Üzgünüm Taeyong, hala seni sevmeye devam edicem..
Yüzüme vuran güneş işığıyla uyandım. Ben gündüzden ve güneşten nefret ederim. Gece benim sonsuzluğumdur.. Dağınık saçımla aşağıya indim. Lalice yemek hazırlıyor, Jaehyun ve Mark televizyon izliyorlardı. Taeyong ise Lalice'e yardım ediyordu. Onları oyle görünce göz devirdim ve Mark ve Jae'nin yanlarına gittim.
"Ooo uyanmış bizim bücür!" dedi beni hergün sinir eden Mark.
"Evet uyandım sarımsak çocuk." Jae üstüme atladı ve bağırmaya başladı.
"GÜNAYDIN BAL KAYMAK!" bende bağırarak konuşmaya başladım.
"KALK ÜSTÜMDEN ÇİKOLATATI SÜT." üstümden kalktı ve kaşlarını çatarak konuştu.
"Yaa tamam yaa hıh." bu defa Lalice yanımıza geldi.
"Ooo bizsiz eğleniyorsunuz bakalım!" Mark konuşmaya başladı.
"Çok sıkıcı, oyun oynuyalım mı?"
"Olur ne oynuyalım?"
"D C oynuyalım!" dedi Jae. Herkez yeredeki masanın etrafına toplaştı. Lalice şişeyi çevirdi. Soru kısmı Jae'ye cevap kısmı Taeyong'a gelmişti. Jae sormaya başaldı.
"Doğruluk mu? Cesaret mi? Taeyong?"
"Hmm.. Doğruluk."
"Hm.. İlk sevgilinden neden ayrıldın?" dedi. Bunu duyunca kafamı aşağı eğdim. Taeyong'un arkadaşları sevgilisi olduğunu biliyorlardı. Ama ben olduklarını bilmiyorlardı. Kafamı kaldırıp Taeyong'a ve Lalice baktım. Lalice Taeyong'a kötü kötü bakıyordu. Taeyong gerginliğiyle konuşmaya başladı.
"Şey.. biz onunla anlaşamadık.. yani ben onu sevmeye çalıştım ama olmadı. Sevemedim onu.." sevmiyormuş resmen beni kullanmış. Bu defa ben araya girerek konuştum.
"Ama kız senin için üzülmüş.." dedim kendimden emince.. Taeyong yutkunmuştu. Endişeyle kaşlarını çatıp, kafasını aşağı eğmişti...
🌼🌼Taeyong'u şerefsiz bulan bir benmiyim yaa?
Hikayem güzel mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴇsᴋɪ sᴇᴠɢɪʟɪᴍ ᴇɴ ʏᴀᴋıɴ ᴀʀᴋᴀᴅᴀşıᴍʟᴀ sᴇᴠɢɪʟɪ!
FanficNeden? Neden herşey böyle olmak zorunda?.. Lee Taeyong gözlerimin içine baka baka sevgilinle flörtleşiyorsun. Canım ne kadar yanıyor biliyor musun? Sen Lalice'e "seni seviyorum" derken benim gözümde hep eski hatıralarımız canlanıyor.. Peki sen ne ya...