2.BÖLÜM

6 1 0
                                    

Bölümü okuduğunuz tarih ve saati buraya ekleyebilirsiniz... 😇

-AYAZ-

O çok güzel görünüyordu. Elbisesi, saçı, makyajı... Masallardan çıkıp gelen, gökyüzünden dünyaya düşmüş bir prenses... Masal diyince aklımıza gelen prensesler vardır ya hani. Uyuyan Güzel, Pamuk Prenses, Külkedisi, Rapunzel gibi. Onların masallara konu olan güzelliklerinden bile daha güzel bu kadın. Kızıl saçlarıyla tam bir Ariel.

Onunla bugün aynı uçakta gelirken uyuduğu için konuşma fırsatı bulamamıştım ve o hemen gitmişti. Dükkanın önünde karşılaştığımızda ise sadece çarpıştığımız için pardon diyebilmiştim ve bu sefer ben hemen gitmek zorundaydım. Şu an yaşadığım ise benim onu görmek ya da onunla konuşabilmek için bana tanınan bir mucize olmalı.

Bugün gün boyu aklımda onun saçları, yüzü, kokusu ve sesi dolaşıp durduğu için bu anın benim hayal gücüm olmasından korktuğumu kendime itiraf etmeliyim. Yanına gidip konuşsam gerçek olduğuna inanacağım. Cesaretini topla Ayaz. Bu kadar heyecanlanma! Alt tarafı yanına gidecek ve konuşacaksın. Bu sefer ismini öğreneceksin. Yapabilirsin!

Kendimi cesaretlendirdikten sonra ona doğru yürümeye başladım. Onun da beni fark edip şaşırmış olması dikkatimi çekti. Yüzündeki o şaşkınlık dolu ifade beni gülümsetti. Yanına vardığımda tek düşünebildiğim şey kusursuz bir güzelliğe sahip olmasıydı. Birkaç dakika sessizlik oluştuktan sonra onun soru dolu bakışlarını fark ettim. Sessizliği bozarak onunla konuşmaya başladım.

Ayaz: Merhaba.
Haziran: Merhaba.
Ayaz: Bugün bu üçüncü karşılaşmamız. Bence artık tanışmalıyız. Ayaz ben. Ayaz Bayraktar.
Haziran: Haziran Karayel.
Ayaz: Toprak'ın meşhur kuzeni siz olmalısınız. Ben de Kamer'in kuzeniyim. Kamer de Toprak da o kadar çok anlattılar ki sizi bana. Sizi çok iyi tanıyor gibiyim.
Haziran: Tanıştığımıza memnun oldum o halde Ayaz Bayraktar. Şimdi izin verirseniz halamı bulmam gerekiyor.
Ayaz: Tabi.

Haziran... Ne güzel bir isim... Aklıma üniversite zamanlarında Toprak ve Kamer'le geçirdiğim günler geldi. İkisinin de sürekli Haziran'dan bahsediyor olması, onu her özlediklerinde Roma'ya gitmeleri. Toprak kuzeninin üniversiteyi orada okumaya karar verip gitmesini anlatmıştı. Aslında hayalleri ikisinin de aynı okulu kazanmakmış ama benim bilmediğim ve Toprak'ın anlatmak istemediği bir nedenden ötürü Haziran İstanbul'u terk etmiş. Böyle güzel bir kadını yıllarca bu şehirden uzak tutan neden ne olabilir? Düşün dur şimdi Ayaz!

-HAZİRAN-

Havaalanında omzunda uyudum, dükkanda çarpıştık. Şimdi de burası. Bugün nasıl bir tesadüf zincirinin içindeyim ben böyle? Bana doğru yürümeye başladı, yanıma mı geliyor şu an? Şaşkınlığımı üzerimden atmaya çalışırken yanıma geldi. Birkaç dakika sessizce yüzüme baktıktan sonra ona soru dolu bakışlarla baktığımı görmüş olmalı ki konuşmaya başladı. Bir merhaba, sonra da kısa bir tanışma faslı...

İsmini duyunca kim olduğunu anladım. Kamer'in her telefon konuşmasında bahsettiği biricik kuzeni, Toprak'ın tanıştıkları günden beri çok iyi anlaştığı arkadaşı. Zaman zaman Toprak'ı benden çok gördüğü için kıskandığım adam, Ayaz Bayraktar...

Halamı bulmak için yanından ayrıldım. Bahçede göz gezdirdikten sonra özlediğim simaları gördüm nihayet. Halam beni görünce mutluluktan ağlamaya başladı. Onu sakinleştirmeye çalışan eniştemin de gözleri dolmuştu. İkisinin de aklına ailem gelmişti şu an. Aynı benim de aklıma geldikleri gibi. Onları kaybettikten sonra buralardan kaçıp gitmek hiç o kadar kolay olmamıştı. Halamı, eniştemi, Toprak'ı arkamda bırakmak zorunda kalmak berbat bir duyguydu.

HER AŞK KADERİN TESADÜFÜDÜR! ❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin