Bölüm #5

5.4K 498 431
                                    

Jimin Jeongguk'a pantolonunu değiştirmesini söyleyecekti, böylece koltuğunu omega sıvısıyla ıslatmazdı ama omega çoktan yeni kıyafetler giyiyordu bile. Pekala, sana inanıyorum. Iron Man izleyebilecek kadar kendindesin.

"Otur, sana atıştırmalık getirdim."

Jeongguk dikkatlice oturdu, bacaklarını çaprazlamış, kendini rahat bir pozisyona sokmuştu ama Jimin'den olabildiğince uzakta duruyordu. Bir kase dondurmayı aldı ve kaşıkla yemeye başladı, şekere karşı istekliydi.

"İyi hissediyor musun?" diye sordu Jimin, Jeongguk'un iyi olduğunu görse bile.

"Peki ya sen? Kızgınlık gibi kokuyor olmalıyım, zirvede olduğu zamanlarda. Nasıl bu kadar sakinsin?"

"Sana söyledim, kendimi kontrol edebilirim. Ama yalan söyleyemeyeceğim... Kokun çok güçlü."

"Bu seni şey gibi hissettiriyor mu...?"

"Hayır." Evet. Tanrım, evet ama bununla ilgili hiçbir şey yapmayacağım.

Ayağının kıpırdamaya başladığını hissetti, yavaşça halıya çarpıyordu ama bu kendiliğinden oluyordu. İçgüdüsel olarak tedirgindi. Uyarılmış gibi hissetmiyordu. Jeongguk'un kanepedeki vücudunun oldukça farkındaydı ama onu tutup daha yakınına çekme hissi de damarlarında dolanmıyordu. Aksine, biraz utanmış ve biraz da meraklıydı.

"Biliyor musun, kızgınlığını baya iyi idare ediyorsun. Sadece burada oturup ilk günün ardından her şeyin üstüne atlamadığın için şaşkınım. Gençsin, böyle bir kontrol deneyimle elde edilir."

"Sadece- dalga gibi geliyor. Bir an iyi hissediyorum ve sonra aniden içim yanmaya başlıyor. Ben iyiyken filmi izleyebilir miyiz? Lütfen?"

Jimin onayladı. Taehyung ya da Yoongi Jeongguk'un çaresizce ihtiyacı olan oyuncağı getirmeden önce öldürecek vakti vardı. İyi. Onlarla gerçekten konuşmam gerek.

Jeongguk'un onu telefonda tehdit eden bir adama pornografi satıyor olduğuna inanırken yanılıyor muydu? O adam videolara ulaşabiliyor muydu? Marvel jeneriği ekranda belirdiğinde Jeongguk burnunu kırıştırdı.

"Neden gerginsin? Endişelenmiş gibi... kokuyorsun."

"Önemli bir şey değil. Ben hep gerginim."

"Benim şey yapacağımdan korktuğun için mi... Biliyorsun..."

"Abartılacak bir şey değil, Jeongguk. Seni saniyeler içinde yere serip odana geri kapatabilirim, yani bunun hakkında düşünme. Daha önce kimsenin beni gelip öylece işaretlemeye çalışmadığına inanıyor musun? Kendimi savunabilirim ve sen buraya gelen en kaslı omega da değilsin. Filme odaklan, sorun yok."

Jeongguk rahatlayarak bir nefes verdi ve Jimin'i gülümseterek bir muzlu süt şişesini açtı. Jeongguk çok sevimliydi, bunu inkar etmek saçma olurdu. Yuvasının yakınında gördüğü Iron Man çantasına bakılırsa belki de milyonlarca defa gördüğü bir filme dikkat kesilmişti.

Jimin telefonunu bir kez daha kontrol etti ve Taehyung'dan gelen iki yeni mesajı gördü.

- Üzgünüm, vibratör gecikecek. - Taehyung

- İki saat içinde almaya gideceğim. - Taehyung

Zayıf bir sızlanma duyduğunda kafasını kaldırdı. Jeongguk büyük ceylan gözleriyle ona bakıyordu.

"Ama sen filmi izlemiyorsun, Jimin."

"Tae'ye bir mesaj göndermek zorundaydım, üzgünüm. İzliyorum."

light is burning | jikook [türkçe] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin