İKİ AŞIK 👬🌈

2.5K 147 21
                                    

5.Bölüm

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Okan
Heyecandan titreyen avuçlarımı pantolonuma silip tekrar kafenin camından dışarı baktım.Niloya yani Yiğitle çay içecektik ve ben aşırı heyecanlı hissediyordum.Neden bu kadar heyecan yapmıştım bilmiyorum?Ilk gördüğümde çok hoşuma gitmişti.O kadar güzel bir yüzü vardı ki,çok etkilenmiştim.Kardeşim Gürkan'ın doğumgünü partisine Niloya kılığında gelmişti.Organizasyon şirketinde çalışıyordu ve ne yalan söyleyeyim,çok tatlı görünüyordu.Başına taktiği Niloya peruğu,yanaklarındaki kırmızı allık ve giydiği Niloya elbisesiyle çok sevimli olmuştu.Dünde kedi çocuk olmuştu ve gönderdiği fotoğraftan sonra mesaj yazamamıştım heyecandan.

Kafenin girişine gözüm iliştiğinde geldiğini gördüm.Gözünü kafenin içerisinde gezdirirken elimi hafifçe havaya kaldırdım beni görmesi için.Beni görünce gülümsedi ve buraya doğru gelmeye başladı.Kahverengi sacları önüne düşüyordu.Küçük bi baş hareketiyle geri attı saçlarını ama yine önüne geldi.Masaya gelince ayağa kalktım ve elimi uzattım.

"Benimle çay içmeyi kabul ettiğin için teşekkür ederim Niloya.Ben Okan." dedim gülümseyerek.

"Rica ederim de artık bana adımla mı seslensen?Yiğit dediklerinde bakmıyorum artık.Niloya ya alıştım sayende."dedi gülümseyerek.O böyle gülümsese her istediğini yapardım ki ben onun.Yeter ki o güzel yüzü gülsün.

"Pekala Ni-pardon ya Yiğit."dedim."Benim için zor olacak ama alışacağım artık.Ee ne içersin?"diye sordum.

"Çay?"dedi sorar gibi."Zaten çay içmeye geldik.Çay içerim ben."

"Tamam."dedim ve hafifçe elimi kaldırarak garsonu çağırıp iki çay söyledim.Kısa bir sessizlikten sonra konuşmaya karar verdim."Eee okuyorsun değil mi?"diye sordum.

"Evet.Mimarlık okuyorum.Iç mimar olmak istiyorum.2 sene kaldı okulumun bitmesine.Sen okuyor musun?"

"Evet bende mimarlık okuyorum.Hangi okulda okuyorsun?"dedim ve koyu bir sohbete başladık.Aynı okulda değildik malesef.Zaten aynı okulda olsak böyle bir güzelligi farkederdim illaki.

Bi süre daha sohbet ettikten sonra yanımıza bir kız geldi ve şap diye yanağından öptü Yiğit'i.Afallamıştım bu ani hareketle.Yiğit'te en az benim kadar afallamıştı ve biraz bozulmuştu da.Kaşları çatılmıştı bi süre sonra.Bende damarlarımda dolasan ve ne olduğuna anlam veremediğim,bedenimi sarıp sarmalayan duyguya yenik düşüp hızla kalktım masadan.Saniyeler icinde yaşanmıştı bunlar ama bana asır gibi gelmişti sanki.Masadan kalktığımı gören Yiğit kafasını kaldırıp bana baktı şaşkın ve ne olduğunu anlamamış gözlerle.

"Ne o gidiyor musun?"

"Evet.Ben gideyim.Bugünlük bu kadar yeter.Sen de sevgilinle ilgilenmiş olursun."

"Yok,kalabilirsin.Otur lütfen."

"Başka zaman...Daha müsait olduğun bi zamanda yemek yeriz.Şimdi gidiyorum.Görüşürüz Niloya."dedim ve yüzünde gülümseme belirdi.Ayağa kalkıp elimi sıktı.

"Görüşürüz Mete."dedi ve bende gülümsedim.Ellerimiz birbirine kenetli bir şekilde kaldık bi süre.Ordakk gereksizin sahte öksürüğüyle kendimize geldik ve ellerimizi ayırdık.Ellerinden bedenime yayılan ateş beni yakıp kül edecek kadar fazlaydı.Ellerimiz ayrılınca gözlerimi kaçırdım gözlerinden ve kafeden çıktım.Bikac saniye duraksayıp kafenin camından içeri baktığımda kızla tartıştıklarını gördüm.Arabama bindim ve hızla atan kalbimin eski ritmine dönmesini bekledim bi süre.Ama dönmüyordu.Sanırım ayvayı sapıyla yemiştim.

💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫

Yeni bölüm geldiii.

Unutmadınız çocuklarımı değil mii?

Umarım beğenirsiniz 🙏

Sizleri seviyorum ❤

İyi okumalar 💫

SEVİYORUM (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin