Baek Hyun'la odasına gelmiştik. Ben odayı incelerken bana bir oyuncak uzattı.
BH: B-bu be-bim en s-sevdiğim oyu-oyuncağım..
Elime alıp baktım. Yumuşak bir pandaydı.
BH: Gü-güzel m-mi?
HR: Çok güzel, Baek Hyun. İsmi var mı?
BH: Ha-hayır. Bi-birlik-kte i-isim bul-bulalım mı?
HR: Hmm.. He Ra olsun mu?
Düşünür gibi yaptı. Bir anda gülümseyip bana baktı ve başını salladı.
BH: Ol-olsun. H-hem, se-senin ismin-ne y-yakın..
Yatağına oturduğumda o da oturdu.
HR: Yatağın yumuşakmış..
BH: Ö-öyle.. ç-çok ra-rahat..
Başını eğdiğinde kaşlarım çatıldı.
HR: Ne oldu Baek Hyun?
Cevap vermedi.
HR: Bana bakar mısın?
Omuzları hafif titriyordu. Elimi çenesine koydum ve kaldırıp bana bakmasını sağladım. Ağlıyordu.
HR: Niye ağlıyorsun Baek Hyun? Seni üzdüm mü?
Başını iki yana salladı.
BH: Ne-neden b-ben de si-sizin gib-gibi rah-ahat ko-konuşamı-mıyorum? Ç-çok utan-utanıyorum..
Tekrar gözlerinden yaşlar geldiğinde ellerimi yüzüne çıkarıp göz yaşlarını sildim.
HR: Bizim gibi konuşsaydın, sıradan biri olurdun. Ama böyle konuştuğun için daha tatlı oluyorsun ve diğerlerinden seçiliyorsun.
BH: Ge-gerçekten, ta-tatlı mı olu-oluyorum?
HR: Öyle oluyorsun.. aç mısın?
BH: E-evet..
HR: Odanda mı yersin, yoksa mutfağa mı inelim?
BH: Mu-mutfağa..
Yataktan kalktığımda elimi tuttu. Bir anlık titresem de kendime gelip mutfağa indik.
BH: S-sen hazır-hazırlas-sana..
HR: Ben yemek yapmayı bilmiyorum ki..
BH: O z-zaman san-sandiviç y-yap..
HR: Tamam..
Sandiviç hazırlayıp verdiğimde gözleri parlamıştı.
BH: Teş-teşekkür ed-ederim.
Gülümsedim. Uzun zaman sonra bu kelimeyi duyuyordum.
HR: Rica ederim..
Byn.B: Ha Ru'yu sevdin mi oğlum?
Bayan Byun mutfağa girince başımı eğip kenara çekildim.
BH: Se-sevdim, a-anne. B-bak, ba-bana sa-sandiviç y-yaptı...
Elindeki sandiviçi annesine gösterip bir ısırık daha aldı.
Byn.B: Ha Ru benimle bir dakikalığına gelsene...
Önden çıkınca Baek Hyun'a baktım. Sandiviçini yemeğe devam ediyordu. Bayan Byun'un arkasından gittim.
Byn.B: Oğlum seni sevdi, Ha Ru. Teşekkür ederim. Odasında konuşmanızı duydum. Çoğu insan onu böyle gördüğünde alay edip kalbini kırardı. Dayanamayıp el kaldırır ve bağırırdı. Bunlar onu daha fazla korkutuyor ve hastalığını daha da arttırırdı. Senden ricam, onu incitmemen. Bir kaç ay sonra tekrardan ameliyatı olacak. O zamana kadar yanında olmanı istiyorum.
HR: Merak etmeyin, efendim. Ona çok iyi bakacağım.
BH: Ha Ru? San-sandiviç bi-bitti. O-oyun oy-oynayalım m-mı?
Baek Hyun'un sesiyle ona döndüm ve yanına geldim.
HR: Ne oynamak istersin?
BH: Sa-saklambaç.. hi-hiç oyn-oynamadım a-ama eğlen-enceli oldu-olduğunu du-duydum.
HR: Oynamayı biliyor musun?
Başını iki yana salladı.
HR: Ben gözlerimi kapatıp yirmiye kadar sayacağım. Sen de saklan, tamam mı? Seni bulduğumda oyun bitecek. Anladın mı?
BH: An-anladım. B-ben sa-saklan-nıyorum. Gö-gözlerini k-kapat.
Baek Hyun gittiğinde annesine baktım.
HR: Sanki daha az kekeledi...
Byn.B: Mutlu ve heyecanlı olduğu için öyle. Ben şirkete gidiyorum, siz de rahatça oynayın.
Annesi salondan çıktığımda gözlerimi kapatıp yirmiye kadar saymaya başladım.
Sandığım kadar kötü değildi, ha?
![](https://img.wattpad.com/cover/231690630-288-k164346.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuk bakıcısı
FanficŞaka mı bu? Çocuk bakıcısı diye işe girmiştim ama baktığım çocuk 24 yaşında genç bir erkekti! Başlangıç:03/07/20 Bitti:09/08/20