Jeno ve Hyuck'un Jaehyun'un yanına gidip her şeyi anlatmalarının ve Mark'ın tam bu sırada odaya girip tuhaf bir ortam oluşmasının ardından uzun bir zaman geçmişti.
Hayır Nohyuck çifti ne dayak yemiş ne de trip yemişti. Çünkü Jaehyun da ona karşı aynı hisleri beslediğini söylemişti. Mark'ın gelmesiyle birlikte Nohyuck çiftimiz birbirlerine gülümseyip odadan çıkmış, ikiliyi yalnız bırakmışlardı.
Odadan çıkmalarının ardından içeriden gelen tatlı ses tonuyla konuşmalarla işlemin tamam olduğunu anlamışlardı. Bu şekilde ikinci çöpçatanlık işleri de başarıyla sonuçlanmıştı.
Şimdi ise 6 kişi yurtta oturup film izliyorlardı. Mark yoktu çünkü 127 yurdunda sevgilisi ile vakit geçirmeyi tercih etmişti. Ona da kızamazlardı, sonuçta sevgilisiydi.
Haechan sevgilisine sarılmış bir şekilde oturuyordu. RenMin ikilisi odalarına gitmek için ayaklanmışlardı bile.
"Biz artık odamıza gidiyoruz. Rahatsız etmezseniz seviniriz, çok fazla vakit geçirdik zaten sizinle."
Bu sözlerin sahibi tabii ki Renjun'di. Jaemin bu sözlerden sonra sevgilisini hafifçe dürtmüştü. Bu bir uyarı gibiydi onun için. Renjun buna karşılık Jaemin'e fark ettirmeden hafifçe gözlerini devirmişti.
"Yani iyi geceler demek istedim."
Ortamda iyi geceler diyen sesler birbirine karışmıştı, ikili gidene kadar. Sonrasında herkes filmi izlemeye devam etmişti.
Filmin sonu geldiğinde bütün üyelerin gözünden uyku akıyor denilebilirdi. Kısa bir iyi geceler faslından sonra da herkes odalarına çekilmişti.
Herkes gibi odalarına geçen Jeno ve Donghyuck ikilisi yatağa uzanmıştı. Haechan Jeno'nun boynuna kollarını sarmış, Jeno da bu hareketine karşılık olarak bir kolunu onun beline sarmıştı. Diğer eliyle de saçlarını okşuyordu.
"Biliyor musun sevgilim, seni çok seviyorum."
"Benim seni sevdiğimden daha çok olamaz."
"Hayır, ben seni daha çok seviyorum."
Donghyuck kollarını ayırmadan hafifçe doğrulup sevgilisinin gözlerine baktı.
"Neden sen daha çok seviyormuşsun? Her seferinde sana yürüyüp terslenen bendim."
"Her seferinde hoşlandığın kişi sana yürürken onu tersleyip seni sevmediğine inandırmak daha zor ama."
Haechan sevgilisinin yüzünü okşadı.
"Neden seni sevmediğime inanmaya çalıştın ki? Seni sevmem imkânsız bir şey miydi?"
"Bilmiyorum. Herkese yürüdüğünü ve benden hoşlanmadığını düşünüyordum."
"Ama yanıldın. Çünkü sadece sana o şekilde yürüyordum. Diğerleri zaten senden hoşlandığımı biliyordu."
"Tek bilmeyen ben miydim yani?"
"Teknik olarak sana bunu milyonlarca kez söyledim. Yani biliyordun."
Jeno ellerini koyduğu yerlerden çekip Donghyuck'un yüzüne koydu.
"Ama ne olursa olsun ikimiz de birbirimizi çok seviyoruz, değil mi? Önemli olan da bu."
Hae sevgilisinin sözlerine karşı başını sallayıp dudaklarına eğildi.
"Sonuç olarak, şu an istediğim zaman bu dudakları öpebiliyorum. Hayallerimdeki şeyi yapabildiğime göre, kimin daha çok sevdiğinin ne önemi var?"
"Hayallerindeki şeyi yap o zaman Hyuck."
Jeno sözlerinden sonra gülümseyip Hae'nin gözlerinin içine baktı. Hyuck da buna karşılık olarak gülümsedi ve dudaklarını birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let's talk about love//nohyuck
Hayran Kurguhaechan : hadi aşk hakkında konuşalım yani senin hakkında :))