KANER’DEN
Işimi erken bitirip eve hazırlanmaya gittim. Ne yapacaktım ben. Olmadı bi süre sonra anlaşamadık der boşanırız. Tanımadığım birisiyle evlenmek için ailesiyle tanışmaya gidiyordum. Daha kızı tanımıyorum ki ailesini tanıyayım. Bi duş aldım. Tam üstümü giyinirken kapı çaldı. Deniz gelmişti. Kapıyı açtım.
-Abicim bu ne hâl, dedi girer girmez
-Ne varmış halimde
-Ne mi var? Bunu giyceksin yani öyle mi?
-Evet Deniz ne istiyosun smokin mi giyeyim
-Hayır yani ama bi kazak bi pantolonla da olmaz yani kankacım
-İyi işte bu
-Gel şunun üstüne bi ceket bulalım hadi hadi, dedi merdivenleri çıkarken
-Ne ceketi olum tanışmaya gidiyoruz bi çay içicez lan
-Olsun abi olsun hadi hadi giy şu ceketi, dedi askılıktan bi ceket alıp üstüme tutarak.
Aldım ve ceketi giydim. Ters ters Deniz’e bakarken
-Oldu mu yani bu ne hallere soktun beni he Deniz
-Oo jilet oldun jilet jilet hadi gidelim artık hazırsın
-Geldim geldim
(Fotoğraf: Kaner'in giydikleri)
Mutfaktan bi bardak su içtim ve çıktım. Annemlere gidecektim önce. Tam vardığımızda onlarda beni kapıda bekliyolarmış. Arabadan indim Mira hemen yanıma geldi
-Abiiğ
-Abisinin kelebeği, dedim ve kucağıma aldım bizimkilere dönerek
-Hadi gidelim, dedim
Arabaya bindik ve evleneceğim kişinin evine varmıştık. Tam kapının önünde duruyorduk ki arkamı dönüp Deniz’e baktım. Göz kırptı bana ve gülümsedi. Ben ne hallerdeyim bu da gülümsüyo. Önüme döndüm kucağımda Mira vardı. Kapı açıldı. Annem ve babam içeri girdiler kız bana bakıyordu. Bu muydu yani. Karım olacak kadın bu muydu. İnanamıyordum. Bu kadar güzel olmasını beklemiyordum. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak içeri girdim. Sanırım kayınvalidem ve kayınpederim de bunlardı. Hoşbulduk deyip hemen oturdum. Annem ve babam kaynaşmışlardı müstakbel dünürleriyle hemen. Göz ucuyla kıza baktım. Kapının başında ayakta duruyordu. Göz göze geldik bi an. Kafasını eğdi sonra, utanmış olmalıydı. Kız gerçekten güzeldi. Bu kadar beklemiyordum. Kız diyorum çünkü daha adını bile bilmiyorum. Evleneceğim kızın adını bilmiyorum Allah'ım. Daha sonra kız bi yere gidiyordu. Bende salondakilere belli etmeden ayağa kalktım ve kıza bakındım. Koridorun sonundaki kapıdan gözüküyordu. Mutfakta çayları dolduracaktı tam. Mutfağa girdim ve kapıyı kapattım ardımdan. Belki kardeşi falan gelir diye. Bir sandalye çekip oturdum. Kıza baktım biraz yakından. Daha sonra o da bana baktı. Utandığı çok belliydi.
-Sende hiç istemiyorsun dimi, diye sordum
Utandığı için kısık bi sesle;
-Hı, dedi
-Sende zor durumdasın dimi, dedim bu sefer. Kesin o da istemiyordu. Hem kim isterdi ki bu devirde tanımadığı bi adamla hemencecik evlenmek
-Evet, dedi. Gözünden masumiyet akıyodu aslında. O da bu durumdan memnun değildi.
