Ağlamam asla durmuyordu. Üstüne birde so Hyun'ın bana bağırması beni daha da ağlatıyordu.
"Ne bağırıyorsun bee! Görmüyomusun adam bütün çamurlu suyu üstüme döktü"
Diyip tekrar ağlamaya başlamıştım. Yaklaşık 2.5 saattir so Hyun ile gelinlik bakıyorduk fakat gel görün ki regl'dim ve benim regl dönemleri acayip dengesiz geçer. So Hyun da bunu bildiği için çokta bir şey yapamıyordu.
"Baksana so Hyun hiç güzel gelinlik bulamadık. Üstüne şuan üstümde olan kıyafetlerde iğrenç"
"Ay yok ben seninle daha fazla uğraşamicam."
Diyip yanımdan uzaklaştı. Ben ise oturduğum bankta bacaklarıma kendime çektim ve kollarımı da yastık yaparak tekrara hüngür hüngür ağlamaya başladım.
1 hafta sonra düğünüm vardı fakat ortada bir gelinlik yoktu. Jong suk ne kadar benimle birlikte gelmek istesede buna izin vermemiştim. Evet evet ben O batıl inançlara inananlardanım. Neyse.
Jong suk bana evlenme teklifi ettiğinden beri yaklaşık 1.5 ay geçmişti. Bu süreçte okuldan mezun olmuştum ve Jong suk'a taşınmıştım.
"Sevgilim. Neden ağlıyorsun?"
Jong suk'un sesini duyduğumda kafamı yastık olarak kullandığım kollarımdan yavaşça kaldırdım. Ve gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.
"sevgilim senin Burda ne işin var?"
"So Hyun aradı ve pek iyi bir durumda olmadığını söyledi. Bende geldim."
Oturduğum bankın diğer yanına da o geçti. Elini omzuma koyacak iken kendimi geri çektim.
"Baksana şu halime pisliğin teki arabasıyla geçerken bütün çamurlu suyu üzerime döktü."
Ellerimi ona doğru gösterdim ne kadar pis olduğunu görsün diye ama o bunu takmadı ve dişleri gözüken kadar güldü.
Aniden omuzlarımdan tutup beni kendine çekti ve sarıldı." Bir şey olmaz güzelim. Hadi gel sana yeni kıyafet alalım. Hmm? "
Kafamı olumlu anlamda salladığımda elimden tutup ikimizi de bankta kaldırdı. Tanrıya şükür burada kimse yoktu. Yoksa feci rezil olurdum.
Jong suk a baktığımda üzerinde ki takım elbisesinin çamur olduğunu görmüştüm. Belli ki önemli bir toplantıdaydı yoksa işe böyle takım elbiseli gitmezdi.
"Baksana sevgilim senin üstünde mahvoldu. Hem sen toplantıdan mı çıktın?"
"Evet toplantıdaydım ama so Hyun aradığımda bitmek üzereydi zaten."
Daha sonra ise sohbet ede ede farklı mağazalar gezmiştik. Ben ne kadar siyah tarzda bir şeyler giymek istesede Jong suk beni kendi seçtiği kıyafetleri gitmemi istemişti. E onuda kıramam herhalde.
Elinde getirdiği bir kaç. Parça şeyi aldım ve kabine girdim. Verdiği kıyafetlerin içinde gözüme çarpan ilk şey su yeşili tulum olmuştu. O da biliyordu tulumları ne kadar çok sevdiğimi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
