatır mısın? Nasıl biri olduklarını, kaç yaşında olduklarını falan."
"Anlatırım. Ama bu telefonda olacak birşey değil. Sen bize gel, ben sana herşeyi anlatırım."
Olayları bilmiyordu. Ateş'in beni bugün korkuttuğunu, onun yüzünden yarım saat ıssız bir sokakta beklediğimi bilmiyordu. Anlatamazdım. Ama korkuyorum. Bugün tekrar dışarı çıkmak istemiyorum.
"Şey, Ela. Sen benim eve gelsen olmaz mı? Benim hiç halim yok, ayaklarım ağrıyor." Vay! Muhteşem bir yalan. Tebrik ediyorum kendimi.
"Tamam Zeyno'm, gelirken birşey almamı ister misin?"
"Yok, yok sen gelsen yeter."
"En fazla yarım saate oradayım o zaman. Görüşürüz."
"Görüşürüz." deyip kapattım. Herşeyi öğrenmem benim için iyi olacak. Bunları kullanabilirim.
Mutfağa geçip dolaptan hazır kek çıkardım. Dilimleyip tabağa koydum. Ocağa da çay suyu koyup Ela'yı beklemeye başladım.
Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı. Gelen Ela'ydı.
"Selam Zeyno."
"Hoşgeldin canım."
"Hoşbuldum." deyip gülümsedi.
"Hadi geç içeri."
Beraber salona geçtik. Ela direkt konuşmaya atladı.
"Evet, kimden başlayayım istersin?"
"İstediğinden başla."
"O zaman Gökhan'dan başlıyorum."
"Gökhan 18 yaşında, 14 yaşında bir kız kardeşi var, adı Melek. Annesi genelde yurt dışında oluyor. İşlerinden dolayı. Okudukları okul, babasının okulu."
"Oha!" dedim kendimi tutamayarak.
"Nesine şaşırdın, neyse devam ediyorum. Gruptan ismi Mert olan kişinin babasıyla, Gökhan'ın babası ortaklar. Aslında okul ikisinin de babasının oluyor. Müzikle uğraşıyor, ara sıra küçük konserler veriyorlar grubuyla. Solistleri okullarından başka biri. Onlar enstrüman çalıyorlar genel olarak. Zaten okulun yarışmaya katılmasıyla başlamış herşey. Gökhan böyle bir çocuk. Dünya'nın en harika erkeği." dedi hayranlıkla.
"Eee diğerlerini anlat."
"Tamam, sıra Ateş'te." En çok bilmem gereken kişi...
"Anlat."
"18 yaşında, tek çocuk."Grubun başı o." diyor Gökhan. Annesi ile yaşıyor. Babası çok küçükken onu bırakıp gitmiş. Okulun müzik takımında. Annesi büyük bir moda tasarımcısı. Böyle bir çocuk."
Aklıma en çok takılan şey Ela'nın, "Babası çok küçükken onu bırakıp gitmiş." demesinde kaldı. Aynı annemin bizi ben daha 2 yaşındayken bırakıp kaçması gibi...
"Cüneyt var, grubun en olgunu o sanırım. Her şeye karşı olgun davranıyor. 18 yaşında. Annesi ve babası avukat. Sürekli başka ilde oluyorlar. Aynı senin baban gibi. Her ay Cüneyt'e para yolluyorlar. O da okulun müzik grubunda."
"Bir dakika, ben çayları doldurup geleyim. Devam edersin."
"Bekliyorum Zeyno."
Mutfağa gidip çayları ve dilimlediğim keki tepsiye koydum. İçeri gidip masanın üzerine bıraktım.
"Ooo çok hamaratsın bugün." dedi gülerek.
"Kek, hazırdı."
"Olsun en azından çay demledin, bu da birşey sonuçta."
"Ya, deme öyle."
"Tamam, tamam. Devam ediyorum." dedi ağzına kek atarken.
"Mert, grubun en neşelisi. Çok esprili bir çocuk. Bizim için Nuray ne demekse, onlar için de Mert o demek. O da 18 yaşında. Dediğim gibi, Gökhan'ın babası ile onun babası ortaklar. Annesinin bir işi yok. Sürekli evde oluyormuş. Çalışanlarını kontrol etmekten başka yaptığı birşey yokmuş. Okulun müzik grubunda o da var."
"Son olarak, Kerem. 18 yaşında. Ama çok çapkın bir çocuk. Zaten buluştuğumuzda anlamışsındır, kızlara göz kırpıyordu sürekli. Annesi ve babası çok varlıklılar. Bu yüzden biraz şımarık bir çocuk. Müzik grubunda yer almayı istemiyormuş aslında, ama zorladıkları için kabul ediyormuş."
"Tamam, çok teşekkür ederim Ela. Onları tanımam iyi oldu."
"Rica ederim canım, ama neden istedin öğrenmeyi?"
"Onları tanımam gerek, öyle değil misin? Sonuçta kankamın sevgilisinin arkadaşları."
"İyi o zaman, ben kalkayım artık."
"Biraz daha otursaydın keşke."
"Yok, yok annemler merak eder."
"Peki o zaman."
Kapıya doğru ilerlerken aklıma tam o an bir fikir geldi.
"Ela."
"Efendim?"
"Yakın zamanda konserleri var mı? Hani diyordun ya ara sıra küçük konserler veriyorlar diye."
"Okul açıldıktan 1-2 hafta sonrasında planladıklarını söylüyor Gökhan. Ne oldu ki?"
"Merak ettim sadece."
"Tamamdır, görüşürüz canım."
"Görüşürüz."
Kapıdan çıktığı zaman sırıttım. Aklıma bir plan gelmişti...
~646 kelime~
Eveeet, yeni bir bölüm daha! Ve been kxksdn
Biraz uzun süre geçti ama sonunda yazabildim.
Sizce, Zeynep'in planı ne olabilir?
Evet bir tane sorum vardı sordum. Şimdi rahatlıkla ölebilirim kdjdkdk
Umarım beğenmişsinizdir. Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Sizleri çok çok seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞ'E DÖRT!
Roman pour Adolescents"Düşman olmayı keselim artık, arkadaş olalım. Sonuçta biz sevgili olunca düşmanlık bitti, değil mi?" •••