Evden ayrıldığımızda hangi araçla gideceğimiz hakkında tartışıyorduk
Barış; "Benim motorla gidelim işte ya.!"
Berkan; "3 kişi motora nasıl sığacağız,saçmalama.!"
"Benim arabam var sonuçta kocaman cip işte kullanmak istiyorsanız da kullanabilirsiniz."
Biraz düşündükten sonra en mantıklı fikrin benimki olduğuna karar verilmişti fakat şimdide arabayı kimin kullanacağını tartışmaya başlamışlardı.
"Gerçekten yolumuz çok uzun geç kalacağız bunu tartışmanın sırası mı sizce ?" dedim.
Barış "haklıs-" lafını bitirmeden berkan koşa koşa sürücü koltuğuna atladı.yüzünde etkileyici bir gülümseyle bize bakıyordu.
"Ben her zaman kazanırım ;)" dedi etkileyici bir sesle.
Barış; "Çocuk gibi davranıyorsun,in;ben süreceğim !"
Gerçekten kızmıştım artık;
"Yeter artık barış bin arabaya !" Diye bağırmamla barış arabanın arka koltuğuna oturmuştu.
Hemde hiç itiraz etmeden,bu hoşuma gitmişti...
Ön koltuk boştu,ama arka koltukta da barış oturuyordu.nereye geçsem diye anlık bi düşünce yaşadım ama karar vermiştim.
Barış'ın yanına oturacaktım,berkanı araba kullanırken rahatsız etmemek için.bilemem,belki de sadece bahane üretiyordum,içimden böyle gelmişti.nedensizce...
Barış bana kaşlarını çatarak bakmıştı;
"Önde oturacağını düşündüğüm için arkaya geçmiştim,neden yanıma geldin ?"
"Berkan'ı rahatsız etmek istemedim."
Berkan hemen atıldı;
"Benimle arabayı kullanmak için dakikalarda kavga ettin ama konu cemal'e gelince daha o önde oturmakla alakalı bi fikir belirtmemesine rağmen arkaya geçiyorsun,kıskanıyorum ama babako." diyerek güldü.
Barış'a dönerek gülümsedim;
"Düşünceli olduğun için teşekkür ederim,barış."
aramızda garip bir şekilde elektrik hissediyordum.hislerimi barışın sözü böldü;
"Herkesle seninle konuştuğum gibi konuşmuyorum,berkan."
bakışlarını yeşillerime yöneltti.
İçten içte titriyordum,damarlarımdan akan kan,hızlıca atan nabzım yavaşlamıştı,durmuştu sanki.mavilerine ufak bi bakış attım
Birbirimize bakarken barış'ın telefonu çalmıştı,"Alo,Efendim Aycan,Evet Evet Yoldayız,Ya Tamam Geliyoruz Öff."
"Aycan Mıydı,Ne Diyor ?" Dedi Berkan.
"Acele etmemizi falan söylüyor." Dedi barış.
"Püff"ledim.
Eve ulaşmıştık.Berkan arabayı güzelce park etti.Barış;
"Bir dakika,Cemal." Diyip hızlıca kapıyı açıp yanıma geldi,ona "napıyorsun" der gibi bakarken benim kapımı açtı.
"Buyrun,Majesteleri." bu da neydi,sanırım yüzüm kızarmıştı.
"Teşekkür ederim,barış.Çok Naziksin."
Arabadan indim,az önce olanları fark eden var mı diye bakınırken berkanın gözlerime bakarak sırıttığını gördüm.