43

174 13 4
                                    

multi : Barış ve Beyza

                            İyi okumalaaaar
Ee nasıl buldunuz ? Bu bölüme kadar geldiyseniz bir fikriniz düşünceniz vardır. Sizleri seviyorum. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur 🎡











   Uyandığım da hala bahçedeydim. Ateşle en son hamakta sallanıyorduk. Başımı kaldırıp baktığımda Ateşin gitmediğini gördüm. Gülümseyip yüzünü inceledim. Kolunda ki saate baktım. 11'i gösteriyordu.

   Yanından yavaşça kalkıp mutfağa gittim . Ayşe abla kahvaltı hazırlıyordu. Beni görünce " Hayırlı olsun kuzum." dedi sevinçle. Gülüp yanına gidip sarıldım. " Teşekkür ederim Ayşe ablam." dedim. Ayrıldıktan sonra da " Kahvaltıyı bahçeye hazırlatırsın dimi ? Ateş dün burda kaldı birlikte kahvaltı yaparız diye düşündüm." dedim. Onu pek yormak istemiyordum. O yüzden üstümü değiştirip bende yardıma inicektim.

   " Olur tabi ki." dediğinde hızla yukarı çıktım. Tabi o topuklularla merdiveni görmeden koşarken düştüm. Dizimi ovalarken annem sesi duymuş olucak ki odasından çıktı. Yerde beni görünce kapı pervazına yaslanıp " Hiç büyümeyeceksin dimi ?" diye sordu.

   Merdivenin tutucağından destek alıp kalkarken " Hayır." dedim. Gülüp " Delisin sen. Ateş uyandı mı ?" dedi. " Evet deliyim ve hayır Ateş uyanmadı." dedim ve ona gülümserken odama girdim. Üstüme rahat bir şeyler giyip tekrar aşağı indim.

( Durunun üstüne geçirdikleri çantayı yok sayın )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Durunun üstüne geçirdikleri çantayı yok sayın )



   Ayşe ablamın elindeki tabakları alıp bahçede ki masaya koydum. Telefonumun melodisini duyunca nerden geldiğini bulmaya çalıştım. Çimenlerde yanıp söndüğünü görünce eğilip aldım. Arayan Emreydi.

  " Efendim." diye neşeli bir sesle açtım. Onu söze çağırmamakla ayıp etmiştim ama Ateş gelmesini istememişti. Israr ettiğimde de sinirlenmişti. " Nasılsın ?" diye sordu. " İyiyim sen ?" dedim biraz şaşırarak. Çünkü çağırmadığım için trip atar zannediyordum.

  " Bende iyiyim. Gidiceğimi haber vermek için aradım." dedi. Kaşlarımı göremese de çatıp " Nereye gidiyorsun ?" diye sordum. " Hollandaya dönüyorum Duru. Burda peşinden gideceğim biri kalmadı." dedi. Benden bahsettiği ortadaydı. " Seni yolcu etmeye gelirim. Kaçta biniceksin ?" diye sordum konuyu daha da içinden çıkılmaz hale getirmemek için. " Biniyorum şimdi. Seni görünce kötü olurum diye şimdi söylemek istedim. Ateşle mutluluklar." diyip ben bir şey demeden kapattı telefonu.

   Ben telefona salak salak bakarken arkamdan Ateş sarıldı. Beni kendine döndürünce " Ne oldu ?" diye sordu. Emreden beklemezdim böyle bir şey. " Emre aradı. Hollandaya dönüyormuş." dedim. Ateş tabaktan salatalık alıp " İyi." dedi. Emreyi onla konuşmayacaktım çünkü aramızda gerginlik oluyordu.

   Annem de inince bahçeye masaya oturduk. " Eee Ateş. Ev işini hallettin mi ?" diye sordu annem. Ateş tabağını doldurmayı bırakıp " Oğluşumdan Ateşe döndük. Alındım valla." diyip dudağını büktü ve devam etti " Hallettim. Duru da gördü hatta." dedi. Ağzım dolu olduğu için başımı salladım.

Özel Üçgenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin