"Ya kızım kalk hadi bugün bekarlığa veda partin var ne bu uyuşukluk!?"
Shownu'nun çığırtıları artık kalkmam gerektiğini yoksa birazda yatarsam dayak yiyeceğimi habercisiydi.
Kendimi uzanır pozisyondan çıkarıp oturur pozisyona getirdim. Gözlerimi ovaladım ve birazda esnedim." Tamam be kalktım. Saat kaç?"
" 8.30 "
"Tamam. Bir dakika senin Burda ne işin var bugün kızlar gecesi?"
Kafama daha yeni dank eden soruyla ona döndüm.
"Kızım seni hiçbir yerde yalnız bırakmam. gerek kızlar gerek erkekler.
Ve artık şu sevgilini ara sabahtan beri telefonun çalıyor.""Tamam sen çık bende üzerimi değiştirip gelirim ve lütfen yiyecek birşeyler hazırlayın"
"Evden gidiyor olmasan valla seni döverdim ama gelin oluyorsun işte."
Arkasından gülerek odadan çıkmasını bekledim. Evet bugün bekarlığa veda partim vardı. Yarında evleniyordum. Çok fazla garip duygular içindeydim. Yaklaşık 3 aydır tanıdığım bir adamla evleniyordum. Bence bu bir çılgınlıktı. Evliliği me dair bir endişe taşımıyorum. Yani acaba evlenmesemmi diye bir düşümce hiç aklıma gelmemişti. Bu düşünceden çok 'herşey yolunda gidecek mi?'
Cümlesi daha çok zihnimde yer ediniyordu.Artık kalkmam gerektiğini düşünüp kendimi yataktan aşağı attım. Bunu yapmamın sebebi uykumun kaçmasıydı. Elimi komidine atıp telefonumu aldım.
'sevgilim 🖤' Kişisinden 4 cevapsız arama.
Tanrı aşkına saat daha 8.30 ne bu tantana. Hızlıca Jong suk'u aradım ve açmasını bekledim.
"Tanrı aşkına eun tak neden telefonlarını açmıyorsun. Saat 8.30 oldu ve sen hala yatıyorsun. Seni uyandırmaya gelenlerede küfür edip gönderiyormuşsun"
O hızlı hızlı konuşurken ben sadece kıkırdıyordum.
"Ne? Sen gülüyormusun?"
"evet. O kadar tatlı talı konuşuyorsun ki gülmemek elde değil sevgilim. Tamam haklısın insanlara küfür etmemeliydim ama saat daha 8.30 akşama kadar herşey hallederim ben."
Bu şekilde 10 dk kadar konuştuk ve telefonları kapattık. Karnımdan gelen ses ile artık aşağı ineme gerektiğini anladım.
Banyoya girip rutin işlerimi hallettim ve giysi dolabının önüne geçip giyecek kıyafetler çıkarttım.
Bugün fazlasıyla rahat olmam gerekiyordu. Çünkü bütün evi ben, so Hyun ve shownu süsleyecektik.
Aşağı andiğimde kahvaltı sofrasının hazır olduğunu gördüm. Masaya yerleşip bir şeyler yemeye başladım. So Hyun da bir yandan günün planını açıklıyordu.
"Şimdi görev dağılımı yapıyorum Bi kulağınız bende olsun."
Kafamı salladım ve onu dinlemeye başladım.
"Öncelikle ben ve eun tak kargo şirketine gidip sipariş ettiğimiz eşyaları alacağız. Biz gelene kadar shownu sende depodaki bütün balonları şişireceksin. Ve getirdiğimiz bütün eşyaları sen asacaksın."
"keşke boyum kısa olsaydı."
Somurtarak söylediği cümle sonunda omzuna sertçe yumruğunu geçirdim.
"Devam ediyorum. Biz eşyaları eve getirdikten sonra kuaföre gidicez. Hemen kızma shownu bir kaç arkadaş da gelip sana yardım edicek.
Neyse. Biz kuaförden çıkana kadar saat zaten epey geç olur. Enişteyi arayacağız ve gelip bizi alıcak eve götürücek. O saate kadar herşey bitmiş olur zaten. Shownu kuşum sende hızlıca hazırlanıp erkeklerin yanına gidersin. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Infinite Love | Lee Jong Suk 🌙
Novela Juvenil.𝙏𝙚𝙭𝙩𝙞𝙣𝙜 + düz yazı Jong suk: Sana susadım eun tak. Euntak: KOVA GETİRİN KUSUCAM ㅋㅋㅋ