Onu bulduğumda yüzü bembeyazdı. Ölmüş olmasından korktum. Ancak hiç bir yerinde yara yoktu. Araba carpmışta olamazdı. O zaman ne olmuştu? Taksi durdurmaya çalıştım ama hiçbiri durmuyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Hiç bir araba durmuyordu, Ayazı taşıyacak kadarda güçlü değildim. Tam çaresizliğe kapılmıştım ki omzuma bir el dokundu. Olllmzuma dokunan kisi Kaya'ydı.
"Bak olanlar için üzgünüm! Sana biraz zaman vermeliydim. Özür dilerim. Arabam yakında onu hastaneye yetiştirebilirim."dedi. Bana yıllarca zaman versede ben onla sadece arkadas olmak istiyordum.
"Tamam , yardım et, Ayazı arabaya kadar taşıyalım." dedim. "Sen arabanin anahtarını al,onu ben tasırım." arabanin anahtarını alıp arabaya doğru koşmaya başladım. Arabayı çalıştırdım. Kaya Ayazı arabaya bindirdi ve yan koltuğa oturdu. Arabayı en yakın hastaneye sürmeye başladım.
Ayaza ne olduğunu merak ediyordum. Bir yandanda ölmüş olmasından korkuyordum. Kaya'ya "Ayaz nefes alıyormu." diye sordum. Kaya Ayazın nefesini kontrol ettikten sonra
"Yasıyor sadece bayılmış." dedi. Hastaneye geldik. "Hemen sedye getirin"diye bağırdım. Doktorlar Ayazı sedyeye yatırdı.
"Noldu?" diye sordu hafif tombul olan doktor. "Ne olduğunu bilmiyoruz ,biz bulduğumuzda baygındı." doktor "hastayı acil katına çıkarın." Bende Ayaz ile birlikte acil katına çıktım. Ayaz bir anda elimi tuttu.
Ben ise ona "Yanındayım" diyerek karşılık verdim. Başımı kaldırdığımda Kaya'nın Ayaza sanki onu öldürecekmiş gibi baktığını gördüm. Kaya'ya tam bir şey söyleyecekken, arkasındaki trafik kazası geçirmiş insanları gördüm. Yerler kan içindeydi.
Birden midem bulanmaya başladı. Gözümde karardı Kaya "sen arabaya git ben Ayaz'ın yanında dururum."dedi. Cevap veremedim Ayazın elini bıraktım. Arabaya doğru ilerledim. Arabaya bindim ,başımı direksiyona yasladım ve sakinlesmeye çalıştım.
Kalbimde gereğinden fazla hızlı atıyordu. Galiba bunun nedeni Ayazın elimi tutmasıydı. Ayrıca içimde de Kaya'ya karşı anlam veremediğim bir nefret duygusu vardı. Kayayı arkadaş olarak görüyordum. Bunca yıllık arkadaslığımızda , ben onu arkadaşım diye severken o...
Ben onun omzunda ağladım,onunla sevinçlerimi paylaştım, onunla geceden sabaha kadar telefonda mesajlaştım. O benim için arkadaştan öte kardeşti.
Ama o beni hep sevdiği kız olarak görmüştü. Aklıma bir şey takılmıştı. Kaya Ayaz'ı beni kıskandığı için dövmüştü. O zaman Ayaz'ın beni sevdiğini mi düşünmüştü, seviyormuydu gerçekten? Kafamı kaldırdığımda , Ayaz'ın hastaneden çıktığını gördüm. Peşinde de Kaya vardı. Ayaz , Kaya'ya yumruk atıp kaçmaya devam etti. Sanki kendinde değildi, Ayaz.
Arabadan inip Ayaz'ın yanına koştum. Kolundan tutup "nereye gidiyorsun?" Ayaz bana şaşkın şaşkın baktı. "Senin ne işin var burda?" dedi. "Seni yolda baygın buldum, seni buraya ben ve Kaya getirdik." Ayaz "Benim gitmem lazım."dedi. Tekrarladım "Nereye?" Cevabı beni üzdü. "Seni ilgilendirmez ,sevgilinin yanına git sen."dedi. Senirlenmistim. "Anla artık o benim sevgilim değil." "Ben onu arkadaşım zannediyordum ama o beni öyle görmüyormuş." Ayaz şaşırmış gibi görünüyordu.
"Neyse ne benim gitmem gerek".
" Bende seninle geliyorum."
"Hayir, küçük kız sen burda kalıyorsun." bana küçük kız demeyi ne zaman bırakacaktı çok sinir bozucuydu, kafamdaki duyguları def etmeye çalışarak arabaya doğru koştum.
Ayazda bi taksiye binmişti nereye gittiğini merak ediyordum ondan daha çok merak ettiğim şey ise Ayaz neden bayılmıst8 Ayaz bana aşık mıydı ? Kaya Ayazi dövmüştü Ayaz neden karşılık vermedi ki ? Kafamda bu cocukla ilgili bir cok soru vardi, gercekten gizemli bir hayati vardi. Aklım Ayaz'da gözüm taksideydi Ayaz nereye gidiyordu. Taksi fakir bi mahallede durdu, burada mi oturuyordu ?
Ayaz taksiden indi ve hızlı adımlarla bir sokağa girdi. Ayaz iki tane izbandut gibi adamin yaninda durdu. Adamlarla bir sure konustukdan sonra adamlardan biri elini cebine atti ve kucuk bir paket cikardi Ayaz'a uzatti Ayaz hızlı bir hareketle paketi kapti.
