EFSANELER

ÜÇ KARDEŞ

         Bir zamanlar gözlerden çok uzak bir ülkede,bir kral ve kraliçe yaşarmış. Birgün bu kral ve kraliçenin üç tane kızları olmuş. Ne kadar aynı rahmi paylaşsalarda bu üç kızda birbirinden çok farklıymış.
         Zaman ilerlemiş,zaman ilerledikçe durumlar daralmış. Çünkü bu 3 kardeşin her birinin bir gücü varmış. Nina buza hükmediyor,Nadia gölgelere,Nera ise ateşe. İlk başlarda ne kadar güzel gelsede bu güç. Kardeşler büyüdükçe içlerinde ki güçte onlarla büyümüş. Ülke bazen uzun bir geceyi,bazen uzun bir kışı,bazen ise kavurucu sıcakları yaşıyormuş. Kralda,kraliçede ne kadar bu durumda zarar görsede kızlarına kıyamıyorlarmış. Ta ki o güne kadar. Nera bir gece  bir yangına sebep olmuş,o yangında zavallı kraliçe hayatını kaybetmiş. Halk isyan etmiş,kral en sonunda zavallı kızını ülkeden sürmüş. Çok uzaklarda ki ateşler ülkesine. Oranın koruyucusu olmuş Nera,sonsuz öfkesiyle baş başa kalmış burada. İki kardeş kalmış geriye Nina ve Nadia. Annelerinin ölümü ne kadar acıtsa da canlarını devam etmişler yaşamlarına. Ta ki yine bir felakete kadar Nadia öyle bir güç yaratmış ki içinde,öyle bir karanlığı getirmiş ki ülkeye. Kral yine nefretine yenik düşüp sürmüş Nadia'yı gölgeler ülkesine. Nadia'da yalnız kalmış sonsuza kadar nefretiyle. Geriye Nina kalmış ne kadar kaderinden kaçmak istesede oda sonunda kaderin ağına yakalanmış. Ülkeyi uçsuz bucaksız bir kışa sürüklemiş. Kral son kez yapması gerekeni yapmış son kızınıda sürmüş karlar ülkesine. Oda sonsuza kadar tek başına kalmış bitmek bilmeyen neşesiyle.
         Böyle derler hikayeye üç güzel kardeşin hazin sonuna. Eğer bir ülke yaşarsa uzun gece,sert kış ve sonsuz kuraklığı bilsin ki o lanetlenmiştir 3 kız kardeş tarafından. Sonsuza kadar ...

~Nadia

~Nina

~Nera