6.BÖLÜM

3 1 0
                                    

Bölümü okuduğunuz tarih ve saati buraya ekleyebilirsiniz... 😇

-HAZİRAN-

Az önce ne yaptım ben? Ayaz'ı yanağından mı öptüm ben? Haziran ne yaptın kızım sen ya? Aldığı hediye çok güzeldi ama yani onun sevinciyle oldu. Kim bilir ne düşünecek şimdi hakkımda? Oldu bir kere. Zamanı geriye almak gibi bir özel gücüm olmadığına göre yapacak bir şey yok. Aldığı rüya kapanını yatağımın hemen yanına astım. Belki gece gördüğüm kabuslara engel olur. Kendi kendime gülümsedim. Kabuslardan hiçbir zaman kaçışım yoktu ki benim.

Yıllardır kabus gördüğüm için artık bu duruma alışmış gibiydim. Alışmış olmak yine de uykusuz kalmamı engelleyemiyor tabi. Kabus gördüğüm her gece ertesi sabah güneş doğana kadar uyuyamayan biriyim. Güneş doğduğunda kahvaltı yapmaya çalışıp sonra yatağa uzanıp uyuyakalırdım. Bu rüya kapanı bu gece güzel rüyalar görmeme sebep olur umarım.

Ayaz'ın bana böyle bir ev hediyesi alması gerçekten hoşuma gitti. Beni düşünüp, benim evimin bu karavan olduğunu düşünüp bana hediye alması gerçekten çok kibar bir davranıştı. Kendi kuzenim bile akıl edip bir şey getirmemişken Ayaz'ın böyle bir şeyi düşünmesi beni çok mutlu etti. Bugün gerçekten uzun zaman sonra mutlu hissettiğim bir gün oldu. Yine de bu ruh halinden sıyrılmam gerekiyor.

Ayaz’ı düşünmeyi bırakıp deniz kenarında yürüyüş yapmaya karar verdim. Saçlarımı açtım ve güneşten beni koruması için kafama bir şapka taktım. Bulunduğum sahil oldukça sakin bir yer. Benim gibi karavanı olan insanları görsem bile benden uzağa park etmiş olmaları nedeniyle onların seslerini hiç duymadım bu zamana kadar. Yürüyüş yaparken kumda oynayan çocukları görüyordum bazen. Onların neşeli sesleri eşliğinde yürüyüş yapmak çok güzel oluyordu.

Bugün yürümeye başladığım zaman etrafta kimse yoktu. Denize yakın yürüdüğüm için kıyıya vuran dalgaların sesini dinlemeye başladım. Suların ayaklarıma değmesi huzurlu hissetmeme neden oldu. Hafif bir esinti vardı havada. Saçlarıma değen güzel bir rüzgar... Bir süre yürüdükten sonra kablosuz kulaklığımı kafama taktım ve müzik listeme göz attım. Göksel’in Denize Bıraksam şarkısını açmaya karar verdim.

Bugün
Yudum yudum içtim seni
Hatıralardan bir kadeh
Dilimde hiç eskimeyen, bir şarkı gibi
Söyledim, söyledim seni
Dönüyorum plaklar gibi, sarhoş
Denize bıraksam kendimi
Kumlara uzatsam gölgeni
Havada umut ruhum firar
Güneşte kurutsam kalbimi
Denize bıraksam kendimi
Kumlara uzatsam gölgeni
Havada umut ruhum firar
Güneşte kurutsam kalbimi

Hava o kadar güzeldi ki yürümek harika hissettiriyordu. Uzun uzun yürümek istiyordu ruhum. Buna kayıtsız kalamayacağımı bilerek yürümeye devam ettim.

Bugün
Adım adım gezdim seni
Hatıralardan bir yokuş
İçimde hiç eskimeyen, bir resim gibi
Çok özledim, özledim seni
O güldüğüm aşıklar gibi, bir hoş
Denize bıraksam kendimi
Kumlara uzatsam gölgeni
Havada umut ruhum firar
Güneşte kurutsam kalbimi
Denize bıraksam kendimi
Kumlara uzatsam gölgeni
Havada umut ruhum firar
Güneşte kurutsam kalbimi

Şarkı bittiğinde fazla uzaklaştığımı fark ederek karavanıma geri döndüm. Yarın evin inşaatı başlatılacaktı. Toprak öyle söylemişti. Bu yüzden benim de ev için eşya seçmem gerekiyor Ayaz'la birlikte. Bütün eşya detaylarını az çok konuştuğumuz için zorluk çekeceğimizi düşünmüyorum. Ayaz anlattığım bütün fikirleri beğendiği için kendi zevkime göre bir ev dayayıp döşeyecektim ilk defa.

HER AŞK KADERİN TESADÜFÜDÜR! ❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin