7

415 39 94
                                    




"Желание, Ржавый, Семнадцать, Рассвет, Печь, Девять, Добросердечный, Возвращение на родину, Один, Товарный вагон."

"Солдат?"

"Я жду приказаний."


-

Stephanie, arabayı büyük alışveriş merkezinin otoparkına güzelce park ettiğinde ikisi de arabadan indiler. Stephanie bol ve AC/DC baskısı olan siyah bir tişört, altına da mavi ve dizleri yırtık hafif bol bir kot pantolon giymişti, spor ayakkabısı da beyaz renkteydi. Loki'de de hala dün giydiği beyaz tişörtü ve siyah şortu vardı.

"Sadece beş yüz dolar harcayabiliriz. Onun dışında da istediğin her şeyi alabilirsin. Tamam mı?" Stephanie arabanın anahtarını papatya desenli siyah kol çantasına koydu. Ardından bir eliyle çantasının sapından tutundu ve birlikte otoparktan girişe doğru yürüdüler.

Loki başını olumlu anlamda salladı. "Seni evde bir yerlerine bıçaklar koymaya çalışırken gördüm. Yoksa yine mi gizli casusluk görevlerinden birindeyiz?"

Stephanie, dudağının tek tarafıyla gülümserken Loki'ye döndü. "Ben yarı Rus'um. Casusluk kanımda var. Her an tetikte olmalıymışım gibi hissediyorum. Fitz sağolsun, hiçbiri metal dedektöründe fark edilemezler."

Alışveriş merkezine girdiklerinde Loki ilk olarak kalabalığa baktı. Ne çok insan alışveriş yapıyor diye düşündü. Ayrıca kocaman da bir yerdi, gerçekten kocaman. Alışveriş merkezinin içi mağazalar ile ayrılmıyordu, boş alan üzerine markalar kendi standlarını kurmuştu.

"Pekala, nasıl şeyler giymeyi seversin?" Stephanie, sorduğu sorunun birazda olsa saçma olduğunu düşündü. Asgard ile Dünya'dakilerin giyim tarzları birbirinden epey farklı olmalıydı. Ama onu yanında bir yerlere götürecekse sıradan bir Midgardlı gibi görünmesi şarttı.

"Siyah, mavi, yeşil, sarı renklerini ve deri şeyler giymeyi severim." dedi Loki hala etrafı incelerken.

"Bir kaç tişört, gömlek, pantolon, çorap, şort ve iç çamaşırı alalım. Ve hepsiyle uyumlu olacak güzel de bir spor ayakkabı alalım." Stephanie işaret parmağı ile ilerdeki standları gösterdi. "Ben hep o markadan alırım. Sanada ordan alalım."

Standa vardıklarında, Loki askılardan beğendiği şeyleri seçmeye başladı. Hangi beden giydiğini biliyordu, Stephanie evdeyken ona üzerindeki tişörtü ve şortu verdiğinde bedenlerine bakmıştı. Stephanie de denemesi için ona beğendiği kıyafetleri seçiyordu. Ona üç çift çorapta aldığında iç çamaşırlarının olduğu kısma geldi. Nedensizce utanmış hissediyordu. Çaktırmadan Loki'ye baktı, gerçi babasının giysileri ona tam olmuştu. Loki'ye bakmayı bıraktığında uygun bedene karar verdi ve üç tane siyah iç çamaşırı alıp alışveriş çantasına koydu ve orayı terk etti. Üstelik bu anı hiç yaşanmamış gibi yapmaya karar verdi.

Loki'nin yanına vardığında onunla beraber deneme kabinlerine doğru yürüdüler. Stephanie, onun deneyecekleri kıyafetleri güzelce askıya astığında kabinden çıktı. "Burdaki koltukta bekliyorum. Sırayla istediğini dene." derken çenesinin ucuyla son derece rahat görünen kırmızı koltuğu gösterdi. Alışveriş çantasını koltuğa koyduktan sonra kendisinde oturdu. Loki geniş kabinin perdesini çektiğinde şimdi kızın tek gördüğü kalın kumaşlı bordo perde ve Loki'nin ayakkabılarıydı. Çok geçmeden üzerinde dar, mavi bir spor gömlek ve altında da siyah bir keten pantolon vardı. Güzel de bir kemer seçmiş olmalıydı, gümüş tokasını gömleğin arasından görebiliyordu.

𝙢𝙞𝙨𝙘𝙝𝙞𝙚𝙫𝙤𝙪𝙨 | 𝙡𝙖𝙪𝙛𝙚𝙮𝙨𝙤𝙣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin