you found me | taekook

on

🎆🎆🎆

Gözlerimi yavaşça aralamamla beni beyaz tavan karşılamıştı. Alnımda hissettiğim ağırlıkla elim oraya giderken yumuşak havluyu alnımdan çektim. Teorilerime göre bir yataktaydım ve çıplak üstümde ıslak havlular vardı. Elimi yüzüme çıkardığımda da gayet soğuktu. Odanın kapısı yavaşça açılırken yatakta doğrulup kafamı kapıya doğru çevirdim.

"Taehyung. Uyanmışsın."

Jungkook açtığı kapıdan içeri girdikten sonra gelip yatağın boş kısmına oturdu.

"İyi misin?"

Kafamı sallayıp cevap verdiğimde üstümde bir şey olmadığı için birazcık utanmıştım. Gözlerimi Jungkooktan kaçırırken dışarının karanlık olduğunu gördüm. Odamı aydınlatan ışığın kaynağı baş ucumdaki gece lambasıymış.

"Sana ilaç içirdik, ateşin biraz geç düştü ama düştü sonunda."

Jungkook benimle mi ilgilenmişti? Yüzüme, vücuduma bu havluları Jungkook mu koymuştu yani?

"Benimle sen mi ilgilendin?"

"Seokjin hyung ile ikimiz ilgilendik. Bizi korkuttun."

"Özür dilerim. Ben hasta olduğumu bile anlayamadım."

"Yarın okula gitme istersen."

"Hayır hayır. Bu sefer teyzem beni evden temelli kovar."

Ellerimle oynamaya başladığımda Jungkook bir tişört uzattı.

"Titriyorsun. Üşüdüysen bunu giy."

Üzerimdeki havluları çekip verdiği tişörtü giyerken gözüm odadaki saate kaydı.

"Oha saat bu kadar geç mi oldu? Sen de burada mı kalacaksın?"

Jungkook da odadaki saate baktıktan sonra tekrar bana döndü. Bu yabancı yerde tek başıma kalmak isyemiyordum ve eğer Jungkook burada kalırsa onu beraber yatmaya ikna edebilirdim.

"Evet. Evdekilere haber verdim. Bazen burada kalırım zaten."

"Hoseok gitti mi?"

"Hayır, hala ödev yapıyorlar."

Tekrar kafamı salladığımda bir süre sessiz kaldık. Jungkook kalkmaya yeltenirken endişe ile ona baktım.

"Nereye?"

Aniden ona dönmemle tekrar yerine otururken gözlerini şaşkınlık kaplamıştı.

"İçeriye gideceğim. Sen de tekrardan uyu."

"Ben kendimi hala çok iyi hissetmiyorum. Yanımda kalsan olmaz mı?"

Sesim, benim beklediğimden bile daha masum çıktığında Jungkook bir kaç saniye suratıma öylece baktı.

"Ama bu yatak tek kişilik. Sabaha kadar burada böyle oturup mu bekleyeyim."

"Sığarız ki biz. Bak."

Yatakta iyice kayıp Jungkooka kocaman yer açtıktan sonra elimle boş yeri pat patladım. Derin bir nefes alıp bıraktıktan sonra yanıma uzandı. Bir süre Jungkooka bakmaya cesaret edemeyip karşıdaki duvarı izlerken gözüm kum torbasına takıldı.

"Boks mu yapıyorsun?"

"Jin hyung ile bir ara ilgimiz vardı. Gerçi hala arada yapıyorum."

"Neden okuldaki salakları da kum torbasını yumruklar gibi yumruklamıyorsun ki?"

"Okulda kafama esen her şeyi yapamam."

Kafamı yana çevirdiğimde tavanı izleyen Jungkooku izlemeye başladım.