-Daha adlarımızı bile bilmiyoruz fakat evlendiriliyoruz hah ne komik, dedim hafif bi tebessüm ederek gerçekten komik bi durum içersindeydik
-Evet, dedi kısık bi sesle
-Ben Kaner, Kaner Aymaz, dedim ve elimi uzattım. Evleneceğim kişinin adını ögrenecektim güzel bi aşama şuan hahahaha kendi halime gülüyordu şuan iç sesim
-Ben de Aden Yener, dedi uzattığım eli sıkarak
Eminim daha fazla uzatırsam utancından ölecekti. Bende daha fazla zor durumda kalmasın diye içerdekilerde çok bişey anlamasın diye bişey demeden çıktım mutfaktan. Aden’di ha ismi. Güzelmiş. Ismi de kendisi gibi diyebiliriz. İçeri geçtim ve oturdum. Mehmet amca yani kayınpederimle biraz konuştuk. Daha sonra Aden geldi ve çay servisi yaptı. Bi sandalye çekip oturdu bi köşeye. Arada göz ucuyla bakıyordum. Mira Aden’in yanına gitti ve;
-Bende büyüyünce senin gibi olucam, dedi
Aden de tatlı olmaya çalışarak;
-Neden, dedi
Mira da söylemeye çalışarak;
-Çooģk güzelsin, dedi benim kardeşim işte güzelden anlıyor. Ne diyorum ben be
Aden de yine o tatlı olmaya çalışır halinde;
-Sen daha güzelsin ben senden çirkinim seni kıskandım şuan, dedi
Mira;
-Öyle mi, dedi hayret etmiş bi şekilde sanki biz bunu ona hiç söylemiyoruz güzel olduğunu
Aden;
-Tabi ki sen çoooğk güzelsin, dedi
Mira;
-Ne kadar çoğk, diye sordu çocuk aklı işte bu nasıl bi soru içimde ki ses Mira’ya gülerken Aden;
-Bu kadar çooğk güzelsin, dedi ellerini yanlara doğru açarak işte tam çocukların anlayacağı şekil. Aden şuan Mira’nın kalbini fethetti net.
Mira bana koşarak;
-Abi bak ben bu kadar çoğk güzelmişim, dedi ellerini Aden’in yaptığı gibi yaparak
-Eveet sen dünyanın en güzel kızısın, dedim gülerek
-Ama o da çoğk güzel, dedi Aden’e döndü sonra ve;
-Sende bu kadar çoğk güzelsin, dedi yine ellerini Aden’in yaptığı gibi yaparak birden bana döndü ve;
-Dimi abi, dedi ne diyecektim ben şimdi geçiştirmek için;
-Evet minik kelebek hadi koş sen arkadaşınla oyna, dedim.
Evet demiştim geçiştirmek içindi ama yalanda sayılmazdı. Güzeldi yani. Beklemediğim kadar güzel. O konu öyle geçip gitti. Biraz daha oturup sohbet ettiler yarın da istemeye geleceğimizi söyleyip gittik. Deniz gelmişti. Arabaya bindik annem;
-Nasıl oğlum Aden’i beğendin mi, dedi
-Anne başım ağrıdı lütfen, dedim
-Tamam tamam yarın çiçek ve çikolata almayı unutma bugün biz aldık aklına gelmez diye yarın istemeye gideceğiz
-Tamam anne unutmam, dedim
Deniz ordan atlayarak;
-Merak etme Ayten teyze unutturmam ben, dedi
Annem de;
-Aferim Deniz oğlum sana güveniyorum, dedi
Önce annemleri bıraktık. Sonra Deniz beni eve bıraktı. Eve girer girmez bi ağrı kesici aldım. Başım çok ağrıyordu. Hemen üstümü değiştirip yattım. Bakalım yarın beni neler bekliyorduYAZARDAN
(Acaba yarın Kaner ile Aden'i neler bekliyor düşüncelerinizi yazın lütfen)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA KATLAN
Teen FictionHerşey Furkan'ın yüzünden olmuştu. Her seferinde onun için kendimi heba ediyordum. Hayatımın değişeceģi son yerdeydim şuan. Herkesin alkış ve gülümseyen suratlarının arasından neredeyse ağlacak gibi geçiyorduk. Ne o beni tanıyor ne de ben onu. Hayat...