47

155 11 1
                                    

     multi ; Ateş Beyza Barış 🤯

     Geldim caneyler.Umarım beğenirsiniz iyi okumaalar 😻








      Barış odaya dalarken ayağı kalıp düştü. Yerden başını kaldırıp " Problemimiz var." dedi. Ateşe o kadar sinirliydim ki şuan elim ayağım titriyordu. Ateş de odaya girip " Büyük bir problemimiz." dedi. Sinirle yataktan kalktım. " Sen gitsene. Arkana bakmadan git hadi." diye bağırıp üstüne yürüdüm. Barış yerden kalkıp aramıza girdi. " Yenge dur dur. Aranızdaki meseleden daha bomba bi meselemiz var." dedi. Ona bakmaya devam ederken Barış telefonunu açıp bir liste gösterdi. Hepimizin ismi yazıyordu ve yanında da rakamlar. Barışa bakıp " Bu ne ?" diye sordum. Beyza da gelip listeye baktı. " Ölüm havuzu." dedi Barış.

   Başımı sallayıp açıklamasını bekledim. Barış da ellerini havada sallayıp " Film izleyin ya film." dedi ve derin bi nefes verip devam etti. " Sizi öldürmek için paralı bi suikastçı tutulmuş. İsminin yanında ki rakam da senin değerin. 100 milyon ediyorsun. Seni öldürürse suikastçı parayı alır." dedi. Bu neydi böyle be ? Sanki aksiyon filmindeydik. Barış " İşin tuhaf olan kısmı bu değil. Tabi bu da var ama daha tuhafı." diyip başka bir liste açtı. Beyzanın da ismi vardı. " Listede ki herkes doğaüstü varlık. Ama Beyza değil. Beyzanın niye ismi var ?" dedi Barış.

   Hepimiz Beyzaya dönüp baktık. Başını iki yana sallayıp " Doğaüstü falan değilim ben." dedi. Öyleydi. Ben onu çocukluğumdan beri tanıyordum ve bizim gibi olmadığı kesindi. Ateş " Hepimiz tehlike altındayız. Ve şu an hiç bir yere ayrılamayız." dedi. " Az önce hiç de ayrılmayacak gibi değildiniz Ateş bey." dedim. Ateş elini anlına vurup " Yiğitlerin çoktan peşine düşmüşler Duru. O yüzden acele ettim ama sonra Barış listeyi gösterince gördüğün gibi burdayım. Kendim ya da sürüm umrumda değil ben senin için kalıyorum. Umrumda olmasan çeker giderim. Ama sen dinlemeden yargılayacak kadar salaksın." diyip odadan çıktı.

  Aşağıdan kapı kapanma sesi duyunca merdivenlerden inip dışarı çıktım. Kaldırımda hızlı hızlı yürüdüğünü görünce arkasından gittim. Salaktım gerçekten. Ama o da bana açıklama yapıp gitmeliydi. Söylediği şeyler beynimde dönüyordu. Kendim ya da sürüm umrumda değil. Eskiden onlar için canını verirdi. Ki hala verirdi orası tartışılmaz. Ama beni onlardan daha çok düşünüyordu.

   Ona yetişince kolundan tutup durdurdum. " Özür dilerim." dedim bana döndüğünde. Gözleri dolmuştu. Bir şey demeden etrafa bakınıp ellerini yüzüne koyup geri çekti. " Neden anlamıyorsun ? Ben senin saçının teline zarar vermesine izin vermem. Ama şu an tehlike altındasın Duru. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bir kez daha kollarımın arasında soğuk bir şekilde yatmanı istemiyorum." dedi ve gözünden bir damla yaş düştü.

   Elimle uzanıp yanağındaki yaşı sildim. " Özür dilerim Ateş. Sen benim yanımdayken bana hiç bir şey olmaz. Ama bana açıklama yapmalıydın. Bi telefonla bırakıp gidiyorsun sandım. Yiğit olduğunu bilseydim öyle konuşmazdım." dedim. Yüzündeki elimi alıp öptü. " Kendim ya da sürüm umrumda değil dedin ya. Sen benim umrumdasın Ateş. Sen benim bu dünyadaki tek varlığımsın." dedim. Gülüp dudağıma yaklaştı ve öptü.

    En huzurlu hareket olabilirdi. Geri çekilip anlını anlıma yasladı. " Seni çok seviyorum." diye fısıldadı. " Seni çok seviyorum" diye fısıldadım bende. Başını kaldırıp arkama doğru baktı. Onun baktığı yere baktım. Kimse yoktu. Ateş elimden tutup eve doğru çekiştirdi. " Ne oldu ?" diye sordum. Daha hızlı yürümeye başlayıp " Takip ediliyoruz." dedi.

  Eve girince kapıyı kitledi ve " Beyza Barış" diye yukarı seslendi. Onlar aşağı inerken Ateş balkon kapısını kitliyordu. " Yağızı ara" dedi Ateş Barışa. Barış telefonunu çıkarıp aradı ve telefonu hoparlöre verdi. Bir kaç çalıştan sonra açıldı telefon. " Yağız" dedi Ateş. " Efendim kardeşim." diye cevap verdi Yağız.

Özel Üçgenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin