Bugün neler yaptığımı düşündüm ve koyunları saymaya başladım.
Elli beş koyun,elli altı koyun,elli yedi koyun..
Oflayarak yorganı tekmeleyip çıktım. Uyuyamıyordum. O kadar uyumaya çalışmama rağmen bir türlü gözüme uyku girmiyordu. Üstelik babam ve annem beni aramamışlardı. Bu durum beni hayal kırıklığına uğratsada umursamadım.
Merdivenlerden aşağı inip televizyon kanallarında dolandım. Magazinden başka bir şey yoktu. Hayır yani milletin özel hayatından sizene arkadaş? Cidden yani. Televizyonu sinirle kapatıp,saate baktım. İkiye geliyordu.
Ceydanın yanına çıkıp üstüme montumu geçirdim.Kütüphanesinden küçük bir kağıt alıp yazmaya başladım. ''Uyuyamadım, uyandırmaya da kıyamadım. Ben biraz hava alıp geleceğim'' diye yazıp kağıdı komidinin üzerine bıraktım.
Merdivenlerden aşağı inip dışarıya attım kendimi. Temiz hava gerçekten güzeldi. Rüzgar essede yağmur yoktu,bu beni mutlu etmişti.
Bara gidip bir şeyler içmeye karar verdim.İçki herşeyi unutturuyordu ve bir kaç saatliğinede olsa rahatlatıyordu.
Bara,Tolgayla da gitmiştim ama tek başıma ilk defa gidecektim. Bir de Derinle gitmiştim tabii. İçki içen bir kızda değilim aslında. Bu kadar rahatlattığını bilseydim,önceden denerdim.
Derinin götürdüğü bara gitmeye karar verdim, yanlış hatırlamıyorsam barın adı ''Yıldız'' dı.
Yoldan geçen bir taksiyi durdurup barın adını söyledim. Paramı çıkartıp hazırda tuttum. İyiki iş yerinden aldığım harçlıkları biriktirmiştim ve iş demişken(!) yarın işe gideceğimden emin değildim. Saat ikiydi ve benim eve kaçta dönüceğim belli olmazdı. Yorgunluktan biterdim.
Geldiğimizde parayı uzatıp arabadan indim. Barı tekrar mercek altına aldım ışıl ışıl görüntüsünün altında aslında ne kadar karanlık olduğunu biliyordum. Işıl ışıl olduğu kadar karanlıktı da.
Güvenlik kimliği isteyince şaşırsamda montumun cebinde olduğu için şanslıydım. Derinle içeri girerken göstermemiştim oysa.
İçeri girdiğimde gözlerimle etrafı taradım. Belki Derinler burda olabilir diye,ama burda kalabalık bir grup görmeyince bara doğru yürüdüm.
Kalabalıktı,ama bir kaç saat öncesindeki gibi değildi en azından. Ter kokusu çok fazla yoğun olmasada içki kokusu fazlaydı. Yüksek sesteki müzikten bahsetmiyorum bile.
Tabureye oturup barmane baktım. ''Ağır birşeyler'' dedim soğuk bir tavırla. Kafasını salladıktan sonra metal bir şeye içkiyi döktü. Buz atıp karıştırırken ''Çarpmasın''dedi göz kırpıp gülerek. ''Çarpmaz '' dedim sert tavırla. Bardak koyup önüme uzattı. Bardakla matematik testiymiş gibi bakışırken '' Yalnız mı geldin? Burası kız başına yalnız gelicek kadar tekin biryer değil''
''Bundan sanane'' dedim tersliyerek. O da omuz silkip başka bir müşteriye baktı.
Bardağı alıp kafama diktim. Acı tat boğazlarımı yakıp geçerken yüzümü buruşturdum. Acıydı çok fazla acıydı. Bi anda kafam dönünce gülümsedim. Bir kaç saat öncede bu şekilde olmuştu. Çok fazla mide bulandırıyordu başım döndüğü için.
Tekrar b rdağı alıp bir yudum alıcakken gözüm Buluta takılıldı. Diğerleri nerdeydi?
Gözlerim etrafı arıyınca bulamadım. Tek başına bir masada oturuyordu ve bana bakıyordu. Yani geldiğimi biliyordu. Yanına gidip gitmemek için ikilemde kalsamda gitmemeyi tercih ettim. Şu anda burası oldukça iyiydi. O gelmek isteseydi gelirdi ,beni fark ettiği belliydi zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDDİA
Acak''Derin biliyorsun ki iddia'yı ben kazandım'' dedi piççe gülerek. ''Birde o iddia işi vardı dimi,hiç bu işlere girmesek Görkem? Tamam büyüksün,sen kazandın'' dedim kendimce umursamaz bir tavırla. Başımda bir dert vardı bir de başka bir aksiyon/heyec...