[13] POLAT ALEMDAR

184 29 79
                                    

Sabahleyin her zamankinden on beş dakika önce uyandım ve sürekli Muscle'dan mesaj var mı diye telefonumu kontrol ederek 'kahv'ımı edip hızla hazırlandım. Sonuçta geç kalma riskini göze alamazdım zira çocuk beni korumak için kargalar henüz kahvaltısını yapmamışken uyanıp buralara gelecekti. Ayıp olurdu yani. Ayrıca geç kalıp bu gıcık şahsa rezil olma ve diline dolanma riskine de giremezdim tabi ki.

Tam çantamı kontrol ediyordum ki içim bir hoş oldu.

Ay, yok öyle değil! Yani cebimde titreşen telefon bacağımı gıdıkladı da ondan.

MİDİYBSG: Ben geldim. Köşede bekliyorum. Sen hazır mısın?

Ayuuu! İnsan önce bir günaydın der! Ama işte diyorum ya 'insan' bunu der. Kas yığını ayularında durum farklı demek ki.

Neyse. Belki de daha ayılamamıştır çocuk. Şimdi atar yapıp hayatımı riske atmayayım.

Siz: Evet. Ayakkabılarımı giyip çıkıyorum hemen.

Hemen paltomu ve ayakkabılarımı giyip çıktım evden. Köşede bekliyordu dediği gibi. Yanına gittiğimde 'günaydın' dedim. Aynı şekilde karşılık verip telefonunu çıkardı ve yürümeye başladı. Birini arıyordu.

Hayır, yani birini arayacaktın da benim yanına geldiğim zamanı mı buldun be adam?! Sap gibi bıraktın beni böyle!

Aa, ben titreşiyorum yine. Sare arıyor herhalde! Zaten bu saatte başka hangi çılgın beni ararmış, şaşarım!

Aa, MİDİYBSG arıyor! Oğlum, yanındayım işte niye arıyorsun? Tövbeee!

"Beni arıyorsun, Emre!"

Benim yüksek sesime rağmen o gayet kısık bir sesle:

"Evet, farkındayım. Şimdi sessiz ol ve çaktırmadan aç artık şu telefonu!" dedi.

Emredersiniz beyefendi! La havle!

Bu arada aramızdaki mesafe de açılmıştı.

"Açtım işte. Ne oldu? Neden bu kadar gizemli davranıyoruz? Adamlar mı peşimizde yoksa?"

Ben telaşla etrafa bakınırken o gayet sakin bir tonla cevap verdi:

"Hayır ama mahalleden birileri bizi görebilir ve babana söyleyebilir. Benim yüzümden tekrar zor durumda kalmanı istemiyorum."

Ne gerek vardı ki şimdi bu kadar ekşına Mr. Muscle? Şunu mesajla söyleseydin olmazdı sanki!

A, pardon. Sen ekşın seviyordun. Unutmuşum.

Adam benim hayatımı Survivor sanıyor ya la! Biri şuna gerçekleri söylesin!

"Yolda gelirken aklıma geldi. Kusura bakma."

"Peki." Öyle olsun bakalım.

"Şimdi şöyle yapıyoruz: Ben birazdan telefonuma bakıyormuş gibi yapıp duracağım. Sen de önüme geçeceksin. Önümden yürürsen daha iyi kontrol edebilirim çevreyi."

"Tamam. Okula kadar böyle mi devam edeceğiz?"

"Hayır. Otobüsten inene kadar. Okulun oralarda sıkıntı olacağını sanmıyorum."

"Tamam. Bana uyar."

"Ben zaten hemen arkanda olacağım."

"Peki."

"Bu arada telefonu kapatma. İstersen elinde taşımamak için kulaklığını tak. Daha rahat edersin."

"İyi."

ŞAKA YAPIYORSUN! (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin