24

212 13 2
                                    

multi : Barış ve Ateş

        Bu bölüm Ateş tarafından anlatılmıştır.
                 İyi okumalar 💘





     Duru nefes almıyordu. Kalbi çok yavaş atıyordu. Ve ben. Ne yapıcağımı bilmiyordum. Barışın bana seslendiğini duyabiliyordum ama şoka girmiştim.

   Hepsi benim yüzümdendi. Ona hiç bulaşmamalıydım. O gün onu sırada gördüğümde yanına gitmemeliydim. Bu şehri terketmeliydim.

  Tersanenin içinde ayak sesleri duyunca başımı kaldırdım. Yağızla göz göze gelince artık bi yolu olmadığını anladım. Onu kaybetmiştim. Ayaz yanımıza koşup Duruyu sarstı. Kendi kendine " Hayır hayır. Olamaz. Bizi bırakamazsın Duru. Ateşi bırakamazsın." diyip daha hızlı sarstı.

   Duruyu kucağıma alıp kalktım. Yağız kolumdan tutup " Ona daha fazla acı çektirme." dedi. Durunun yüzüne baktım. Ve yürümeye devam ettim. Önümü görmüyordum ama ayaklarım sanki nereye gidiceğini biliyormuş gibiydi. Tersaneden çıktım. Bizimkiler de arkamdan geldi.

   Arabamın önüne çöküp Duruyu daha fazla kendime çektim. O kadar sıkı sarıldım ki ona. Kemik sesi geldiğinde nerden geldiğini anlamak için çocuklara baktım. Ama hepsi iyiydi. Sonra kucağımda duran Duruya baktım. Bir şeyide düzgün yap Ateş diye içimden geçirirken kalp atış sesini duydum.

   Durunun göğsüne biraz daha yaklaşıp dinledim. Onun kalbiydi. Yaşıyordu. Yağıza dönüp " Kalbi atıyor." dedim. Oda benim gibi şaşırdı. Tekrar bağırarak " Kalbi atıyor." dedim. Hemen yanıma gelip dinledi. " Atıyor." dedi heyecanla ve beni kaldırıp arabaya bindirdi.

   Arabayı hareket ettirip hastane doğru sürdü. Dikiz aynasından Yağıza bakıp " Bu nasıl olabilir? Kalbinin durduğuna eminim Yağız. Nefes almıyordu. Kalbi atmıyordu." dedim. Yağız başını sola yatırıp " Hasteneye yetişelim daha sonra konuşuruz." dedi ve gaza bastı.

   Hastaneye girdiğimizde Duruyu hemen ameliyata aldılar. Çok kan kaybetmişti. Beyzayla kan grubu uyuştuğu için Beyza 2 ünite kan vermişti.

   Hastane kolidorunda beklerler Yağız yanıma gelip oturdu. " Annesiyle konuşman lazım Ateş. Kalbi durdu ve hayata geri döndü. Bizim gibi olmalı. Yada bizim farklı bir türümüz. Duru kendini toparlayınca hemen İstanbula dönüyoruz. Direk soramazsın. O yüzden araştırma yapmalıyız." dedi. Yüzüne salak salak bakıp " Bizden biri olsaydı anlardık." dedim.

  " Ölümden geri döndü Ateş. Bu bir insanın yapacağı bir şey değil. Duru farklı bir şey olmalı." dedi.

______

  Duru ameliyattan çıkmıştı ve iyiydi. Bir kaç saat sonra uyanıcaktı. Koridorda oturmuş onu bekliyorduk.

   Beyza yanıma oturup " Annesini aramamız gerek." dedi. Kızı vurulmuştu ve bunu bilmek hakkıydı. " Ben ararım." diyip yanından kalktım. Elim titrerken Yağmur teyzenin numarasını tuşladım.

İkinci çalışta açtı " Hiiç aramasaydın oğluşum."diye açtı telefonu. Onun neşeli sesinin birazdan hüzünlü bir hal alıcağını bilmek içimi yakıyordu. Gözlerimden firar eden gözyaşlarımı silip " Seni unuturmuyum ben hiç ?" dedim. Daha o bir şey söylemeden hemen konuya girdim. " Yağmur teyze sana bişey söylemem lazım. Ama lütfen panikleme olur mu?" dedim. Ben ne kadar panikleme desemde panikleyecekti. Hep böyle olmuştur zaten.

" Ateş oğlum birinize bir şey mi oldu?" dedi. Sesini hemen panik kaplamıştı. " Duru. Biz kafedeyken kavga çıktı. İki taraf silahını çıkarıncada... Duru vuruldu. " dedim. Bir kaç saniye ses vermeyince " Yağmur teyzem orda mısın?" dedim. Nefesini toparlayıp " Duru iyi mi ? Durumu nasıl ?" dedi. " İyi ameliyattan çıktı. Birazdan uyanıcak. Sana hemen bi uçak bileti ayarlıyorum." dedim. Kızını görmek isticekti tabi ki. " Tamam oğlum ben hazırlanıyorum. " diyip kapattı.

