Yorumlarınızı bekliyorum 🖤
Multimedyada Stephanie Buchanan Barnes
🖤
"Bu intihar görevi, anlamıyor musun?"
Fesatlık Tanrısı, kulağını dolduran seslere odaklanmaya başladı. Bir şeyler duyuyordu ama anlam veremiyordu. Bilinci yavaş yavaş yerine gelirken gözlerini de aralamaya başladı. Tanımadığı bir yerdeydi, kollarını ve bacaklarını oynattığında zincir seslerini duydu. Bir anda gözleri fal taşı gibi açıldığında hızla doğruldu. Küçük, eski eşyalar ile donatılmış bir odadaydı. Bileklerinden kalın bir zincirle yattığı yatağın, başlığına bağlanmıştı, bilekleri de kısa bir zincir ile birbirine bağlıydı.
Hemen karşısında, masanın üzerindeki dağınıklıkta bir ayna duvara yaslanmış bir vaziyette duruyordu. Kendine baktı. Gözleri şiş görünüyordu. Siyah saçları omuzlarına dökülüyordu ve hala yakışıklıydı. Üzerindeki son derece beyaz tişörte odaklandı. Üstünde bol duruyordu. Altına baktığında siyah, dar bir kot pantolon giydiğini fark etti. Bunları kimin giydirdiğini düşünmek bile istemiyordu. Bilinci kapalıyken kim bilir daha başına neler gelmişti.
En son hatırladıkları, bir kız tarafından sürükleniyor oluşuydu. Sırtından vurulmuştu, ama şu an tamamen iyileşmişti, sırtındaki yaradan eser bile kalmamıştı. Loki derin bir nefes alıp verdi. Güvendeydi, en azından şimdilik. Fakat Asgard'ı, ailesini düşünmeden edemiyordu. Bir gülün yaprakları gibi rüzgarda dallarından ayrılmış ve başka yerlere sürüklenmişlerdi.
Loki, kıyafetlerinin masanın yanındaki sandalyenin üzerinde, dürülü bir vaziyette durduğunu fark etti. Siyah, deri ayakkabıları da hemen sandalyenin altındaydı.
Bir anda bedeninden ayrılan hologramı ayaklandı. Kendisi hala yatakta oturuyordu. Hologramı küçük odada turlamaya başladı. Duvarda asılı duran, yakışıklı bir gencin fotoğrafını fark etti, asker kıyafetleri vardı. Onun yanında da hayatını kurtardığı kızın gülümseyen bir fotoğrafı duruyordu. Küçük odada gezinmeye devam etti. Çok fazla dikkatini çeken bir şey yoktu. Çok geçmeden hologramı kendi bedeniyle bütünleşti.
Yatağa geri uzandığında tavana baktı. Bir kaç yıldız şekli tavana yapıştırılmıştı. Az da olsa Asgard'da gökyüzüne baktığı anı anımsattı. Kapı açıldığında, gelen kişiye doğru döndü.
"Demek uyuyandın, uyuyan güzel."
Loki, doğrulurken, bileğindeki zincirler ses çıkardı. "Burası da neresi?" diye sordu karşısındaki kıza. "Güvenli ev, senin için." Stephanie, elindeki su dolu bardağı Loki'ye doğru uzattı. "Asgard'dakiler gibi aynı tatta mıdır bilmem ama hidrojen ve oksijenin aynı olduğuna yemin edebilirim."
Loki, önce Stephanie'ye ardından bardağa baktı. Genç kız alması için kaşlarını kaldırarak ısrarcı bir bakış gönderdi ve gülümsedi. Siyah saçlı adam, kızın elinde tuttuğu bardağı aldı. Susamıştı. Yavaşça suyu içti. Boş bardağı bu sefer kıza uzattı. "Güvenli ev nerede?" diye sordu bu sefer. Genç kız, elindeki bardağı masaya koyduktan sonra yatağın diğer ucuna oturdu. "Bilmem. Tehlikede olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzden burdasın, bunu sadece üç kişi biliyor. Aslında ilk Barton'ın evini düşünmüştük ama ailesinin yanında bir katili istemez diye düşündük. Ayrıca Gökgürültüsü Tanrısı kardeşine ulaşılamıyor, Hydra'nın korkunç, antik tanrısı Hive, monolitten geçerek dünyaya ulaşmış durumda ve garip bir uzaylı ordusu dünyayı istila edebilir." Genç kız omzunu silkti ve devam etti. "Senin için en uygun yer burasıydı. Ve bana verdiğin ürkütücü, parlak küp de güvende." Steph, Loki'ye yapmacık bir gülümseme gönderdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙢𝙞𝙨𝙘𝙝𝙞𝙚𝙫𝙤𝙪𝙨 | 𝙡𝙖𝙪𝙛𝙚𝙮𝙨𝙤𝙣
Fanfiction"Her kötü, kendi hikayesinde kahramandır." Agents of shield x loki