ÖLÜME DAVETİYE

4.BÖLÜM

Herkes sessizce oturduğu sırada
ürkütücü bir ses gelmişti.

************

Hep beraber sesin olduğu yöne doğru baktılar. Ses duvardaki hoparlörden gelmişti. Yanında bir tanede kamera vardı. Bu hoparlör ve kamera hemen hemen her yerde vardı.

"Merhaba çocuklar şimdi sizi neden burada tuttuğumu merak ediyorsunuzdur. Aslında sizinle bir sorunum yok. Sadece insanların üzülmesi ve acı çekmesi hoşuma gidiyor. Sizi buraya getirmeden önce hakkınızda çok araştırma yaptım. Doğrusu yaptıklarınızla beni bile şaşırttınız. Bakalım yaptıklarınızı arkadaşlarınız duyarsa eskisi gibi dost kalabilecek misiniz. Buradan kurtulmanıza gelince eğer dikkatli olursanız buradan bir kişi kurtulabilir bilemediniz iki kişi. Tabi bu süreçte canınız çok yanabilir yada değer verdiklerinizi kaybedebilirsiniz.

Benim kim ve nerede olduğunu merak edecek olursanız. Kim olduğumu boşverin asla öğrenemeyeceksiniz, nerede olduğuma gelince bende evin içindeyim. Ama sakın beni aramaya çalışmayın zaman kaybetmenizi istemem. Neyse çok uzatmayacağım kendinize çok iyi bakın çocuklar. Bu arada kameraları kırmaya çalışmayın bu sizin için hiç iyi olmaz."

Konuşmasını bitirince etrafı kocaman bir sessizlik sardı. J-hope titreyen sesiyle konuşunca ne kadar korktuğu belli oluyordu.

"Ne diyor bu?"Namjoon bir yandan korkusunu diğerlerine belli etmemeye çalışırken diğer yandan J-hope'u sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Sakın ol jhope"Namjoon lafını bitirmeden Jungkook sinirli bir şekilde kalkıp onu itti. Namjoon dengesini kaybedip yere düştü. Herkes bakışlarını Jungkook'a yöneltiğinde Suga onu kolundan tutup duvara itti.

"Kendine gel Jungkook üzgün olabilirsin ama bu bize vurmanı gerektirmez."

Suga arkasını döndüğü an Jungkook yine bağırmaya başladı.
"Ne sakın olmasından bahsediyorsun. Farkındaysanız su anda sadist bir herif ile aynı evdeyiz ve bize "değer verdiklerinizi kaybedebilirsiniz." dedi."

Namjoon sinirle Jungkook'un yüzüne bağırdı."Senin duyduğun her şeyi biz de duyduk. Biliyorum korkuyorsun, hepimiz korkuyoruz ama eğer buradan çıkmanın bir yolu varsa onu denemek zorundayız. Bir kişi bile olsa."

Jimin sessizliğini bozmuştu. Namjoon ona döndüğünde ne kadar korktuğu gözlerinden anlıyordu. Yüzü bembeyaz olmuş ve ayakları titriyordu.

"Hayır hyung bunu yapmak zorunda değiliz. O bize yalan söylüyor olabilir."
 
"Gerçek yada değil eğer kaçışımız için bir fırsat varsa onu deneyelim. En azından bu herifin bizi öldürmesini beklemeyelim." Namjoon hepsine moral vermeye çalışıyordu. Ama Mia ve Dawon çoktan göz yaşlarına boğulmuştu. Diğerleri de korkmuştu ama Jin'in rahat tavırları Namjoon'un gözünden kaçmadı.

" Neden onu aramıyoruz."

"Dediği gibi zaman kaybederiz". Jin'in sorusuna Namjoon hemen cevap vermişti. Ortam'ı bir süre sesizlik kaplasada Namjoon sessizliği bozdu.

"Tüm odaları arayacağız. Jin ,Mia siz burayı arayı. Tae, jimin benimle ikinci kata gelin. Jungkook, J-hope, Dawon ve Suga üçüncü kata gidin."

"Peki bodrum katı?" Jungkook'tan soru gecikmemişti.

"Oraya şimdi gitmemiz doğru olmaz daha sonra tekrar gideriz."

Herkes gidince Mia ve Jin yalnız kalmıştı. Mia televizyon çekmecelerini karıştırırken Jin' de sürekli ona bakıyordu. Mia Jin'in ona baktığını biliyordu ve çok huzursuz oluyordu.
Jin sonunda sessizliğini bozdu ve Mia ile konuşmaya başladı.

"Ben birine aşık oldum." Mia bunu hiç beklemiyordu. Aslında ondan hoşlandığını biliyordu ama şimdi söyleyeceğini beklemiyordu. Mia cevap vermeyince Jin sırıttı ve konuşmaya cevap verdi.

"Kim olduğunu sormayacak mısın?
iyi tamam o zaman ben söyleyeyim aşık olduğum kişi sensin."

Mia arkasını dönüp Jin'e baktı.
"Jin..."

"Biliyorum Taehyung'u seviyorsun."  Mia şaşırmıştı bunu nasıl ögrendigini merak etmişti. Mia susmayı tercih etmişti.

"Beni hiç görmedin değilmi Mia seni ne kadar sevdiğimi hiç görmedin değil mi? Mia istemeden Jin'e bağırdı ve ağlamaya başladı.

"Beni sevdiğini biliyordum hem de en başından beri ben çok üzgünüm."

**************

Taehyung, Namjoon ve Jimin bir şeyler bulmak için ayrıldılar. Taehyung Yeon Min ve Jungkook'un kaldığı odaya girdi. Etrafı biraz inceledi dolaplara baktı fakat hiç bir şey bulamadı. Biraz daha oyalandıktan sonra çıkmak için kapıya yöneldi. Çıkacağı sırada ayağına takılan ip ile kendini yerde buldu. Kendini doğrulttuğunda yatağın altında gördüğü şeyle şaşırmıştı.

😉😉😉😉

J-hope ve Suga evin içindeki kütüphaneyi ararken Suga J-hope' a seslenmişti.

" J-hope sana söylemem gereken önemli bir şey var."
"Dinliyorum hyung."
" J-hope ben..."

O sırada içeri Jungkook ve Dawon girdi. Jungkook çok heycanlı görünüyordu.

"Çocuklar Taehyung bir şey bulmuş Namjoon herkesi aşağıda bekliyor."

Hepsi meraklı bir şekilde aşağıya indi.
Masanın üzerinde duran kasayla karşılaşınca şaşırmış görünüyorlardı.
Kasanın üzerinde dört basamaklı bir şifre vardı.

"Üzerinde bir şifre var. Şifreyi bulmamız lazım ve ..." Jimin'in lafını duvardan gelen ürkütücü ses geldi. Sesini her defasında değiştiriyordu.
Korkutucu sesi dinlemeye başladılar.

" Aferin size çocuklar baya yok o zaman bunu kutlayalım Namjoon bizden sakladığı küçük sırrı söylesin ben çok merak ettim muhtemelen siz de merak etmişsinizdir."

Katilin evde olduğunu öğrendik.

Sizce katil kim?