Çocukların yanına geçtiğimde Emire " Yağmur teyzeye en yakın saate bilet ayarla Emir. " dedim. Emir başını sallayıp telefonunu çıkardı. Diğerlerine dönüp " Duru iyileşip kendini toparladıktan sonra İstanbula dönüyoruz. İşimizi orada halledicez." dedim. Kimseden ses çıkmayınca aynı fikirde olduğumuzu anladım. Emir " Ayarladım abi. Saat dokuzda binicek." dedi. Bende arayıp Yağmur teyzeye haber verdim.

_____

2 saat geçtikten sonra Duru uyanmıştı. Herkes sırayla odasına giriyordu. En son girmeyi tercih ettim. Çünkü bütün bunlar benim yüzümden yaşanmıştı. Beyza çıktıktan sonra ben girdim.

Kablolarla çevrilmiş bir şekilde yatıyordu. Yatağın yanına yaklaşıp sandalyeye oturdum. Beni görünce yüzü gülmüştü. Elini yavaşça tutup " İyi misin?" diye sordum. Hafif gülümseyip " İyiyim." dedi. Başımı eline koyup " Özür dilerim." diye fısıldadım.

Diğer elini saçıma koyup okşadı. " Şşş. Böyle yapma Ateş. Senin suçun değildi. Bak ben iyiyim. Daha iyi olucam. Böyle davranıp beni de üzme." dedi. Ne kadar senin yüzünden değil desede benim yüzümdendi. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Solgun ve beyazdı.

Elimi yüzüne koyup yanağını okşadım. " Ben çıkıyim. Doktor çok yormayın dedi. Ama unutma hemen şu kapının arkadındayım." diyip yanağına bir öpücük kondurdum ve odadan çıktım.

Gözüm koridorda Yağızı ararken Barış " Yağmur teyzeyi almaya gitti." dedi. 10 dakika sonra Yağızla Yağmur teyze geldi.

Yağmur teyze yanıma gelip " Nerde oğlum ?" diye sordu. Odanın kapısını gösterdiğim gibi içeri girdi. Yağmur teyzeninde yüzü bembeyaz olmuştu. Onu böyle görünce içimden kendime küfür ettim.

Duvarın dibine çöküp oturdum. Ve başımı ellerimin arasına alıp biraz düşündüm. Duruyu daha fazla tehlikeye atamazdım. Kucağımda resmen ölmüştü. Onu şuan kaybetmesem bile ilerleyen zamanlarda kaybedicektim.

Evet onu çok seviyordum. Ama ölümünü izleyemezdim veya sebep olamazdım. Ailesinden ayıramazdım onu.

Biraz daha düşündükten sonra net bi karara vardım. İyileşip kendini toparladığında ondan ayrılmalıydım. İkimizde acı çekerdik. Mahvolurduk. Ama onun hayatından önemli değildi. Bunu aklımın bir ucuna yazıp ayağa kalktım.

Hava almak için bahçeye çıktığımda peşimden Barış ve Ayazda gelmişti. Banka oturup gökyüzünü izledim. Onlarda yanıma oturdu. Barış " Şimdi ne olucak ?" diye sordu. Dudağımı büzüp " Sence de ne olucağı açık değil mi?" dedim.

Kaşlarını çatarak yüzüme baktı ve " Ayrılıcaksın yani ?" dedi. Ellerimi iki yana açıp " Başka çarem yok Barış. Kollarımda öldü. Tekrar hayata dönmesi bir mucize. Dönmeye bilirdi ve ben Duruyu kaybedebilirdim. Bunun bir kez daha olmasına izin veremem." dedim.

Oda bu durumu düşünmüş olucak ki konuşmadı. " Haklısın." dedi en sonunda. Gökyüzünü izlemeye devam ederken Emir " Duru bizden biri mi?" diye sordu. Bunu bende bilmiyordum ama İstanbula gidince ilk işim bunu öğrenmek olucaktı.

" Bilmiyorum. Bizden biri değil. Olsaydı anlardık. Yağız başka bir tür olabilir diyor." diye yanıtladım onu.

Hastaneye tekrar girdiğimizde Berk ve Yağmur teyze doktorla konuşuyordu. Biz yaklaşmaya başlayınca doktor konuşmasını bitirip uzaklaştı.

Yağmur teyze " Bi kaç gün tedbir amaçlı kalıcakmış. O arada kendini yormicak ve zorlamicakmış." dedi. Başımı aşağı yukarı sallayıp " İdare edicez artık." dedim.

Yağız görüş açıma girdiğinde beni yanına çağırdı. İzin isteyip yanına gittim. " Ece kayıp olmuş. Daha fazla izini süremedik."dediğinde sinirlendim.

Yağmur teyze bize seslenip " Oda ayırdılar size. Gidin azcık dinlenin." dedi. Kendim için olan odaya girip yatağa girdim. Eceyi Duruyu olanları düşünürken uykuya dalmıştım...










/ BÖLÜM SONU/
Umarım beğenmişsinizdir . ⚡️

Özel Üçgenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin