16.Bölüm

101 5 0
                                    

Oğuzhan

Gözümü açtığımda pencereden gelen güneş gözümü kamaştırdı. Duvardaki saat 10'u gösteriyordu. Yağmur'un koltukta uyuduğunu yeni fark ettim. Yanına gitmek için hareketlendim.

Yağmur: Oğuzhan!

Oğuzhan: Yağmur.

Koşarak yanıma geldi.

Yağmur: İyi misin?

Oğuzhan: Senden sürekli bunu duyuyorum. Seni seviyorumdan çok iyi misin diyorsun.

Yağmur: Seni seviyorum.

Oğuzhan: Bende sana karşı boş değilim.

Yağmur: Manyak.

Yemek geldi, hastane yemekleri gerçekten kötüymüş. Buradan çıkmak istiyorum duvarlar üstüme üstüme geliyor. Kısa bir süre sonra kapı çaldı ve doktor geldi.

Doktor: Merhaba. Bugün nasılsınız?

Oğuzhan: İyiyim, çıkmak istiyorum.

Doktor: Olmaz Oğuzhan Bey çok kan kaybettiniz size burda tedavi uyguluyoruz.

Oğuzhan: Ben çıkmak istiyorum. Tedavi falan istemiyorum.

Yağmur: Aşkım delirdin mi? Daha yeni bıçaklandın.

Oğuzhan: Biliyorum.

Doktor: Yağmur Hanım 1 dakika dışarı gelir misiniz?

Yağmur: Tabi.

Bu adam sevgilimi nereye iletiyor?

Yağmur

Doktor ile kapı'nın önüne çıktık.

Doktor: Yağmur Hanım, Oğuzhan Bey'in burada kalması lazım eğer buradan çıkarsa yol ortasında bayılıp kalabilir kendisi çok kan kaybetti. Bir şekilde ikna etmeniz gerekiyor.

Yağmur: Nasıl yapıcağımı bilmiyorum. Arkadaşları ikna edebilir belki bir de onlar denesin.

Oğuzhan'ın yanına gittim.

Oğuzhan

Yağmur geldi ve yatağın kenarına oturdu. Elimi tuttu.

Yağmur: Neden?

Oğuzhan: Ne neden?

Yağmur: Neden çıkmak istiyorsun? Bir sorun mu var?

Oğuzhan: Hayır hiçbir sorun yok.

Yağmur: Hiç tatmin olmadım ama.

Birden fırladım ve Yağmur'u öptüm. Ne kadar canım acısada, buna deydi.

Oğuzhan: Bu tatmin etti mi?

Yağmur: Eee şey.

Tabiki yine utandı. Kıpkırmızı oldu yanakları.

Yağmur: Eee.

Oğuzhan: Birşey demek zorunda değilsin kendini bu kadar zorlama ya eee eee eee uykumu getirdin.

Yağmur: Çok gıcıksın.

Oğuzhan: Biliyorum. Seni sinir etmek hoşuma gidiyor. Yanakların kıpkırmızı oluyor.

Yağmur: Pislik.

Oğuzhan: Bakıyorumda sinir ediyorsun ayağına bütün kötü kelimeleri saydın. Pislik,gıcık,manyak diye yardırıyorsun.

Yağmur

Zaman benim için aslında hızlı geçiyordu ama Oğuzhan için aynı şeyi söyleyemem. Herkes gelmiş şu anda Oğuzhan'ı ikna etmeye çalışıyordu. Aslında sadece Berfu ve Nurdan ikna etmeye çalışıyordu ama seslerinden sanki bir ordu kavga ediyormuş gibi geliyordu.

Nurdan: Eser! İbo! Sizde ikna etmeye çalışanız diyorum dilimizde tüy kalmadı. Ben psikoloğum böyle deli görmedim ya!

Eser: Sizi buraya gelirken uyardık asla ikna edemezsiniiiz.

İbrahim: Aynen öyle bir şekilde çıkar buradan biz tanıyoruz ya bizimle birlikte tedbirli bir şekilde çıkacak yada kaçıcak. Ben bizimle çıkmasına oy veriyorum.

Eser: Bende.

Oğuzhan: Helal.

Yağmur: Kızlar bende İbo'ya katılıyorum böyle olmayacak en azından gözümüzün önünde olsun.

Berfu: Of tamam.

Nurdan: Peki.

Doktor ile konuştuk tabi ikna etme işi İbrahim ve Eserde olunca kolay oldu. Doktor serum bitince çıkabilirsiniz dedi. Yarım saat sonra serum bitti reçeteyi alıp eczaneye ordanda benim evime geçtik.

Oğuzhan: Niye buraya geldik ki bana gitseydik.

Yağmur: Hep size mi gideceğiz bir kerede bana gelelim. Ayrıca seni gözümün önünden ayırmamaya kara verdim iyi oluncaya kadar burdasın bende o zamana kadar evin işlerini bitiricem.

Nurdan: Bizde yardım ederiz sana ev daha kolay biter.

Berfu: Aynen.

Yağmur: Teşekkür ederim şimdiden.

Nurdan: Ne demek her zaman.

Eve geldiğimizde sadece 1 tane koltuk açıktı Eser ve İbrahim sayesinde koltukları bitirdik. Ben de konsol oyunlarını sevdiğim için erkeklere verdim. Onlar oynarken bizde temizlik işlerini hallettik.

İşlerimiz bitince mutfağa girip yiyecek birşeyler hazırladık. Kızlar'ı mutfakta bırakıp Oğuzhan'ın ilaçlarını verdim. Daha sonra salon'a geçtik ve film izleyerek yedik.

Eser ve İbrahim'in işi çıkınca gittiler. Saat daha 22:00'a gelmemişti ama Oğuzhan'ın pansuman saat'i gelmişti.

Yağmur: Oğuzhan pansuman zamanı geldi ben malzemeleri getirirken sende t-shirt'ünü sıyır.

Oğuzhan'ın yanından ayrılıp malzemeleri aldım. Nasıl yapmam gerektiğini biliyordum. Oğuzhan'ın yanına gittiğimde üstünü tamamen çıkarttığını gördüm.

Yağmur: Sıyırsaydın yeterdi.

Oğuzhan: problem mi?

Yağmur: Yoo.

Yanına oturdum ve pansuman yapmaya başladım canının acıdığını biliyorum ama sürekli acımıyor dediği için daha yavaş yaptım.

Bitirince üstünü giydi. Bende malzemeleri yerine koydum.

Yağmur:  Film açıyım mı?

Oğuzhan: Sürekli film izlemekten sıkılmadın mı?

Yağmur: Sıkıldım. Yapmayı önerdiğin birşey var mı?

Oğuzhan: Yok. Sanırım film izlemeye mecburuz.

Battaniye alıp geldim film açtık ve izlemeye başladık. Film mi izlemedim çünkü sürekli ya Oğuzhan'a baktım yada halıdaki desenlere baktım ama istediğim asıl şey Oğuzhan'ın yanında uyumaktı. Başım Oğuzhan'ın göğsünde uyumaya başladım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bölüme oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorum kısmında belirtmeyi unutmayın❤






Bir aşk meselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin