"...Ben Gene Sana Vurgunum..."

855 19 95
                                    

Dün geceki öpüşmemizden sonra ben onun göğsünde,o benim başımı başına yaslayarak uyuya kalmıştık.ama uykumuzu enerji bakanımızın her sabah yaptığı gibi arabesk şarkılarla bizi uyandırmıştı.

Resmen alarm kurmuşuz da her sabah bizi arabesk şarkılı alarm kaldırıyordu.

"Seneler sürer her günüm
Yalnız gitmekten yorgunum
Zannetme sana dargınım
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum hey
Başkalarına gülsem de
Senden uzak kalsam da
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum hey
İtilmiş tekmelenmişim
Doğduğum günde yanmışım
Yalnız sana güvenmişim
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum hey
Seneler sürer her günüm
Yalnız gitmekten yorgunum
Zannetme sana dargınım
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum hey."

Bu şarkı danlaya mı söylüyordu acaba bana imalı bir şekilde.

"Berkan artık sus be yawrum."dedi barış.

Ona ters ters baktığımda şöyle dedim;

"Yawrum ?"

Hemen konuyu değiştirdi.

"Günaydın,küçük civciv."gözlerini elleriyle ovuştururken.

Civciv,he;öyle mi ?

"Sana da günaydın,barış'ım."

Barış ağzını açtı ama konuşamadan berkan lafa girdi.

"Ne,siz hala salonda mısınız,hass biz sizi unuttuk."dedi imalı bir sesle ve kapıyı açtı.

Berkan'a ağzımı oynatarak;

"Aferin," göz kırptım.

Şeytani bir şekilde gülümsedi ve bizi kışkırtmaya çalıştı.

"Siz çifte kumrular gibi yattınız ?"

"Yoo,uyuya kalmışız." Ne yani dün yaşananları gerçekten göz ardı mı edecekti.

"İyi öyle olsun,bugün kahvaltı benden,babakolar."

"Bizim evde bi tarafını kaldırarak hazırlamıyorsun,hep ben hazırlıyorum;ne olduda bi anda canın çekti ?"

"Biraz daha konuşursan kahvaltıda avcunu yalarsın."

"Tamam,tamam;bişi demedik."

Berkan kahvaltı hazırlamaya gittiğinde bende burağı uyandırmaya gitmek için yerimden kalkarken;

"Enerji bakanımızı sinirlendirmememiz gerekiyor." Güldü.

Gülüşü çok güzeldi.

"Hadi uyandır da gel,aynen burada bekliyorum seni."

"Tamam,barış."

"Barışım !"

"Tamam,barış'ım..."

Burağın odasına doğru ilerlerken ona seslendim,ama ses gelmiyordu.

Kapıyı açtım ama odada kimse yoktu.

Onu aradım ama açmadı,barış'ımı çağırdım.

Geldiğinde sessizce kollarını belime geçirdi,bana sarıldı ve yine o yaptığı şeyi yaptı,boynumu öptü.

"Buyur,bebeğim ?"

"Barış-"

Lafımı tamamlamdan çatık kaşlara,kızgın gözlerle bana baktı;ne demek istediğini anlamıştım.

Cembar;AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin