İzmir'de yağmurlu bir gündü. Belki soğuk bir gün olması gerekirdi ama o alevlerin içinde gibi hissediyordu. Bunun sebebinin içinde bulunduğu durum olduğunu düşündü.
"Sabrımı zorluyorsun Deniz. Şu an söylediğinin doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz. Şimdi son kez soruyorum," bunu söylerken 'son kez'e vurgu yapmıştı fakat Deniz'in gözünde en ufak bir korku belirtisi yoktu. Yapması gerekeni yapıyordu ve aslında karşısında sinirden deliye dönen bu hırçın adam ona şu an komik görünüyordu.
"Deniz, Aras, nerede?"
Söylemeyecekti, karşısındaki adam da bunu gayet iyi biliyordu. Belki bir kez daha Deniz'in bilmiyorum demesini bekliyordu. Bu ne gereksiz döngüydü böyle?
"Bilmiyorum."
Evet, işte yine aynı cevabı verdi Deniz ve yine karşısında öfkeden deliye dönen bu adamı keyifle izledi.
Adam önce etrafında gördüğü her şeyi devirdi. Daha sonra kapıyı çarpıp çıktı. İçeride Deniz ve birkaç adam kalmıştı. Deniz ilk defa o an korkmaya başladı. Gözlerini kapatıp içinden kendini söylediği zaman güvende hissedeceğini bildiği o cümleyi söyledi.
"Sen burada, yanımdasın ve beni asla bırakmazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Delik
Teen Fiction"Ben Deniz Arslan. Kendi hikayemi yazmaya karar verdim. Yeni sayfa açarak değil, eskilerin üstünü karalayarak. Ama elimde olmadan bir kara deliğin içine çekiliyorum."