19.Bölüm

98 5 2
                                    

Yağmur

Oğuzhan suyun dibini boyladı. Çıkmadı, neden çıkmadı?

Yağmur: Oğuzhan!

Oğuzhan suyun üstüne çıktı ama bir daha battı. Boğuluyordu. Hiç düşünmeden suya atladım.

Atladım ama... Oğuzhan yüzüyordu.

Oğuzhan: Hahahaha.

Yağmur: Nasıl ya?

Oğuzhan: Ufak bir şaka.

Yağmur: Şaka. Şaka öyle mi?

Oğuzhan'a su atmaya başladım.

Yağmur: Başlarım şakana korkudan öldüm burada.

Havuzdan çıktım. Hızli ve büyük adımlarla eve girecektim ki. Oğuzhan kolumdan tutup kendine çevirdi.

Oğuzhan: Kızdın mı?

Yağmur: Çok korktum birşey olucak diye.

Oğuzhan: Özür dilerim. Bir daha yapmam diyemem. Kendimi tanıyorum kesin yaparım.

Yağmur: Pislik. Hem hasta olucaksın sen git ben gelirim.

Oğuzhan: Olsun sen bana bakarsın.

Yağmur: Bakarım ama bakmak istemiyorum çünkü hasta olmanı istemiyorum.

Oğuzhan alnımdan öptü.

Oğuzhan: Yağmur seni çok seviyorum.

Bir an gaza geldim ve dudaklarında öptüm.

Oğuzhan: Güzel cevap, sevdim bunu.

Yağmur: Gel o zaman sana bir tane havlu veriyim. Üstümü değiştireyim gideriz.

Oğuzhan: Tamam.

İçeri geçtik. Oğuzhan salona giderken ben de odamdan havlu alıp vermeye gittim.

Gittiğimde Oğuzhan'ın yarası kanamıştı.

Yağmur: Oğuzhan, yaran kanıyor.

Oğuzhan: Fark etmemişim.

Yağmur: Bekle bir dakika.

Yukarı çıkıp pansuman için malzemeleri aldım ve Oğuzhan'ın yanına indim.

Oğuzhan: 22

Yağmur: Ne?

Oğuzhan: 22 saniye kalmıştı 1 dakika'nın dolmasına.

Yağmur: Manyaksın sen. Üstünü biraz sıyırsana.

Oğuzhan: Neden?

Yağmur: Ne neden pansuman yapıcam.

Oğuzhan: Hee.

Üstünü sıyırdığında yarasına baktım. O kadar kötü birşey olmamıştı. Pansuman'ı yaptım ve üstümü değiştirip evden çıktık.

Oğuzhan

Anahtarımla kapıyı açtım. Nurdan sesi duyunca hemen kapıya geldi.

Nurdan: Aaa noldu sana!

Oğuzhan: Nurdan niye bağırıyorsun. Gelecekler şimdi.

Hay ben şom ağızıma içerdeki herkes kapıya geldi.

İbrahim:  vaay kardeşim. Tamam sırılsıklam aşıksında bu kadar belli etme.

Eser: ahahaha. Noldu lan sana.

Yağmur: Havuza düştü.

Berfu: Nasıl düştün?

Oğuzhan: Uzun hikaye.

Nurdan: Yağmur senin saçında ıslak.

Yağmur: Hiç o konuya girmeyelim.

Eser: Birilerini ateş basmış.

Yağmur'a baktım kıpkırmızı olmuştu. Eser ve İbrahim kaş göz yapıyordu. Bende onlara göz kırptım.

Nurdan: Hadi git üstünü değiştir. Sonra sıcak sıcak çorba için.

Yukarı çıktım üstümü değiştirdim. Elime havlumu alıp aşağı indim.

Yağmur mutfakta çorbaları koyuyordu.

Oğuzhan: Bizimkiler nerede?

Yağmur: Bilmiyorum ki hepsinin işi çıkmış. Gel çorbanı iç.

Oğuzhan'ın yanına oturdum. Kısa bir süre sonra telefonum çaldı. Numara kayıtlı değildi. Telefonu açtım. Telefondaki kişi Zeynepti.

Zeynep: Kararını verdin mi?

Oğuzhan'ın yanından ayrılıp bahçeye çıktım.

Yağmur: Ben... ben yapamam ayrılamam onu çok seviyorum.

Zeynep: Seni olacaklar hakkında uyarmıştım sen bilirsin.

Telefon suratıma kapandı. Bi an düşuncelere kapıldım ne yapabilir diye.

Oğuzhan

Yağmur'u bahçede öylece durarken gördüm. Birşeyler düşünüyor gibiydi. Sessizce arkasından gelip yavaşça sarıldım.

Oğuzhan: Ne düşünüyorsun bakalım.

Yağmur: Hiiç.

Oğuzhan: Bak bakıyım bana. Benim alnımda enayi mi yazıyor. Benim alnımda yazsa yazsa Yağmur yazar.

Yağmur: Niye?

Oğuzhan: Alın yazımsın.

Yağmur: Romantiğim diyorsun.

Oğuzhan: E yani biliyorum bu işi.

Yağmur: Seni seviyorum.

Oğuzhan: Bende seni seviyorum.

Yağmur

Birbirimize uzunca sarıldık. Bizi ayıran şey Oğuzhan'ın çalan telefonu oldu.

Oğuzhan: Efendim İbo... Nee! Nasıl? Hangi hastane?... Tamam, tamam geliyoruz.

Yağmur: Noldu, ne hastanesi?

Oğuzhan: Eser... Eser'e araba çarpmış. Hastaneye kaldırmışlar.

Yağmur: Ne! Durumu nasılmış?

Oğuzhan: Bilmiyorum ameliyata almışlar. Yağmur, Eser'e birşey olmaz değil mi.

Yağmur: Olmayacak, merak etme iyi olucak. Hadi gel gidelim.

Oğuzhan ile evden çıkıp arabaya bindik. Hastaneye giderken mesaj geldi. Ondandı, Zeynep'ten.

Mesaj:
"Eser'in başına gelenler sadece başlangıçtı. Devamı gelecek."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bölüme oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın❤






Bir aşk meselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin