Bölüm 6

27 5 1
                                    


          Aras Kara

         Sekiz yaşındayken çoğu kişinin lanetler okuduğu hayat bana iki güzel hediye sundu. Berzan ve Oğuz...

         O gün babamla top oynarken topumuz yan komşumuzun bahçesine kaçtı. Koşarak yan komşumuzun bahçesine girdim. Top çalılığın önündeydi. Almak için eğildiğim sırada, çalılığın arkasından gelen sesleri duydum.

         "Bak şimdi. Bu taşla bahçeye giren ilk kişiyi bacağından vurcam."

         "Ben zaten niye sana uyduysam?"

         "Şşt, konsantre olmaya çalışıyorum. Dikkatimi dağıtma."

         Sesin sahibi bir anda çalılığın arkasından çıktı. Yere yığılmadan önce tek gördüğüm şey elindeki sapanla kafama taş fırlatan siyah saçlı bir çocuktu.

         "Eyvah!" dediğini duydum birisinin.

         İşte böyle tanıştım onlarla. Sonrasında ise kafama beş dikiş atılmıştı. Kendime geldiğimde daha gözlerimi açmadan sesler duymaya başladım.

        "Ay Oğuz hep birisinin alçısını imzalamak istemiştim."

        "O alçı değil Berzan, sargı bezi. Rahat bırak çocuğu."

        Gözlerimi açtığımda bana sapanla taş fırlatan çocuğu gördüm.

        "Selam. Ben Berzan, bu da Oğuz ve sen deee..." dedi iki eliyle beni göstererek. Oysa ben o an onu dinlemiyordum.  Nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum. Karşımdaki çocuk yanındakine dönerek,

         "Dilsiz mi acaba?" dedi. O an nerede olduğumu anladım ve neden burada bulunduğumu hatırladım. 

         "Ben Aras." dedim Berzan'a bakarak.

         "Berzan'a bakma sen. O hep böyledir. Biz senden özür dilemek için gelmiştik."

         "Ha bir de unutmadan, sana geçmiş olsun çiçeği aldık." dedi Berzan başucumdaki çiçeği göstererek.

         "Aslında çikolata da almıştık ama Berzan yolda hepsini yedi." deyip Berzan'ın kafasına vurdu Oğuz.

         İşte o günden sonra onlarla arkadaşlığım başlamış oldu. Çok şey atlattık onlarla birlikte. Küçük yaşta çok zor şeylerle baş etmiştik. Berzan yaşadığımız bir olaydan sonra ben ve Oğuz dışında kimseye güvenmemeye başlamıştı.

         Deniz'i onlarla tanıştırdığım zaman ikisi de yadırgamamıştı. Çünkü bana güveniyorlardı. İlk günden Deniz'e alışmışlardı. O sanki bizden biri gibiydi. Nasıl anlatabilirim ki, bizim gibiydi işte.

         Deniz yanımızdan ayrıldıktan sonra Berzan ve Oğuz'la konuştum. Onu artık bizden biri gibi gördüklerini söylediler.

          Acaba yanlış mı yapıyoruz. Birine bu kadar çabuk güvenmek de doğru değil sanki. Ya yine aynısı olursa?

          Oğuz ve ben çabuk atlattık ama Berzan o kadar güçlü değil. Berzan yıkılır. Onu yine kendine zarar vermeye çalışırken yakalamak istemiyorum. Hem bu defa bizim de kaldırabileceğimizi sanmıyorum. 

Kara DelikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin