Ben Caplan - Stranger
[okurken dinlemeniz ısrarla tavsiye edilir.]Falsum Sol (sahte güneş) Dergisi.
Kasım, 1983, by. Kim Jongin."Vay halimize efendim, vay halimize. Yaşayamaz olmuşuz, konuşamaz olmuşuz! Ne bu sessizlik? Yasta mıyız ahali, neyin sessizliği bu? Haksızlığa tahammül edemeyenler nerede? Hani hesap sorulacaktı? Hani tüm bunların hesabı sorulacaktı?
Geçmişi unutuyorsunuz, geçmişteki çektiğiniz her şeyi unutuyorsunuz. Olur ya, kabuk bağlayan yaralar bir anda iyileşir. İyileştirmişsiniz yaralarınızı, kendinizi hatırlıyorsunuz. Ancak kimse can veren insanları hatırlayamıyor. Hatıra düşmek zordur çünkü, birilerinin sizi hatırlamasını istiyorsanız her mantık dışı hareketi kendinize yakıştırmanız gerekir. Dünya haklıları sevmez, insanlarsa dünyaya tapar. Sonumuz hayrolsun!
Diken hırsızı güllerden gözyaşları ile özür diliyor. Unutanın gittiği yolda dikenleri çalınır. Çalınan dikenler de bir gün sana bana saplanır. Unutmayın, diken hızsızı bulur sizi gül kokulularım sadece unutmayın.
Kendi tarihinizi kör gözlerle izlemeyin. Bir gün gerçekten kör olur, o tarihi hiç göremezsiniz.
Bir kilo pamuğun altında kalmak mıydı, yoksa bir kilo demirin altında kalmak mıydı tek çare? Hangisi daha güçlü gelirdi? Hangisi bizi ezip geçerdi?
Ahali! Ben sizi hep yıldızlı gördüm. Nolur kendinizi ezip geçtirtmeyin. Yaşayın, derin nefesiniz kadar sonsuz düşünceleriniz olsun. Uyumadım, belki hiç uyumayacağım ama hepinize dobro vecer. Jongin'in dediği gibi değil, Maria Neykova'nın dediği gibi.
"Лека нощ, моя недовършена любов
Лека нощ, любов моя.""İyi geceler, yarım kalmış aşkım.
İyi geceler, aşkım."¤ ¤ ¤ ¤
Evrenlere nasihat etmek istesem sanırım, hiçbir şeyi bir anda yapmayın öyle, çarpışcaksanız dahi düşünerek çarpışın, derdim. Bak sizin yüzünüzden başımıza neler geliyor, diye de fırça atardım. Tamam yahu, tamam. Sinirliyim, evrenlere, gece yarılarına, zihnimdeki Zhang Yixinglere ve en önemlisi gezegen yağmurlarına.
Fleur yanında iki güzel genci alıp bizi tek başımıza bırakmıştı Yixing'i öpmemden tam sekiz gün sonra. Baekhyun bu sekiz gün içerisinde Chanyeol ile bir şekilde evlenmişti. Sonra işte sürüler kadar olay olmuş, evde tek başıma ağlayarak o olayları izlemem gelenek olmuştu.
Dün Kim Jongin'in, Falsum Sol isimli dergideki son yazısı yayınlanmıştı. Kendisini çok iyi tanıdığım söylenemezdi. Baekhyun'un arkadaşlarından birisiydi. Fakat sizden, bizden hatta evrendeki herkesten çok daha güzel seven birisiydi, yazılarında bunu görebilirdiniz. Ve işte Fleur'un bizi bırakışına içim acırken dünya bizden Kim Jongin ile Do Kyungsoo'yu da almıştı.
İyilere yer yoktu sanırım bu evrende. Çünkü onlar da Güneş'in sırrını biliyorlardı. Bildikleri için de o mektuplar en hızlı onlara ulaşıyordu.
Fleur hep, bir gezegen yağmuru beni alıp götürecek derdi. Çivisi çıkmış bu cihanda bir gezegen yağmuru benim dünyamı alıp götürmüştü. Artık yoktu. Ancak tam orada onu bekleyen birileri de vardı elbette. Sonuçta kocası ve kızı da bir gezegen yağmurunda gitmişti. İnsanlar gezegen yağmurundan bahsettiğinde, zihinlerinde hep havadan gezegen yağdığını falan hayal ettiğini söyler ve buna oturur ağlardı. Eski sevdiği Jason'un gitmeden evvel ona verdiği bir sözdü bu. En kötü gezegen yağmurunda gideceğim, en güzel gezegen yağmurunda ise geri döneceğim. Fleur buna hayatı boyunca inanmış ama o gezegen yağmuru bir türlü onu bulamamıştı. Kelimelerin anlamlarını hep yanlış yerlerde arıyoruz, demişti bulamadığı bir gün sadece kahkaha atarak. Onlar gerçek gezegen olamaz, ben Jason ile sadece apayrı dünyalarda yan yana bulunabilirim. İnancı soğuk bir kutuya tıkılıp kalıncaya dek sürdü. O günden sonra o gezegen yağmuruna, hayal yağmuru demeye başladık. Çünkü Fleur, Jason ve güzel kızı ile sadece hayallerinde buluşup, buruşabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kafamda döner durur o eski sinemalar, cebimde ölmüş filmler var // sulay
FanfictionBir tiyatro yazarının eve geri dönüşü ve üzümler, o lanet kabuğundan ayrılma hissiyatına tapan üzümler. "Özgür olmak istiyorsan o üzümleri lanet kabuğundan ayırmalısın. Unutma, portakallar asla kabuklarından ayrılmak istemezler ama üzümler buna tapa...