Lansman Gecesi & Tartışma

958 49 12
                                    


(MULTİ) : Kesinlikle şarkıyı dinleyin harika👍👌
Uyandığımda evde değildim. Burası neresi diye düşünürken en son Kaan la cafedeydik sonra ben uyuyakaldım ve burdayım. Kaan ın evidir diye düşünerek yataktan kalktım. Saate baktım altıydı. nE altı mı!? Sikeyim! Lansman Gecesi vardı bugün ve sadece iki saat kalmıştı. Resmen uçarak aşağı indim. "Kaan?" Nerdesin Kaaaaaan" diye bağırmaya başladım. Ama ses yoktu. Geldiğim gibi merdivenleri geri çıktım. Benim kaldığım odanın yanındaki odaya daldım resmen. Ama oraya çivilendim sanki. Kaan... O kadar güzel uyuyordu ki... Anlatamam... Bir an o daldığımı fark edince kafamı iki yana sallayıp silkelenmeye çalıştım. Bakın çalıştım diyorum çünkü gözlerimi ondan alamıyordum. Biraz izlemekten zarar gelmezdi bence. Yanına gidip yatağa oturdum. Elimi yanağına koyup hafifçe okşamaya başladım. Bu güzel hisle gözlerimi kapatıp gülümsedim. O kadar masum gözüküyordu ki uyurken bütün gardlarını indiriyordu sanki. Her zaman çatık olan kaşları bu sefer huzurluydu. Ona doğru eğilip yanağına minik bir buse kondurdum ve dünyadaki bütün oksijeni çekiyormuş gibi kokusunu içime çektim. Bu sefer kendime engel olmaya başardım yoksa cidden geç kalacaktık. Hafifçe omzuna dokunarak ona seslenmeye başladım. Bir türlü uyanmıyordu. Aklıma gelen şeyle hafifçe güldüm. Cidden harika bir fikirdi. Yatağın üstüne çıktım. Çift kişilik olduğu için yarışı boştu. Çığlık atarak zıplamaya başladım. Gülmemeye çalışıyordum ama cidden komikti. Deli gibi çığlık atıyordum ve zıplıyordum. Kaan "ne oluyor laaan!?" Diye yerinden oturur pozisyona fırladı. Ben haline kahkahalarla gülüyor ve hala zıplıyordum. Kaan olayı yeni idrak etmiş gibi kendini geriye attı. "Güzelim delirdin mi bişey oldu sandım" dedi hafif sinirle. Ama ben hala kendimi durduramamıştım. Kaan "Gel buraya küçük cadı" dedi ve ayağının birini benim ayağımın altından geçirdi yani çelme taktı hayvanat. Tam olarak onun üstüne düştüm. Bu sefer o gülüyordu. Çok aşırı yakındık. Kalkmaya çalıştım ama belimdeki elleri bunu engelledi. Tek elini kaldırıp yanağıma koyup okşamaya başladı. Bu hareketiyle gözlerimi kapattım. O kadar güzeldi kii... Kaan ın güldüğünü duyunca gözlerimi açmayı akıl edebilmiştim. "Ne o seni etkiliyor muyum?" dedi alayla. Ne yani az önceki oyun muydu. Kalbimi kırmıştı. "Ne etkilemesi? Ayrıca tipim bile değilsin" dedim sinirle. Beni öyle bir etkiliyorsun kii...
Tam olarak benim tipimsin.. Tabii ki bunları bilmesine gerek yoktu. Tekrar üstünden kalkmaya çalıştım ama yine izin vermedi. "Lansman gecesi var geç kalıcaz" dedim sert bir şekilde. Cidden az önceki oyunu canımı sıkmıştı. Kaşlarını çatsada kalkmama izin verdi. Ona bakmadan odadan çıktım ve kaldığım odaya girip eşyalarımı ve telefonumu aldım. Odadan çıktığımda Kaan da yandaki odadan çıkıyordu.
