[2] YER YARILMASI, UZAY ARACI VE GÖRÜNMEZLİK İKSİRİ

488 44 71
                                    

Yani Super Hero'm yani Necla Hoca'nın Emre dediği, yani Müdür Bey'in memleketimizin ihtiyaç duyduğu ilk yardım bilen sporcu genç olarak tanımladığı kişi Mr. Muscle mıydı? Hadi bakalım Mr. Muscle, sayemde aldığın tüm o ahlar sıfırlanmış oldu. Yani öyle olmalı çünkü hayatımı kurtarmana izin verdim! Tamam, tamam. Yani hayatımı kurtardın!

Mr. Muscle'ın, ay yani Emre'nin yüzüne baktım ve "teşekkür ederim" dedim. Yani açıkçası sabah kendisine sinir olmuştum ama şu an hayatımı kurtaran kişi olarak puanını baya bir artılara çıkarmıştı.

"Rica ederim," dedi. "İyisin değil mi? Rahat nefes alabiliyor musun?"

Kafamı sallayarak karşılık verdim.

"Güzel. Biraz ağrın olabilir ama önemli değil, geçer merak etme," dedi bir doktor edasıyla. "Kendini kötü hissedersen ben 12-A'dayım."

Zilin çalmasıyla birlikte az önce inşaatta kepçe izleyen Türk vatandaşı gibi benim boğulmamı izlemeye gelen gereksizler sürüsü de sınıflarına dağıldı. Teneffüse kadar zor bekleyen Sare, zil çalar çalmaz yaşananları en ince ayrıntısına kadar anlatmaya başladı bana. Necla Hoca'nın beni kurtarmak için nasıl çabaladığını, yüzümün ne hâl aldığını, ölüyorum diye ne kadar çok korktuğunu, sonra Mr. Muscle'ın 'açılın ben doktorum' diyen bir doktor edasıyla gelip "ben ilk yardım biliyorum, Hocam," dediğini ve Necla Hoca'yı kenara itip nasıl beni kurtardığını anlattı.

"Yani gidiyorsun sandım bir an ama sonra Mr. Muscle arkana geçip kaslı kollarını beline dolayınca... Oha lan! Siz Mr. Muscle'la az daha akraba oluyormuşsunuz ya!"

"Yuh! Terbiyesizlik yapma, Sare! Ayıp be! Ben orda canımla boğuşuyordum, o çocukcağız da hayatımı kurtarmaya çalışıyordu. Senin dediğin şeye bak! Terbiyesiz, ahlaksız!"

Sare'ye kızmıştım ama o öyle söyleyince bir an bahsettiği sahne aklıma gelmedi de değil yani. Gerçekten bilmeyen biri 'Hoopp! Ne oluyor? Aile var burada!' diyebilirdi.

"Tamam, canım, kızma. Ben sen biraz gül diye şey ettiydim."

"Ayrıca o hareketin tıpta bile bir adı var, cahil cühela seni! Heimlich manevrası deniyor ona."

"Ney, ney?"

"Heimlich manevrası."

"Kızım sen nereden biliyorsun böyle şeyleri ya?"

"Biliyorum işte."

"Neyse baya da sükse yaptın okulda ha!"

"Bak hâlâ konuşuyor terbiyesiz terbiyesiz!"

"Yok be kanka! Sükse şey demek... işte hani olur ya... Annemden duydum geçen gün bu kelimeyi. Senin kadar olmasa da biz de bir şeyler biliyoruz işte. Neyse. Yani okulda bir havan oldu demek istemiştim."

"Ne havası Sare Allasen? Senin tabirinle (burada elimle tırnak işareti yapmıştım) "sükse" yapan kişi Mr. Muscle oldu. Bense insanların gözünde neredeyse boğularak ölecek olan zavallı ezik kız!"

"Ne eziği be! Sana ezik diyenler asıl eziğin önde gideni!"

"Zaten eziğim demedim, onların gözünde öyle görünüyorum dedim. Önemli değil yani. Neyse. Ben kendimi pek iyi hissetmiyorum. Sarsıldım haliyle. İzin almaya gidiyorum," dedim Sare'ye ve hemen idareden izin alıp izin kağıdımı hocaya teslim ettikten sonra okuldan çıktım.

Olayın şokunu hâlâ üzerimden atamamıştım. Ölüyordum ya ben! O çocuk olmasa belki de gökyüzünde süzülen ruhum ölü bedenime el sallıyor olacaktı şu an! İşte ölüm bu kadar yakındı aslında, bir küçük mısır tanesi kadar...

ŞAKA YAPIYORSUN! (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin