Annemden bir ton azar yedikten sonra eve dönebilmiştik! Aklımdakileri silip atmak istiyordum. Düşündükçe çıldırıyordum. İkinci defa öpmesine niye izin vermiştim ki? Kesinlikle aptalım. İçimden bir yerden ''Hoşuna gitti inkar etme'' dedi. Yüzümü buruşturmaktan başka bir şey yapmadım.
Tolga! Ah bir de Tolga vardı dimi! Onun yerinde olmayı kesinlikle istemezdim herhalde. Kız gelicek,öpücek sadece bir iddia olduğunu söyleyecek,Tolga da bunu bana söylemiyecek öyle mi? Haha. İlk önce o kızın saçını başını yolardım sonra Tolganın topuğuna sıkardım heralde heheh. Yüzümü tekrar buruşturdum. Yıkılırdım. En çokta bana söylemediği için. Hemen söylemeliydim Tolgaya.
Ama ilk önce yemek yemeliydim,yaşadığım şeyler beni acıktırmıştı. Zaten yüz yüze söylemek istiyordum,hava da kararmıştı. Gitmem biraz zor olurdu yani. Annemin yaptığı enfes yemekleri yedikten sonra odama hızlıca gittim. Tolgaya mesaj atmam gerekiyordu bugün neredeyse hiç konuşmamıştık.
Yatağıma hoplayıp,telefonu elime kaptım. 2 YENİ MESAJ!
Tolgadandır diye düşündüğüm mesajlar Ceydaya aitti.
''KANKAA:DD.d:''
''Tuğrulla artık çıkıyoruuuz yeyuuu''
Tolga yazmadığı için üzülürken Ceyda için sevinmiştim. İki duygu aynı anda,dengesizim işte. İnsanlara kızarken asıl dengesiz olan bendim.
''Çok sevindim kanka,yarın yanıma gelirsen konuşuruz. Benim de sana anlatıcaklarım var. Öptüm.'' yazıp gönderdim.
Devasa kütüphanemden güzel bir roman ararken gözlerimi kapatarak birini tutup çektim. Hobilerimden biriyse , sevdiğim kitapların hoşuma giden yerlerini tekrar tekrar okumak olmuştur. Koltuğuma yerleştikten sonra ayakklarımı yatağıma doğru uzattım. Evet,işte böyle daha güzel.
Okuyordum ama bir şey anlamıyordum. Tolga,niye mesaj atmamıştı ki? Halbuki böyle yapmazdı. Söylemek istediğim şeyler de vardı.
''Kaç para ulaan bir mesaj'' diye homurdandım kendi çapımda. Tamam,madem mesaj atmıyorsun,Tolga Bey bende seni ararım heheh.
''Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz''
Kulağımdan telefonu çektikten sonra matematik testimmiş gibi baktım. Bir şekilde onu bulup,konuşucaktım.
ŞU ANDA.
HEMEN.
ŞİMDİ.
Üstüme montumu geçirip,daha yeni aldığım turkuaz converselerimi ayağıma geçirdim. Akşam saatlerinde hava rüzgarlı oluyordu. Bu sırada nerede olabileceğini düşünüyordum. Dün bana dışarıda olacağını söylemişti,en iyisi evine gidip onu beklemekti. Aslında evimize mi demeliydim? Gelecekteki evimize. Şimdi diyeceksiniz ne diyor bu kız? Tolga benim nişanlım. Doğum günümde süpriz olarak,beni boş bir eve götürdü. Evleniceğimizde bu evde beraber oturcağımızı söylemişti. Tolga'da ailesinden ayrılıp bu evde, benle evlenene kadar tek başına yaşıyacaktı.
Bu yüzdeeen evin yedek anahtarını çıkartmıştık. Epeyce bir zaman geçmişti. Doğum günüme bir ay falan kaldığına göre,bir seneye yakın olması lazımdı.
Taksiye atlayıp,kulaklıklarımı taktım. Annemler uyuyordu evden kaçmak fazla zor olmamıştı.
Ah aptal kesin yoruldu -tolga- ve şu anda uyuyodur mışıl mışıl. Bu aralar çok yorgun gözüküyordu.
Düşündüm,ben daha ona bile ilk öpücüğümü vermemişken tanımadığım birine nasıl verdim ki? Tekrar tekrar düşünürken bir şeyler kalbime kıymık gibi batıyordu sanki.
''Salak kafam,malım ben ya harbiden tescillenmişim'' mırıldandım benim bile zor bile duyabileceğim şekilde. Bunca zaman neyi beklemiştim ki? Öp gitsin işte bu gurur nereye kadar? Gözyaşlarım gözlerime hucüm ederken gözlerimi kırpıştırdım. Bir iki yaş gözlerimden dudağıma doğru süzülürken montumla yüzümü temizledim. Tolga bunu anlayışla karşılayabilirdi. Evet. Seviyorduk birbirimizi sonuçta.
* * ** ** * * ** * * * * ** * *
Taksiden indikten sorna elimi montumun cebine attım ve bozuk paralarla karışmış olan anahtarımı çıkardım. Kapıya yönelirken anahtarı deliğe soktum,kapı kilitli değildi. Kapıyı kendime doğru çektiğimde hemen açılmıştı çünkü.
''Tolga'' diye seslendim, alt katta kimse yoktu.
Merdivenlerden ikişer,üçer atlıyarak yukarı çıktığımda, tekrar seslenicekken kadın sesi duydum. Başımdan kaynar sular akmaya başlamıştı bile.
Seslerin geldiği yöne ilerlerken,yatak odasının kapısını açıpla açmamak arasında kaldım.Açmasam daha hayırlı olurdu belki de. Anladığım kadarıyla yolunda giden bir şeyler yoktu. Ben bu oda da ne olduğunu öğrenmezsem meraktan çatlardım.
Tekrar bir kadın sesi geldiğinde derin bir nefes alıp içeriye daldım.
Gördüğüm görüntü karşısında zorlukla yutkundum. Gözyaşlarım suratımı bulmuştu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDDİA
Random''Derin biliyorsun ki iddia'yı ben kazandım'' dedi piççe gülerek. ''Birde o iddia işi vardı dimi,hiç bu işlere girmesek Görkem? Tamam büyüksün,sen kazandın'' dedim kendimce umursamaz bir tavırla. Başımda bir dert vardı bir de başka bir aksiyon/heyec...