4 yıldır görmediği çocukluk aşkı Ateşle karşılaşan Duru 4 yılın neler değiştirdiğini öğrenecek..
Ve o değişiklikleri kabul edip başa çıkabilecek mi ?
İlk bölümler düzenlenmiştir.❤️
Sabah gözlerimi açmakta zorlanmıştım. Pestilim çıkmıştı resmen. En sonunda gözlerimi açtığımda kendi odamda olmadığımı gördüm. Sağ tarafa döndüğümde Ateşi görünce rahatladım.
Uyurken izledim onu. Huzurlu uyuyordu. Ellerimi saçlarında gezdirdikten sonra telefonumu alıp aşağı indim. Annemi aramalıydım. Merdivenlerden inerken arkamdan " Hey nereye ?" diye sordu Barış.
Telefonumu gösterip " Annemi aramam lazım." dedim. Suyundan bir yudum alıp " Ateş aradı Yağmur teyzeyi. Haber var yani." dedi. Merdivenlerden inip yanıma geldi. Kolunu omzuma atıp mutfağa doğru yürüttü beni. " Kankacım ben kahvaltı pek hazırlayamam o yüzden bugün sende." dedi.
Kolunu omzumdan atıp " Misafirim lan ben." dedim. Gülüp elini tezgaha yasladı." İki gün sonra evleniceğniz hala bana misafir diyorsun. Yenge bak birazdan kalkarlar suçu senin üstüne atarım." dedi. Gözlerimi kısıp ona kötü kötü baktım. Hain yaratık.
Allahtan yardım ediyordu. Beraber kahvaltıyı hazırladık. O diğerlerini kaldırmaya gittiğinde bende Ateşi uyandırmaya gittim. Yatağın kenarına oturup saçlarını okşadım. " Ateş. Kalk hadi sevgilim kahvaltı yapıcaz." dedim. Homurdandıktan sonra diğer yanına döndü.
Bu sefer sertçe dürtüp " Kalksana be öküz." dediğim gibi kollarımdan tutup yanına çekti beni. Başını boynuma gömüp " Ben kalkmayayım sen yat olmaz mı?" dedi. Gülüp kolunu sıktım. " Aşağıda bizi bekliyorlar hadi." dedim. Oflayarak bıraktı beni.
Ateş elini yüzünü yıkamaya girerken bende aşağı indim. Ateş de gelince yemeklerimizi yedik. Tam sofrayı toplicaktık ki Barış efendi kaçtı. Arkasından bi kaç küfür ettim. Yiğitle beraber sofrayı topladık. Ben bulaşıkları makinaya koyarken Ateş belime sarılıp başını omzuma koydu. " Bu akşam beraberiz dimi ?" dedi.
Gerçekten hiç yalnız kalmamıştık. " Evet."dedim. Bulaşıkları dizince ona dönüp kollarımı boynuna attım. " Sekizde alırım seni."diyip dudağıma doğru yaklaştı.
Her anın katili olan Barış aniden mutfağa dalıp " Ateş kanka..... oooo pardon pardon." diyip dışarı çıktı. Onun bu hallerini çok seviyordum. Ateşle gülüp mutfaktan çıktık.
Yağızlara görüşürüz dedikten sonra çıktım. İlk Beyzalara gittim. " Akşam Ateşle yemeğe çıkıcaz. Elbise seçmemiz lazım." dedim. Yatağına oturup " Ne giyicem ya?" dedim. Oda yanıma gelip oturdu.
" Kızım heyecan yapma." dedikten sonra saate baktı. " Yada yap. Duru kalk kalk. 2 saatin kalmış. Anca hazırlarız seni." dedi. Beyzalardan çıkıp bize geçtik.
Hızla merdivenleri çıktık ve yanlışlıkla anneme çarptık. İkimizide kolundan tutup " Noluyo kuzular?" dedi. " Anne bizi tutma. Akşam Ateşle yemeğe gidicez." diyip odama yöneldim. Arkamdan " Geç kalma sakın. Yarın okul var." dedi.
Beyzayla dolabın karşısına geçip bütün elbiseleri çıkardık. Hepsini tek tek denetti. En sonunda bi tanesine karar verdik. Beni makyaj masasına oturtup saçımla makyajımı yaptı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Durunun elbisesi )
Kalkıp aynanın karşısında kendime baktım. Çok güzel olmuştum. Dönüp Beyzaya sarıldım. " Teşekkür ederim kuzum." dedim. Kapı çaldığında Beyzayla beraber aşağı indik.
Kapıyı açarken elim titriyordu. Kapıyı açtığımda Ateş karşımda duruyordu. Bana uzun süre bakıp bir şey demedi. Beğenmedi mi acaba? Elbiseme baktıktan sonra Ateşe tekrar baktım.
" Beğenmedin mi ?" diye sordum. Ağzını açtı ve tekrar kapattı. " H-hayır. Çok güzel olmuşsun." dedi. Beyzadan çantamı aldıktan sonra koluna girip " Teşekkür ederim" dedim.
Kapımı açmak için uzandı ama ben elimi koyup onu engelledim. Kendini kasmasına gerek yoktu. Gülüp " Kendin ol." dedim ve yanağına öpücük kondurup arabaya bindim. Oda bindikten sonra " Ee nereye gidiyoruz?" diye sordum.
" Geçen gittiğimiz yer gibi. Ama yemekleri çok güzel." diyip güldü. Ağzını yerim ya ben senin. Tam bir şey dicekken telefonu çaldı. " Efendim Barış." dedi sinirli sinirli. " Evet dediğin yere götürücem. Ama yemekleri güzel değilse eve gelince benden bi dayak yersin." dedi ve Barışı dinlemeden kapattı telefonu.
" Lokantayı Barış mı ayarladı ?" dedim. " Evet ya. Yağızla işimiz vardı ben ilgilenemedim. O hıyara da söyledim düzgün bi yer olsun diye ama bakalım." dedi.
Lokantanın önüne gelince arabadan indik. Dış olarak iyi görünüyordu. Ama geçen gittiğimiz yer de öyleydi. Aklıma gelince güldüm. Ateş elimden tutunca içeri geçtik.
Menüye baktığımda yemeklerin iyi olduğunu gördüm. Karnımız doyardı en azından. Ateşle yemeklerimizi sipariş ettik. " Nasıl beğendin mi?" diye sordu. Mekanda gözlerimi gezdirip " Geçen gittiğimiz yerden 1000 kat daha iyi" diyip güldüm.
Yemeklerimiz gelince yerken sohbet ettik. Ece konusuyla ilgili bir şey bulamamışlardı. Barışlardan falan konuşurken yemeğimiz bitti. Saate baktığımda da 10'a geliyordu. " Kalkalım mı?" diye sordum. Onaylayınca hesabı istedi ve ödeyip kalktık.
Arabaya binince mayışmıştım. Dün de pek uykumu alamamıştım. " Uykun mu geldi?" diye sordu Ateş. " Geçen günün yorgunluğunu atamadım hala." dedim.
" Baya şey öğrendik ama." dediğinde başımı salladım sadece. Camdan dışarıyı izlerken gözlerim yavaş yavaş kapandı.
_____
" Güzelim hadi kalk." dedi Ateş. Gözlerimi açıp etrafa baktım. Eve gelmiştik. Beni kucağıma alıcaktı ki " Yorulma ben inerim." diyip indim arabadan.
Kapının önüne kadar benle geldi. Ona döndüğümde ellerini cebine koymuş duruyordu. Bu gece yine Duruluk yapmış ve sonunu getirememiştim. Ona yaklaşıp dudağından öptüm. Bu sefer biraz uzun öptüm.
Elini belime koyup beni iyice kendine çekti. Ellerimi ensesine koyup saçlarını çekiştirdim. Nefes almak için ayrıldığımızda " Seni çok seviyorum." dedi. Ufak bi öpücük daha kondurduktan sonra " Bende çok seviyorum." dedim.
Gözlerine bakarken kayboluyordum. O kadar güzeldi ki gözleri. Kahverengi bi deniz gibiydi. Benim denizim. " Özür dilerim yine uyuyakaldım. Ama bi dahakine söz ayakta olucam." diyip güldüm.