Ona bakmadan aşağı indim oda arkamdan geliyordu. Ve yine aynı şekilde ona bakmadan dışarı çıkıp arabanın önünde beklemeye başladım. Arabanın açılma sesi gelince kapıyı açıp oturdum ve kemerimi taktım. Kaan da yerini alınca benim eve doğru sürmeye başladı. 20 dk lık yolu 8-9 dk da gelmiştik. Yoksa geç kalıcaktık. Kaan a dönüp kısaca teşekkür ettim tam çıkacakken bileğimden tutulduğum için Kaan a döndüm. Ve dönmemle yanağımda bir baskı hissettim. Kaan beni öpmüştü. Şaşkınlıkla ona baktığım sırada o önüne dönmüştü. Şaşkınlığımın yerini hafif sinir aldı. Hem az önce benimle oynamış hemde gelmiş yanağımı öpüyordu. Hiç bişey demeden sinirle aşağıya arabadan indim ve sert bir şekilde kapıyı çarpıp eve doğru yürüdüm. Şu sinirle bide anahtarla kapıyı açacak değildim. Kızların evde olduğunu bildiğim için kapıyı çaldım. Çünkü onların da hazırlanması gerekiyordu. Kapıyı Asu açtı. "Hoşgeldin" dedi sadece başımı salladım ve hızla odama çıktım. Asu dışardan seslenip "Almila?" dedi. "Gel" dedim. Kapıyı açtı. "Kızlar hazırlanıyor şimdi bende hazırlanmaya gidiyorum" dedi. Başımı salladım ve Asu da çıktı. Bişeyler olduğunu anlamıştı ve üstüme gelmiyordu.
Dolabımı açıp giyineceğim elbiseyi ayakkabımı çantamı ve takılarını çıkardım. Uzun kollu mini kumaşı kadife ve hafif göğüs dekoltesi olan bordo bir elbise giyinmiştim. Aynı şekilde bordo bileğimden yukarıya doğru çapraz bantları olan bir stiletto ayakkabı seçmiştim. Ve çantamda siyahtı. Takılarım da öyle.
Aslında hava sıcaktı ama ben bu elbiseyi çok beğendiğim için giyindim. Konuşma da yapacaktım. Size uygun gelmiyor olabilir bu elbise yani bir lansman gecesi için. Ama şaşırmamanız gerek sonuçta az çok tanıdınız beni. Nasıl giyindiğimi filan biliyorsunuz. Makyajımı ve saçımı da yapınca hazırdım. Odamdan çıkıp aşağıya indim. Kızlarda hazırdı ve çok şık olmuşlardı. Ama fazla renkliydiler bana göre. Onlara gülümsedim. Onlarda bana. Sonra hep beraber çıktık. Tek araba gitmeye karar vererek sürücü koltuğuna ben oturdum. Yol boyunca gülüşerek gittik. Moralim kızlar sayesinde yerine gelmişti. Ama hala Kaan a kırgındım açıkçası. Lansman Gecesi ne 15 dk kalmıştı yani benim konuşma yapmama. Bizde varmıştık zaten. Arabadan inmeden önce ne olur ne olmaz çakımı aldım ve uzun kolumdan içeriye doğru soktum. Düşmesin diye de dikkat çekmemeye özen göstererek bir şekilde tuttum işte. İçerisi kalabalıktı. Biz gelince gözler bize döndü. Kaan lar da bize bakıyordu. Onları görmüştüm. Hepsinin de bakışları deliciydi. Bizi almak istemişlerdi. Ama ben kabul etmemiştim. O yüzden onlar önce gelmişlerdi. Hepsi de harika görünüyordu. Ne kadar inkar etmek istedem de Kaan nefes kesiciydi. Bakışlarının yoğunluğu burdan belli oluyordu. Gözleri sadece bana bakıyordu. Tabii ki tavrımı koruyacaktım. Yanlarına doğru yürüdüğümüzde Hakan ayağa kalkmıştı. Ona doğru döndüm birbirimize gülerek sarıldık. Ona kulağına doğru "seni biriyle görürsem döverim sen benimsin okey miyiz" dedim gülerek. Hakan ı gerçekten çok seviyordum. Çok güzel bir arkadaşlığımız vardı. Ve içlerinden en çok onu kıskanıyordum sanki kardeşim gibi hissediyordum onu ya da ikizim gibi aslında biraz benziyordukta.

Yeni OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin