Bölüm #13

5.2K 470 272
                                    

uyarı: hafif cinsel içerik

— Şarkını tekrar dinledim. Gerçekten Kim Namjoon'u dinlemeli ve profesyonelce şarkı söylemelisin, sesin harika. — Jimin

Jimin öğlen üç dans dersi verdikten sonra akşam yemeğini bitiriyordu. Yemek yaparken Jeongguk'un sesini tekrar ve tekrar dinlemişti, hâlâ ilk an gibi büyüleniyordu. Sabah onu öptüğüne inanamamıştı. Anılar etrafında geziniyordu - ulaşılmaz, tatlı ama bulanık. Bunların yaşandığından emin olmak için onu yeniden hissetmeye ihtiyacı vardı.

— Teşekkür ederim... Henüz bilmiyorum, bunu bu akşam düşüneceğim ve belki yarın onunla iletişime geçerim. — JK

Jimin onayladı. Baş parmağı telefon ekranında havalanmıştı, tereddütlüydü. Buna nasıl cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Belki de yarın öğle yemeğinde buluşana kadar bu kadarı yeterliydi. Birkaç saat içinde ona iyi geceler dileyeceğim, diye karar verdi. Bu 'aşırı romantik' davranışı nedeniyle utançtan kızarmıştı.

— Seni arayabilir miyim? — JK

Jimin nefesini tuttu ve mesajı basitçe 'evet' diyerek yanıtladı. Jeongguk'un sesini bizzat kulağıyla duyacak olma fikrini reddedemezdi. Seslendirdiği şarkıyı dinlemek yetmemeye başlamıştı. Beş dakika sonra Jeongguk'un ismi ekranda belirmiş ve Jimin anında aramayı cevaplamıştı.

"Jimin?"

Jeongguk'un sesi kulağa tereddütlüymüş gibi geliyordu.

"Sen iyi misin?"

"Bana her zaman iyi olup olmadığımı soruyorsun." Jeongguk kıkırdadı.

"Senin için en iyisini istiyorum, benimle alay etme!" diye sızlandı Jimin ama sesinde hiç sertlik yoktu. "Neden beni aramak istedin? Sen iyi mis- Ah, siktir!"

İkisi de güldüler ve Jeongguk, Jimin'in duyduğu en tatlı gülüşe sahipti. Sesi tizdi, keyifle doluydu ve alfa onu yakınına çekip sonsuza kadar bu sesi dinlemek istiyordu.

"Aslında, bunun için aramıştım." dedi sonunda kendini açıklayarak. "Sesini duymak ve biraz gülmek için."

Omega iç çekti.

"Bu sabah, çok çılgınca bir şey yapmışım gibi hissediyorum ve— Şey, keşke okula o kadar erken gitmem gerekmeseydi. Yarının öğle yemeği bir milyon yıl uzaklıkta."

"Ben de tam olarak böyle hissediyorum." diyerek nefeslendi Jimin, bunu sesli dile getirsin ya da getirmesin, daha fazla iletişim için can atan tek kişi olmadığından dolayı mutluydu. "Sensiz yalnız hissediyorum."

"Acaba ben— Hayır, bu çok fazla—"

"Jeongguk? Bana her şeyi söyleyebilirsin. Her şeyi."

Omega başta tereddüt ediyor gibiydi ama sonunda sesli bir şekilde dile getirmişti.

"Aslında, yurttakilerden korkuyorum çünkü belli ki— Bana söyledikleri bu ama belli ki kokum çok acıklı... Seni çok özlüyormuş gibi hissediyorum ve bu acı veriyor ama... Şey, belki de doğrudur? Burada biraz azar yiyorum. Alfalar beni rahatlatmak istiyor ve kokum yüzünden benden nefret ediyorlar."

"Korunmaya ihtiyacın var mı?" Jimin nefesini tuttu. Bu tatlı itirafa rağmen endişelenmişti.

"Hayır, ben iyiyim. Sadece... Saat geç oldu ama seni görebilir miyim? Sadece seni görmek istiyorum, daha fazlasını değil. Şimdi?"

light is burning | jikook [türkçe] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin