Oh, Teacher! ⚓ naeun + jimin ✔

0.2

Flashback-5
Geldikleri yer, Naeun'ın babaannesi ile kaldıkları evdi. Jimin, evine kadar bırakma tarafında olduğundan Naeun ile birlikte bu eve gelmişlerdi. Bu kahverengi kapıyı açmadan önce, önüne gelen saçını kulağının arkasına sıkıltırıp gülümsedi ve Jimin'in elini tuttu.

"Yol boyunca benimleydin. Teşekkür ederim sevgilim." Jimin gülümsedi. "Hava buz gibi, gir içeri hadi. Babaannen meraklanır." Naeun kafa salladı ve el sallayarak içeri girdi. Naeun, merdivenlerdeki basamakları içindeki heyecan ve sevinç nedeniyle atlayarak çıkmış ve evine girmişti. Jimin ellerini, pantolonunun ön cebine sokup gülümsedi.

"Yarın ilk işim bu kahverengi kapıyı en az senin kadar şirin ve güzel hale getirmek Son Naeun."

Flashback-6
Naeun, aklındaki olay ile gülümseyişini durduramıyordu. Jimin, sabahın köründe evinin kapısını toz pembeye boyamış ve üzerine koyu bir pembe tonu ile kalp kondurmuştu.

Naeun gülümsemeye devam ederken başını eğdi. Okula girdiği gibi, karşısına büyük bir ciddiyetle çıkan Oh Dae Hwon ile kaşlarını çattı. "Naeun, sınıfa girmesen iyi olur."
Oh Dae Hwon, Park Jimin'in en yakın arkadaşı ve Son Naeun'ın platoniğiydi.

Naeun merakla kaşlarını kaldırdı. "Ne oldu ki?" Dae Hwon dudaklarını birbirine bastırmanın ardından yalanını sürdürdü. "Jimin, herkese babaannenle yaşadığını ve sefil bir hayat sürdüğünüzü söyledi. Hatta sabah, kapını boyamış." Naeun gözlerini büyüterek Hwon'un dediklerini sindirmeye çalışıyordu.

Bir tarafı, Jimin böyle biri değil derken; diğer tarafı, belki de hiç tanıyamadığını söylediğinden Naeun tam olarak ikiye ayrılmış durumdaydı.

Flashback-7
"Peki şimdi nerede?" Jimin'n sorusu ile Jisoo omuz silkti. "En son, çatıya çıkan merdivenlere yöneliyordu." Jimin kafa sallayıp hızla Jisoo'nun bahsettiği merdivenleri çıkmaya başladı.

Bu yalanın ve Naeun ile ayrılıklarının acısını Hwon'dan çıkartacaktı Jimin.

Çatının kapısını açtığı gibi çatının kenarında dikilen Hwon ile tüm siniri çekildi ve merhameti girdi araya. "Ne yapıyorsun Hwon?" Hwon, bıkkınlığın verdiği piskopatlık ile sırıttı. "Öleceğim Jimin."

Jimin anında bağırdı. "Yapma sakın, Hwon! Sakın!" Hwon omuz silkti. "Hayatta kalmam için bir neden yok." Merdivenleri, gözyaşları ile çıktığı merdivenler ardından çatının kapısının önünde durdu. O sırada Hwon yere atıldığı ilk vakitte Jimin yanına yetişip elini tuttu.

Hwon korku ile bağırdı. "Kurtar beni Jimin!"

Duyduğu cümle ile çatıya giren Naeun, Hwon'un da cümlesini duyduğundan; Jimin'in, Hwon'u çatıdan ittiği düşüncesi ile çığlık attı. Jimin ve Hwon'un birbirine tutunan ellerinin kayması sonucu Hwon'un bedeni büyük bir şiddetle yere serildi.

Flashback-8
Polisler, Naeun'ın tanıklık etmesi ardından, Hwon'un yattığı hastaneye gelmişlerdi. Hem Hwon'un annesi olarak, hem de okul müdürü olarak Bayan Oh ifade verecekti. Naeun, Jimin'in Hwon'u ittiğine tanıklık ettiğinden Bayan Oh rahat bir şekilde tembel öğrencisi ve okulun yüz karası Park Jimin'den kurtulabilecekti.

Oğlunun yanına gidip gözlerinin içine baktı ve mırıldandı. "Park Jimin, seni itti mi?" Hwon, korkarak başını salladığında Bayan Oh oğlunun saçlarını okşamıştı.

Naeun'ın da, Hwon'un da, Bayan Oh'nun da Jimin'den kurtulmaması için bir nedeni yoktu artık.