Adamlar Ayaza bir şey sordular ama ne dediklerini anlamadim adamlar sinirlenmis gibiydiler adamlarin ikiside birden silah çektiler Ayaza, ben geri geri giderken ayagim birseye takıldı ve büyük bir gürültüyle yere düştüm.
××× AYAZ ×××Biri bizi mi görmüştü polis olmasindan endiselenerek hızlı bir adimla arkami döndüm. Adamlar gürültünün geldiği yer kafasıno çevirmişlerdi bu fırsattan istifade ederek kosmaya başladım adamlara bakmak için arkami döndüğümde yere düsenin Selin oldugunu gördüm. Hemen yönümü cevirerek o tarafa doğru hizli adimlarla ilerledim ve Selinin yanina diz ustu oturdum. Bayilmisti, kafasi kaniyor olma ihtimali ile kafasina dokundum. Adamlardan iri olani " taniyormusun" dedi "evet taniyorum " dedim çaresizce, adam yerine koydugu silahı tekrar cikararak bana doğrulttu ilk defa bu kadar çaresiz kalmistim. Ayağa kalktim ve " beni taniyorsunuz sözüm söz borcumu getiricem " dedim adamlara caresizce bakarak. " geçenkini de öyle demistin borclarini geri getimiyorsun ". " ya yemin ederim getiricem arkadasimi goturmem lazim nolur birakin" dedim silaha bakarak Adam "hayir " diye bagirinca durumun ciddilestiğini anladim ve hızlı bir hareketle silahi almaya çalıştım adam silahini yere düşürdüğünde adama yumruk attim diger arkadasi bana saglam bir yumruk salladi yumrugu kaşımı patlatmaya yetecek kadar hızlıydı. Adama ardarda yumruklar savurdum adamlar yere dustugunde Selini kucağıma aldim ve köşedeki çürümüş köşkr doğru kosmaya baslamıstım. Köşke geldigimizde cok yorulmustum merdivenleri çıktığımda ayaklarım8 hissetmiyordum küçük odadaki kanepeye Selini yatirdim kriz gecirmek uzereydim. Yan odaya geçip çekmeceden bir tane şırınga aldim ve 3-4 damla suyla uyusturucuyu birleştirip şırıngaya doldurdum kolumu bir lastikle sıkıştırıp uyusturucunun bulundugu şırınganın iğnesini koluma geçirdiğimde rahatladiğimi hissettim. Kolumdaki lastiği çıkarıp arkamı döndüğümde Selin'in beni izlediğini gördüm. Kendimi polise yakalanmış bir satıcı gibi hissediyordum. Selin gozlerime bakarak " se -sen uyusturucumu kullaniyordun. " dedi kekeleyerek Seline yaklaşarak "kimseye söylemeyeceksin ." Dedim tehditkar bir sesle. Arkamda bir yerlere bakıyordu. Bense o sırada onun yüzüne bakıyordum. Kumral saçları ve mavi gözleri vardı. Saçları sarıya dönüktü.
Acaba diye sordum kendime ,acaba bir gün birlikte olabilir miydik? Oda beni sevebilir miydi?
Bir anlık dalgınlığımdan faydalanıp açık kqlan kapıdan kaçtı. Ben ne olduğunu anlamamıştım. Koşmaya başladım. Kapıdan çıkacakken kapı gıcırtı sesi geldi. Büyük olan odaya doğru gittim. Burayı ezbere bilirdim. Selçuk dan madde alır burada içerdik. Büyük odaya geldiğımde kapısına sertçe tekme attım. Büyük odada yoktu.
"Ahh. Hadi ama kaçma artık." diye bağırdım. Ben böyle hayal etmemiştim. Onunda beni sevmesini isterken o benden kaçıyordu. Ben onun için bütün kötülüklere rağmen hayata tutunmuştum. Hayat benim için bir ip gibiydi. Düşmemek için ipe tutunurken Selin böyle yaparak o ipi kopartıyordu. Ve bende o ipe tutunmakta zorlanıyordum. ama pes etmeyecektim. Şu ana kadar hayatla mücadele etmeyi başarmıştım. Bu artık bir savaşa dönüşmüştü. Şu ana kadar hep yenilsemde baş edecektim.
Savaşı açan hep karşı taraf olmuştu. Bu sefer bu savaşı ben açıp Selini kendime aşık edicektim. Arkamdan ayak sesleri geldiğinde arkama döndüm. Selindi... gitmemişti. Benden kaçmamıştı. Ona sert davranmak zorundaydım.
Ona aşık olduğumu bilmemeliydi. Ayağa kalkıp ona yaklaşmaya başladım. "Aptalsın."dedim ve iki adım mesafe kalana kadar yaklaştım. "Geri mi geldin?" dedim. Ve sinsice sırıttım. O sırada aşağı katın kapısı gürültüyle açıldı. Ani bir hareketle Selini dolapların arkasına sakladım. Onu tehlikeye atamazdım. Bunlar ne çabuk ayılmışlardı.
"Ayaz ,burdan sağ çıkmayacaksın." bu Selçuk'un sesiydi. Onun burada ne işi vardı. Şimdi bitmiştim. Burada saklanamazdık. Selini dolapların arkasından çıkardım ve mutfağın balkonuna koştuk çok yüksek değildi. Burdan atlamamız lazımdı yoksa yakalanırdık. "Atlamamız lazım!!" ona baktım korkuyordu.
Arkadaşlar inşallah beğenirsiniz votelemeyi ve yorum yapmayı unutmayın okuduğunuz için teşekkür ederim :*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası
RomanceHem onu korumaya çalışıp hem de başını belaya sokan genç bir erkek Selin'in hayatını bir haftada neredeyse tamamen değiştirir Selin hayatında görmediği şeylere tanık olur.