Yeni Okul

Uzun Zaman Sonra İlk Defa Mutlu Bir Ben✨

Kaan'dan devam
Almila'nın hayatında yaşadığı olaylar beni üzmüştü. Ama bunu onda belli etmek istemedim. Çünkü daha fazla üzülmesini istemiyordum. Bize bunları anlatınca biraz durgunlaşmıştı. Eskisi gibi neşeli değildi.

Lan salak o ztn duygusuz biri nasıl neşeli olsun ki!

Lan iç ses!

Hıı?

O sadece bize gösteriyodu neşeli tarafını

Yine de o duygusuz biri

İç ses

Efm?

Siktir git!!

Tm ve gittim byy🖐️

Zil çaldığında bizimkilere Almila'yı işaret ettim. Onlar da farketmiş ti ondaki değişikliği. Sonra Emre "Lan olm ölüyom lan açlıktan hadi kantine gidiyoruz" dedi. "Aaa doğru lan kahvaltı yapmadan çıktım,ben de hayvan gibi açım hadi gidelim" dedi gülerek Almila. Almila eski hâline dönmüştü. Hemen birbirimize bakıp gülümsedik. "Tm hadi gidelim ne yalan söyliyim ben de açım" dedim. Almila bana gülümseyerek "hadi o zmn" dedi bende hafif bir tebessümle kafamı salladım hep birlikte kantine indik. Almila'ya dönüp "bak bizim masa o bize ait ne yiyeceksin söyle ve masaya geç bizde yemekleri alıp geliyoruz" dedim. Almila "olmaz ben alırım hem siz benim alacaklarımı taşıyamazsınız (yoğğ ammınağğ dünyayı aldım sanki şğöwpq2şğ1pqw2ğöşw) ve ufak çaplı şaşırma yaşayabilirsiniz bıde ben ödiycem" dedi. Ona ters bı bakış atıp "birincisi ne yemek istediğini söyle ikincisi ordan bakınca kızlara hesap ödeten  kılıbık tiplere mi benziyorum?
Bizimkiler dediğime gülerken Almila'ysa gözlerini devirdi "alacağım şeyler fazla o yüzden kendim ödiycem, gerçi öyle olmasa bile yani alacaklarım az olsa da sana ödetmem,ki bu mümkün değil ben ve az" dedi. Aslında biraz utanmıştı ne kadar belli etmemeye çalışsa da bizimkiler anlamada da ben anlamıştım. Kesinlikle ondan para almayacağımı benim ödiyeceğimi biliyordu. Ama kendisinin söylediğine göre alacağı şeyler fazla olduğu için benim ödememi ve bu durumu açıklarken de biraz utanmıştı. Bıkkınlıkla nefes alıp verdim. Bu konu fazla uzamıştı. Bizimkilere döndüm "beyler siz ne istiyorsunuz?" diye sordum. Emre "ben bı kaşarlı tost bı de bir şeftalili meyve suyu" Hakan "karışık tost bide ayran" Mert "ben dee karışık tost ve soğuk çay". Almila bana bakıp göz kırptı ve bizimkilere dönüp "eee gidip alsanıza neyi bekliyorsunuz tren mi geçecek" deyip sandalyesine oturdu gülmemek için yanaklarını ısırıyordu. Ben de oturup bizimkilere baktım biraz şaşırmışlardı ama şakayı yutmuş gibi görünüyorlardı. Masadan kalktıkları sırada ben ve Almila da kalktık. Almila büyük bir kahkaha atıp "lan durun ahahaa" gülmekten konuşamıyordu ben de sırıtmaya başladığım sırada bizimkilerde kaşlarını çatmış olayı anlama çalışıyorlardı. Almila tekrar konuşmaya çalıştı bakın çalıştı diyorum çünkü hala gülüyordu. "Şaka yaptık olm ama siz de sazan gibi yediniz" deyip tekrar gülmeye başladı. Bizimkilerse gözlerini devirip yerlerine oturdukları sırada bizde sonunda gülmeyi kesmiştik. Yanlarından ayrılıp yemeklerimiz için sipariş vermeye gittik. Almila "şimdi abicim iki karışık ve bı kaşarlı tost bı soğuk çay,bı ayran ve bıde şeftalili meyve suyu" dedi. Adam istediklerimizi hazırlarken Almila bana dönüp "eee sen?" dedi. Ben de taklidini yapıp "eee sen?" dedim. Gözlerini devirdi ve "önce ben sordum" dedi. Ben de "o zmn aynı anda söyliycez"
Kafasını salladı ben de salladım ve ikimiz aynı anda 'çikolatalı simit' dedik. İkimiz de şaşırmıştık. Almila gülümserken "ben bayılıyorum o simjte sende mi?" diye sordu sevinç ve hafif heyecanla. Benimde dudağım keyifle kıvrılırken "evet" dedim. Almila birşey hatırlamış gibi "ha bu arada benim alacaklarım bitmedi" dedi. "söyle ne alacaksın baş belası" dedim hafif dalgaya vurarak. Önce kaşlarını çattı sonra bana sahte bir alınmayla konuşmaya başladı "Hah baş belasıymış cık cık cık hiç yakıştıramadım dediğinde büyük bir kahkaha attım. Sonra Almila  "ayıp ayıp ne baş belalığımı gördün" dedi. Ona 'ciddi misin?' bakışları attığım sırada anlamış olacak ki şirince sırıtmaya başladı. Sonra tekra kantinciye dönüp önceden istediklerimizi alıp bizim masaya götürdü ve geri geldi. "Şimdi amcacım dediği sırada fısıltıyla "demin abi şimdi amca" deyip gülmeye başladım. Karnıma dirsek atıp tekrar kantinciye döndü ben hala gülüyordum. "Şimdi abicim amcacım bize önce beş tane su sonra iki tane çikolatalı simit iki tane çikolatalı süt dört tane browni intense üç tane karam ve bir dore" ben ve kantinci ona şaşkın şaşkın bakıyorduk. "Söylemiştim" diye mırıldandı Almila. Ve devam etti "şaşırmanız bittisiyse artık silarişlerimiz alabilirmiyiz? dedi sıkılmış bir ifadeyle. Adam kendine gelip hemen istediklerimizi verdi ve uzun bir tartışmadan sonra ücreti 'ben' ödeyebilmiştim. Masaya gidip oturduğumuz sırada Hakan Mert ve Emre bir Almilaya bir de aldıklarına şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Almila sonunda dayanamayıp "eeh ne var bunda bu kadar şaşıracak canım benim her zamanki yemeğim bu bikere" dedi.
Emre "tam bir ibnesin yiyipte kilo almayanlardan" Hakan ve Mert te onu onaylarken Almila "Tabii lan ne sandınız koçum 😎" dediğinde hepimiz gülmeye başladık. Çikolatalı sütlerden ve her iki çikolatadan birer tane önüme koyan Almilaya kaşlarım çatık halde baktım o ise gülümsüyordu yememi ister gibi ama altında yatan ima da vardı 'sen aldın sonuçta olm yemek zorundasın yoksa 😈'  kaşlarım eski halini alırken hafif bir biçimde kafamı salladım gülümsemesi büyüdü birden gülümsemesinin yanında ortaya çıkan gamzelere kaydı gözlerim o kadar güzellerdi ki.
Lanet olsun gülmek ona çok yakışıyordı o hep güler yüz olmalıydı ama ne yazık ki çok fazla gülemiyodu.