Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Loki Laufeyson
-
Eve geldiklerinde, Stephanie pizzaları mutfaktaki masaya bıraktı, mutfak diğer odaların tam tersi yöndeydi ve direk salondan geçiliyordu. Banyo ve diğer odalara ise salonun diğer ucunda bulunan küçük bir koridordan gidiliyordu. Genç kız salona, etrafı ıslatmamak için ayakta dikilen Loki'nin yanına döndü. "Sıcak bir duş alsan iyi olur, yaz günü hasta olmak pek güzel bir şey değil." dedi genç kız yağmurluğunu askılığa asarken. Her defasında Loki'nin insanlardan kat kat daha dayanıklı biri olduğunu unutuyordu.
"Ayakkabıları da yıkasak iyi olur. Kirlenen eşyalarınında çamaşır makinesine atalım. Evde bir tane olduğu için çok şanslıyız yoksa şehirdeki çamaşırhanelerden birine gitmek zorunda kalırdık." Stephanie gülümsedi.
Loki kirlenen ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı. "Yeni kıyafetlere ihtiyacım var." dedi kızı takip ederken. Farklı bir odaya girdiklerinde, burasının kızın babasının odası olduğunu anladı. Her şey çok düzgün görünüyordu.
Stephanie, çekmeceden temiz iç çamaşırı ve dolaptan da siyah bir şort, beyaz ve dar bir tişört aldı. "Sanırım bunlar sana uyar." dedi, elindeki giysileri Loki'nin eline tutuşturdu. "Yeni havlu banyoda var. Hadi şimdi git ve çabucak işini hallet. Tamam mı? Kirli kıyafetlerini lavabonun yanındaki sepete at."
Loki, başını olumlu anlamda salladıktan sonra kızın yanından ayrıldı. Banyo hemen sağdaydı, kendi odası karşı çaprazında ve kızın odası da banyonun tam karşısındaydı.
Banyoya girdiğinde ışığı açtı ve kapıyı kapadı. Onu karşılayan dolaplı büyük bir ayna, altında geniş bir lavabo ve lavabonun yanında kızın bahsettiği sepet vardı. Tişörtünü ensesinden tutup asıldı, ıslak olduğu için çıkarmakta zorlanmıştı. Beyaz tişörtü elinde buruşturup sepete attı. Aynada bir süre kendine baktı, saçları ile oynadı.
Pantolonunun siyah kemerini çözerken tam köşede duran küvete baktı. Suyu nasıl açacağını bilmiyordu. Küvete yanaştı ve dizlerinin üzerine çömeldi. Garip görünen metalik nesneye bakındı. Bir kaç kez dokundu ve asıldı. Ama suyu açmakta başarılı olamadı. Daha önce böyle bir tecrübe edinmediği için nasıl olacağını bilmiyordu. Şimdi kıza sormak zorundaydı.
Banyo kapısını açtığında dar koridordan salona doğru baktı. Kızı görememişti. "Adı neydi?" diye mırıldandı kendi kendine, kızın adını hatırlayamadı. "Midgardlı, buraya gel!" diye seslendi daha fazla düşünmeden. O sırada tam banyonun karşısındaki kapı açıldı.
Stephanie de üstünü değiştirmiş, kısa ve dar bir beyaz tişört, düşük belli siyah bir eşofman giymişti. Genç kız güzel bir fiziğe sahipti, çoğu dünyalı kızlara göre uzun boyluydu, teni beyazdan çok bronza yakındı. Saçlarını bileğindeki toka ile bağlamak için kollarını kaldırdığında tişörtü hafifçe yukarı doğru sıyrıldı.
