on iki

4.7K 512 611
                                    

🎆🎆🎆

"Seokjin hyun, çok ağır oldu. Dur."

"Saçmalama Taehyung, beş kiloyu bile kaldıramıyor musun?"

Seokjin hyung beni dinlemeden biraz daha ağırlık eklediğinde derin derin nefes alıp veriyordum.

"Ama zaten bir sürü hareket yaptım. İlk günden çok yüklenmiyor muyuz?"

"Bir an önce geliştirmemiz lazım vücudunu. Sus sen."

Kendime doğru çektiğim ağırlık elimden kaydığında ben de kendimi yere attım. Kollarım daha fazla bu acıya dayanamıyordu. Seokjin hyung üstüme havlu attıktan sonra yanıma oturdu.

"Pes edeceğin zaman sana zorbalık yapan çocuğu aklına getir. Düşünsene yumruğunu suratına indiriyorsun ve o yere yapışıyor."

Jun Pyoyu yumruklayıp tekmelemenin çok hayalini kurmuştum zaten. Şu an öyle bir şey yapabilecek olmanın hayali bile cidden gaza getirmişti. Hızlıca yerden kalkıp aletin koltuğuna oturdum.

"Beş kilo daha ekle hyung."

"Yeter bu sana. Hadi Taehyung otuz tane daha yap!"

Sızlayan kollarımla zar zor otuz kere daha ağırlığı çektiğimde bu sefer gerçekten tükenmiştim.

"Tamamdır. Bugünlük bu kadar yeter. Yarın yine spor yaparız ve temel boks hareketlerini öğretirim."

Nefes nefese kafamı salladığımda Seokjin hyung saçlarımı karıştırdı.

"Eve gidelim de duşa gir."

"Çok zahmet veriyorum zaten hyung. Gerek yok, eve gideyim ben."

"Mıncırırım o dudağını bak sus. Jungkook da gelecek hem."

Jungkookun ismini duymamla birlikte oturduğum yerden kalkarken bir yandan da havluyla yüzümü siliyordum. 

"Jungkook bugün gelmeyecek sanıyordum."

"Ben de öyle sanıyordum ama geliyormuş. Hatta yoldaymış galiba."

"Hyung yürü, hemen eve gidelim. Duşa girmem lazım."

Seokjin hyungu spor salonu çıkışına doğru sürüklerken o da bana sinsi sinsi gülümsüyordu.

"Ne oldu?"

"Hiiiç."

Eve geldiğimizde hemen banyoya girerken bende utanma falan kalmamıştı artık. Konu Jungkook olunca düşünemiyordum bile. Okuldan sonra sırtıma krem sürdüğü aklıma geldiğinde gülümsedim.

Aynada salak salak kendime gülerken bir yandan da üstümü çıkarıyordum. Sırtımı dönüp morluğa bakmaya çalışmıştım ama görememiştim.

"Taehyung telefonun çalıyor."

Seokjin hyungun sesini duyduğumda kapıyı azıcık açtım ve elimi uzattım.

"Teşekkür ederim."

"Niye kapının arkasına saklanıyorsun? Sanki yiyeceğim."

"Yok ondan değil. Utanıyorum."

Seokjin hyung gülüp giderken elimde çalan telefonu açtım. Arayan Yoongi hyungtu.

"Alo."

"Taehyung. Neredesin?"

"İyiyim hyung. Sen nasılsın?"

"Paranı gel al diyecektim."

"Yarın okul çıkışı gelirim."

you found me | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin