1

194 18 19
                                    

Başlama tarihi atalım mı? 12.06.2020

VE LÜTFEN ÖN YARGILARINIZI KIRARAK OKUYUNUZ ÇÜNKÜ ASLINDA BU KİTABIN FARKLI OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ.

Avludaki sedire doğru ilerlerken telefonum çaldığında kot pantolonumun cebindeki telefonu alarak açmış, kulağıma götürmüştüm.

"Alo kızım nasılsın?" babamın sevecen sesini duymam ile gülümseyerek içimdeki tüm kasveti dağıtmış şirin bir sesle konuşmaya başlamıştım. Sonuçta babama nazlanmak hakkım değil miydi? "İyiyim babam, sen nasılsın?" babam nazlı konuşmama karşılık önce gülmüş ardından beni beni korumak istediğini belli eden bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Evde bir sorun var mı güzel gözlüm?"

Sizce bu evde benim gibi bir baş belası varken sorun olmama ihtimali var mıydı?

"Sence? Kim Jiyan Ağa'nın sözüne karşı gelebilir ki?" babamın bu sefer alaylı kahkahasını duymuş hemen ardından iğneleyici konuşmasıyla alt dudağımı dişlerimin arasına almıştım. "Öyle mi dersin? Sen de az değilsin Ahsen Soylu." tamam, pek uslu durmuyordum ve hayatımın çoğunluğu İstanbul'da geçtiği için Mardin'deki kurallardan bir haber şekilde insanlara çok karşı çıkıyordum.

Böyle şeyler olabilirdi canım.

Beni bu konaktaki ve hatta Mardin'deki kadınlardan ayıran özelliklerimden biri iyi bir silah ustası olmamla beraber korkusuz oluşumdu. Babamın silahıma yaptığı iğnelemeyi anlayarak gülmüş ve o her ne kadar göremese de başımla onaylamıştım.

"Senin kızın olmak kolay değil."

Babam"Küçük hanıma bak sen, bana nasıl laf yetiştiriyor." hoşnut bir sesle konuşmaya devam ettiğinde sesimi çıkarmadan dinlemeye başlamıştım."Birazdan geliyorum kızım, şimdi kapatmam lazım." diyerek konuşmama müsaade etmeden telefonu kapattığında sorgulamayarak sedirlere oturmuş önümdeki dosyaları incelemeye devam etmiştim.

Ben Ahsen Soylu, bir kadın olmama rağmen sözümü çoğu kişiye geçirebiliyordum ve bilirsiniz Mardin de eğer bir söz sahibi olmanız gerekiyorsa erkek olmalıydınız. Belki bir kadın olarak kadınların üzerinde hanım ağa olarak söz sahibi olabilirdiniz ama o da bir yere kadardı çünkü sizin özgürlüğünüzü töre, örf, âdet adı altında yöneten bir kocanız varsa çoğu zaman kadınlara istediğiniz gibi davranamazdınız.

Bense bunların hiçbirine sahip olmadan sözümü geçirebilen bir kadındım. Nasıl olduğunu merak ettiğinizi biliyorum sonuçta buranın değişmeyen, paslanmış törelerine ve gelişmeyen cahil adamlarında nasıl söz sahibi olduğumu.

Yirmi birinci yüzyılda bile devam eden bu törelere bir şey eklendi. Zaman... Bu zamanın arasına öyle bir şey karıştı ki ağaların çoğu pis işlere bulaştı.  Kendilerini güçlü, yenilmez göstermek için diğer ağalara karşı çıkabilmek için yeraltı dünyasına girdiler.

Hem de genç ağaların çoğunun babasının haberi olmadan. Onlar yeraltında birilerinden güç alarak iktidar savaşı yapmak hoşlarına gidiyordu bu nedenle yeraltından vazgeçemiyor, vazgeçmek isteseler bile bir kez girdikleri için çıkmaktan korkuyorlardı.

Peki sizce bu ağalar kimden güç alarak bu kadar otoriter olabiliyorlardı? Benden... Daha doğrusu tam olarak Ahsen Soylu'dan değil de Araf Yenilmez adında bir İstanbul mafyasından.

SON TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin