Bölümü okuduğunuz tarih ve saati buraya ekleyebilirsiniz... 😇
-AYAZ-
Haziran’ın film izlerken kaza sahnesinde ağlamaya başladığını fark ettim. Yanında olduğumu unutarak ağlıyordu. Onu izlediğimi fark ettiğinde ise gözyaşlarını sertçe silmeye çalıştı. Ellerini tutarak ona engel oldum. Gözyaşlarını yavaşça silmeye başladığımda daha çok ağlamaya başladı.
Film bitmişti ama o hala ağlıyordu. Ben hala gözyaşlarını siliyordum. Aklından neler geçiyor senin Haziran? Sana sormaya cesaret edemediğim yeni bir soru daha var işte şimdi. Senin için endişelendiğimi görüyor musun acaba gözlerimde? Haziran’a neden ağladığını sorsam da bana cevap vermedi. Yüzünü ellerimin arasından kurtardı ve gitmek istediğini söyledi. Arabaya bindik ve sessizce arabayı sürmeye başladım.
Ara sıra ona göz ucuyla bakıyordum ama o bana bakmıyordu. Uykusu gelmiş gibiydi. Gözlerini kapattı ve ben onun uyumasını izledim. Sahile vardığımızda ona baktım. Uyurken çok güzel görünüyordu ama bugün ağlamak onu çok yormuştu. Onu incelediğimde gözlerinin ve burnunun kızardığını fark ettim. Ona seslenip uyanmasını sağlamam gerektiğini bilsem de bunu yapmak istemedim.
Arabadan indim ve Haziran’ın kapısını açarak onu uyandırmamaya çalışarak kucağıma aldım. Elleri bilinçsiz bir şekilde boynuma dolanmıştı. Bu bile kalp atışlarımı hızlandırmıştı. Karavanına doğru yürümeye başladım. Karavanın kapısını açarak içeri girdim. Onu yavaşça yatağına yerleştirdiğimde elleri hala boynumda duruyordu. Ellerini çekmek istediğimde buna izin vermedi. Boynuma daha sıkı sarıldı. Tekrar denesem de yine ellerini çekmeme izin vermedi. Hala uyuyordu ama fısıldayarak söylediği kelime donup kalmama neden oldu.
Haziran: Gitme...
Ben o kelimeyi duymuş olmanın şokunu yaşarken onun uykusunda bile ağladığını gördüm. Rüyasında kimi gördüğünü bilmesem de, kime gitme dediğini bilmesem de yanında kalmam gerektiğini biliyordum. O ağlamak yerine huzurlu bir şekilde uyuyana kadar yanında kalacağımı biliyordum. Fısıldayarak gitmeyeceğimi söyledim. Yanına uzandım, ondan biraz uzağa. Yarın sabah o uyanmadan gidecektim.
Az önce gözyaşlarının ıslattığı yanağını usulca sildim. Yanında birinin varlığını hissetmiş gibi yüzünü benim yattığım tarafa doğru çevirdi. Gözleri kapalıydı ama huzursuz bir şekilde uyuyor olduğu çok net olarak görünüyordu. Sol elimi yatağa yasladım ve onu izlemeye başladım. Birkaç dakika sonra kendime engel olamayarak sağ elimle saçlarını okşamaya başladım. Ben saçlarını okşadıkça yüzündeki huzursuzluk dolu ifade azalmaya başladı.
Dakikalar geçti, saatler geçti. Ben hala saçlarını okşuyordum. Uykum gelmişti, hissedebiliyordum ama uyumamak için çabalıyordum. Uzun bir süre bu çabam işe yarasa bile artık gözlerim kapanmaya başlamıştı. Eve geri dönemeyecek kadar uykum olduğunu fark ettiğimde en azından koltukta uyuyabilirim diye düşünmüştüm. Yataktan kalkacakken Haziran'ın elini kolumda hissettim. Ona baktım. Hala uyuyordu ama bu yanında hissettiği kişiye gitme demesine engel değildi.
İkinci defa bana gitme diyordu. Hareket edemedim. Koltuğa gidemedim. Yatağa tekrar uzandım ve onu izlemeye başladım. Sabah hastaneye gitmek için kurduğum alarm sayesinde yarın sabah ondan önce uyanıp gidebilirim. Benimle uyuduğunu görüp utanmasını ya da bana kızmasını istemiyorum. Onu izleyip saçlarını okşamaya devam ederken uykusuzluğa daha fazla katlanamadım. Burnumda onun kokusuyla uyuyakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER AŞK KADERİN TESADÜFÜDÜR! ❤️
Romanceİnsan kendi kaderini kendisi yazar. Ama bir söz vardı, unutmuşum. Derler ki eğer bir insan kaderinse üç defa karşına çıkarmış aynı günde. Haziran&Ayaz Kamer&Toprak Haziran Karayel Ailesi öldükten sonra İstanbul'u terk eden bir kadın... Güzel, asi, b...