0.1

304 30 34
                                    

Bu bölüm tamamıyla eskiye dönük olacak, bu yüzden bu bölümü özellikle daha dikkatli okursanız çok çok mutlu olurum. İyi okumalar~
*

Flashback-1
Bayan Kim, elindeki sınıf listesine bakarak konuştu. "Sınıf birincisi Son Naeun ve sınıf sonuncusu Park Jimin eşleşti. Naeun, sevgili kızım okulumuzun üniversitesini özellikle istediğini biliyorum. Senin gibi birçok öğrencimiz de, Hankook üniversitesine gitmek istedikleri için bir burs başlattık. Sınıfın en çalışkanları ve en tembelleri eşleşiyor."

Uzun konuşması ardından iç çekti. "Eğer bu şeytan tüyü olan öğrencimiz Park Jimin'i dize getirir ve çalıştırırsan, Hankook üniversitesine girmeye hak kazanabileceksin. Ama unutma, öncelikle Park Jimin'in de en az senin kadar çalışkan ve dersleri iyi olması lazım."

Flashback-2
Naeun'ın günlerdir davetleri ve seslenmelerine rağmen hâlâ çalışmaya başlamayan Park Jimin ile Son Naeun iç çekip önündeki test kitabını kapattı ve ayağa kalkıp sınıfın en köşesinde duran sıranın önünde dikildi.

Başını sıraya gömmüş, uyur halde olan Jimin'in kafasına vurduğu fiske ile Jimin başını kaldırdı. Naeun, ciddileşerek konuştu. "Bana bak geri zekalı herif, hemen kendim için oluşturduğum çatı katındaki çalışma yerime git. Kibarlıktan anlamıyorsan, ben de anladığın dilden konuşurum!"

Flashback-3
Naeun, elinde bulunan beşli çilekli yoğurtlardan ilkine pipetini batırıp test kitapları ile dolu olan masasından kalktı ve çatı katının köşelerine geçti. İlk gittiği köşede, zorbalığa uğrayan bir öğrenci ile kaşlarını çattı. Çok geçmeden zorbalığa uğrayan çocuğu koruyan Jimin'i görmesiyle göz devirdi. "Başka işin yok sanki, Bay Aptal Park!"

Ardından gülümsedi. "Ama güzel. Normal derslerden geçememiş olsan da, insanlık dersini iyi biliyor gibisin."

Flashback-4
Geldikleri yer; Seul'ün bir manzarasını içinde barındıran, biraz yüksek, korkuluklarla kaplı yürüme yoluydu. Jimin, korkulukların temelinde olan yüksek asfalta basıp, Naeun'a göre biraz daha yükseldi. "En büyük hayalin nedir başkan hanım? Çok sıkı çalışıyorsun, iyi bir hedefin vardır kesin."

Naeun, başını olumsuzca salladı. "Bilmem ki. Bir hedefim yok. Sadece beni bu yaşıma getiren babaannem, her zaman çalışkan ve akıllı kızların sevildiklerini öğreterek büyüttü beni. Peki, sence bana hangi meslek yakışır?"

Jimin kocaman gülümsedi. "Sanırım, öğretmenlik çok yakışır. Mesela, edebiyat öğretmenliği. "Öğretmen Son, ders saati geldi!" soyadın yakışıyor. Öğretmenlik sana yakışır bence." Naeun gülümsedi. "Öyle mi dersin?" Jimin başıyla onayladı. "Aynen öyle."

Naeun kaşlarını kaldırdı. "Peki, senin hayalin nedir?" Jimin gülümsedi. "Son Naeun'ın sevgilisi olmak." Naeun gülerek ittirdi omzundan yanındaki oğlanı. Halbuki, Park Jimin oldukça ciddiydi.

*
Bu bölümde kestim. Diğer bölüm de eskiye dönük bir bölüm olacak. Dikkatli olun ve en saçma ayrıntılara bile dikkat edin. Çünkü eski hallerinden sonra şimdiki hallerini anlatırken, çoğu ayrıntıya yer vereceğim.

Oh, Teacher! ⚓ naeun + jimin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin