Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Stephanie Buchanan Barnes
-
Yağmurlu ve rüzgarlı bir gündü. Neredeyse saatlerdir yağıyordu ve gökyüzünü bulutlardan ötürü hava karamsardı. Bu da evin içine boğuk bir his katıyordu. Arada bir gök gürlüyor, şimşekte çakıyordu.
Stephanie, cam kenarına çektiği sandalyesinde yağmurun cama vurma sesleri eşliğinde kitabını okuyordu. Kitabın son sayfalarına geldiği için elinden geldiğince yavaş okumaya çalışıyordu. Çünkü bu kitabı çok sevmişti. Kitabın sonunun bu kadar acıklı olacağını bilseydi yanına peçete alır ve ıslanan yanaklarını silerdi.
Kitabı bittiğinde, sessizce hıçkırarak kalın kapağını kapattı ve yanındaki sehpaya koydu. Kendini uzay boşluğunda düşüyormuş gibi hissediyor ve sevdiği bir karaktere elveda demeyi kabullenemiyordu.
Sakinleştiğinde yanaklarını tişörtünün omuz kısımlarına sildi. Camdan baktı fakat cama vuran yağmurdan dolayı dışarıyı buğulu olarak görüyordu. Kahverengi saçlarını bileğindeki siyah toka ile güzel bir topuz yaptıktan sonra oturduğu sandalyedem kalktı. Esnerken kollarını yukarı doğru kaldırdı. Havanın kasveti onun da üzerine çökmüş gibiydi.
Odasına gitmek üzereyken yolunu değiştirdi. Loki'nin günlerce uyuduğu odasının önünde durduğunda kapıyı yavaşça araladı. İçeri geçtiğinde de aynı titizlikte kapıyı örttü. Parmak uçlarında yürüdükten sonra yataktaki boşluğa oturdu.
Durumu günden güne iyiye gidiyordu ve buda onun yakında uyanacağına işaretti. Uyurken ne kadar da güzel görünüyordu. Ama uyandığında, aralarında ne gibi bir diyaloğun geçeceğinden korkuyordu Stephanie. Onu öldürmeye bile kalkabilirdi, her ne kadar bunu yapamayacak olsada onu çok ama çok kızdırdığını biliyordu.
Loki, bazen kızın zihninde konuşuyordu ve bu dakikalarca devam edebiliyor ve gece uykusunun en tatlı yerinde de olabiliyordu. Sürekli, bir şeylerden bahsediyor ve ona farklı farklı şeyler anlatıyordu. Kimisi çok anlamsızken kimisi de acı doluydu.
Karnının üzerinde duran ellerine baktı. Öylece, hareketsiz duruyorlardı. Stephanie, adamın sol elinden tuttu. Uzun parmakları vardı ve eli kemikliydi.
Loki'nin nefes alışverişinin hızlandığını fark ettiğinde elini bırakmak istedi ama şimdi o elini sıkıyordu. Kabus görüyor olmalıydı, canını yakacak kadar kızın elini sıkmıştı ve göğsü hızla inip kalkıyordu. Stephanie boştaki eli ile Loki'nin omzundan tuttu ve onu sarstı.
"Uyan, uyan Loki."
Ve o an Kötülük Tanrısı'nın gözleri kocaman aralandı, bir anda doğrulduğunda hızlı hızlı soluk alıyordu. Kız, onu dik tutabilmek için sarıldı. "Bir şey yok. Ben burdayım. Her şey iyi."
